DÜZCE (İHA)- Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, 17 Ağustos Depremi'nin 3. Yıldönümünde Düzce'ye gitti. Tarihleri karıştırması dikkat çeken Ecevit'in konuşması sırasında başlayan yağmur nedeniyle, konuşma tamamlanmadan Düzceliler miting alanını terk etti.
Köy Hizmetlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kocabatmaz ile birlikte Düzce'nin Kaynaşlı İlçesi'ne gelen Bülent Ecevit, ilk olarak Kızılay Toplum Merkezi'ni ziyaret etti. Burada kendilerine ikram edilen yöresel yemekleri yiyen Bülent ve Rahşan Ecevit'e, Kaynaşlı Belediye Başkanı Eftal Altundal tarafından hemşehrilik beratı verildi.
Daha sonra Kaynaşlı Kaymakamı Hamdi Bilge Aktaş ve Köy Hizmetleri Genel Müdürü Hüseyin Alioğlu tarafından Başbakan Ecevit'e ilçe hakkında bilgi verildi.
Vatandaşların Köy-Kent projesi sayesinde şehirden köylere geri döneceklerini belirten Köy Hizmetleri Genel Müdürü Hüseyin Alioğlu, "Köy-Kent projesi ile köylerin yol, su, elektrik ve kanalizasyon sorunları çözülecek. Bu hizmetlerin köylerimize ulaştırılmasında projenin büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz. Bu proje ilk olarak Van ve Düzce'de başladı" diye konuştu.
Ardından davetliler hep birlikte D-100 Karayolu Bolu Dağı geçişinde bulunan büroya geçtiler. Başbakan ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit burada, sadece iki konteynırdan oluşan Köy-Kent Projesi Bürosu'nun açılışını hayırlı olmasını dileyerek yaptı.
Açılışın ardından Ecevit ve beraberindekiler Düzce'ye geçtiler. Ecevit, Düzce Anıtpark'ta vatandaşlara hitap etti.
"DEVLET DEPREM SONRASI MUCİZE YARATTI" DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile birlikte Düzce'ye giden Başbakan Bülent Ecevit, seçim otobüsü üzerinde Düzcelilere seslendi. Konuşma metnini bir türlü açamaması üzerine, Rahşan Ecevit'in yardımıyla konuşmasına başladı. Sözlerine Rahşan Ecevit adına selam vererek de başlayan Başbakan Bülent Ecevit, depremin ardın 3 yıl geçmesine rağmen acısının unutulmadığını kaydetti. Depremin acısını millet olarak yüreklerde yaşadığını ifade eden Başbakan Ecevit, "Büyük deprem sonrasında 2 ay gibi kısa bir süre içinde devletimizi mucize yarattı. 44 bin prefabrik yapılarak depremzedelerimiz yerleştirildi. Ayrıca 43 bin kalıcı konut yapılması için çalışmalara başlandı. Yarısı tamamlanmak üzere. 2003 yılında 15 bin konut tamamlanarak sahiplerine teslim edilecek. Depremle ilgili olarak harcamalar 3.5 katrilyonu buldu. Bizim devlet olarak gösterdiğimiz başarı tüm dünyada hayranlık oluşturdu" dedi.
Başbakan Ecevit'in sözleri Düzceliler tarafından sık sık "Bağımız Ecevit", " Halkçı Ecevit" sloganlarıyla kesildi. Afet öncesi çalışmalara hız verdiklerini kaydeden Ecevit, sloganlarla kesilen konuşmasına şöyle devam etti:
"BİRÇOK ŞEY YAPTIK"
"Deprem elbette Allah'ın verdiği bir olay. Ancak Allah akılda vermiş. Önlemler konusunda çalışmalarımız oldu. 7 derecedeki depremler karşısında neler yapılması gerektiğini herkese öğretmeye çalıştık. Bu arada zorunlu deprem sigortası, zemin etüdü yaptırma zorunluluğu getirdik. Türkiye Acil Durum Genel Müdürlüğü'nü kurduk. Okullarda çocuklara ders olarak afet öncesi neler yapılması gerektiğini öğrettik. Eskiden Sivil Savunma'nın sadece adı duyulurdu. Artık etkinlik kazandı. Gönüllü kuruluşlara pek izin verilmezdi ancak depremden sonra gönüllü kuruluşlarımız, vatandaşlarımızın yardımına koştu. Başarılı oldular. Artık dünyada yaşanan afet durumlarında herkesin yardımına koşuyorlar. Maden işçilerimiz araştırmalara yardımcı oldu, Silahlı Kuvvetleri'mizin katkısı çok büyük. Kızılay'ın yeniden yapılanması konusunda çalışmalar yaptık. Ama dediğim gibi en yüce güç Allah'dır. Allah'tan Türkiyemizi korumasını diliyorum. Allah herkese akıl vermiştir. Milletimizin bu yetenekleri kullanmayı öğrenmiştir. Artık milletimiz afetleri yaşamadan, tedbir almaya başladı"
"ERKEN SEÇİME KARŞIYIZ" 57 Hükümet, erken seçim konularında da bilgi veren Başbakan Ecevit, "57. Hükümet 3 partiden oluşuyor. 3.5 yıldır görevde, birbirinden farklı görüşte olan 3 parti el ele verdi. Bir uzlaşma örneği oldular, tüm dünyaya karşı. Fakat ileri bir aşamaya getirmek için 2.5 yılı daha vardı. Hala aklım ermedi, biri koalisyonu bozdu. MHP Lideri Bahçeli , ANAP Lideri Yılmaz ve ben bir gün milletimize bilgi sunduk. Biz şu işleri tamamlamak için şu işlere ihtiyacımız var. 24 Nisan 2004'e kadar görevde kalmalıyız, dedik. Sonra ne olduysa oldu. MHP Lideri birden bire bir açıklama yaptı. Biz Kasım'a kadar kalacağız dedi. Bana ciddi izahat vermediler. Parti meclisimiz oy lirliğiyle karşı çıktı. Bu karar erken seçim kararı koalisyon ortaklarının ikisinin girişimi ile karar verdi. O andan itibaren Türkiye karıştı. Erken seçim öncesi herkes şaşkındı. Yalnız herkes, biran önce seçim diyordu. Erken seçim kararı alındıktan sonra herkesin aklı başına geldi. Durup dururken erken seçim nereden de çıktı diye sormaya başladılar, biz ne hakla hizmet erken seçim dedik. Erken seçim herkese hayırlı olsun. Biz sadece cesaretle karşı çıktık. Daha öncede erken seçim için karşı çıkmıştık. DSP seçimden korkuyor, küçük parti dediler. Ama hepsinin oyları düştü, bir tek DSP nin oyları yükseldi. Erken seçim isteyenler birbirleriyle karşı karşıya geldi. Halk DSP'yi gerçekçi buldu, güvenilir buldu. Hepsi DSP'ye oylarını verdiler ve yaklaşık 1 yıl azınlık hükümeti olarak görev yaptık.
"DEVLET ADAMLIĞIMIZI GÖSTERDİK" Çünkü bizim partizanlık yapamayacağımızı, güvenilirliğimizi biliyorlardı. Bu arada bir şey oldu. Bölücü lideri Apo yakalandı. Ben başbakan olarak, bu konuda uzman arkadaşlarla birlikte Afrkika ülkesinde Apo'yu yakaldık. Türkiye'ye getirdik. MHP'liler siz Apo'yu müdafaa ettiniz diyor.. MHP ile beraber yaşadık. Bizi bu konuda eleştirmeye kalktılar. Hala bazıları Ecevit'in başarısını Apo'nun yakalanmasına bağlıyor. Oylar onun sayesinde arttı diyor. Hayır efendim, devlet adamlığımızı gösterdik, o nedenle arttı. Biz, Afrika'nın bir ülkesinde Apo'yu yakalayıp, tafra atmadık. Bu devletin gücüdür dedik. Bu devlet anlayışımız nedeniyle partimizde oylar arttı. 3.5 yılda neler yaptığımızı anlatsam gece yarısını bulur ama yargı da reform yaptık. Cezaevleri katilin, eşkiyanın işgali altındaydı. Bu olayı kısa bir sürede kararlıkla başardık. Cezaevleri işkence karargahı, bölücü karargahıydı. Bunları ortadan kaldırdık. Hala sorunları var ama gündemden çıktı. Ülkemizde işkence iddiaları dile gelirdi. Fakat artık 3.5 yıllık 57. Hükümet deneyimden sonra işkenceler ortadan kalktı. AB odalarında işkence iddaları konuşulmuyor. Türkiye'de bölücü terörün kuyusu kazıldı. Faili meçhul cinayetler çözüldü. Şimdi hiç bir şey yapanın yanında kalmıyor. Yine bu dönemde yolsuzluk, bu hükümet kuruluncaya kadar Türkiye'de büyük ölçüde azaldı. Herhangi bir bölücü terörist, dinci terörist bir şey yapınca polisimiz yakasına yapışıyor, devletimize teslim ediyor. Polis gökten inmedi ama artık onlarda rahat ortamda çalışma imkanı buluyor. Vicdanlarının gerektiği gibi görevini yerine getiriyor"
AVRUPA TAKDİR EDİYOR
AB girmek için gerekenlerin yapıldığını kaydeden Ecevit, şöyle dedi:
"Türkiye'yi güçlendirmek için, enflasyonu sona erdirmek için, yüzlerce reformcu yasaya ihtiyaç vardı. Bizim bunlara ihtiyacımız varken, AB bize hayalini bile kuramazsınız dedi. Artık bunu söyleyemiyorlar. Bütün Avrupa ülkeleri takdir eder duruma geldi. Bu arada, Türkiye'nin özellikle bankacılık alanında köklü bir değişime ihtiyacı vardı. Bankayı fiilen o bankaların sahipleri soyuyordu. Yetki veren devletler, bankacılık reformu konusunda yardımcı olmadılar. Ama biz bankacılık alanında da büyük bir reform yapabildik. 3 yıl öncesine kadar her gün gümrüklerle ilgili yolsuzluk haberleri çıkardı. Hemen üstüne yükleniyoruz. Bankacılık konusunda olduğu gibi gümrük konusunda da daha çağdaş bir ülke haline geldik. Artık AB kapısını çalabiliyoruz İşsizlik sigortası getirdi, işçilik alanında sorunlar vardı. 10 binlerce geçici işçi, her türlü güvenden yoksundu. Köy Hizmetleri'nde görevli 42 bin işçimizi sokağa bırakmadık. Onlara iş imkanı sağladık"
Yağmurun yağmaya başlaması üzerine Rahşan Eceti seçim otobüsün terk ederken, Bülent Ecevit, "Yağmur yağmaya başladı, sizleri tutmayacağım. Sözlerimizi kısa kesmek zorundayım" diyerek şemsiye altında konuşmasına devam etti. Ancak sağanak yağmur nedeniyle vatandaşlar, alanı terk etmeye başladı.
57 Hükümet'in köy projesinden bahseden Ecevit, "Türkiye'de 40 bin mezra, 40 bin köy var. Devletin desteği ile onlar birleştirilerek eğitim ve diğer alanlarda beklenen düzeye kavuşacak. İlk olarak bunu Ordu Suadiye'de başlattık. Sıra Düzce'de" diye konuştu.
3 yılda çalışkmalarından dolayı kendisini tanıtamadığını kaydeden Başbakan Ecevit, bundan sonra kendisinin ve partisinin çabalarının buna yönelik olduğunu kaydetti.