Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yılbaşı öncesi şehrin cadde ve sokaklarına asılan yeni yıl mesajlarında Edirne'nin Yunanca Adraianapolis olarak yazılmasıyla ilgili bir basın toplantısı yaptı. Basındaki eleştirilere tepki gösteren başkan Gürkan, “Basın, bana da aynı davransın, bir bakanlığa da ya da il müdürlüğüne de aynı davransın. Beni de yeri geldiğinde övsün, yeri geldiğinde dövsün” diye konuştu.
1 YIL ÖNCE VALİLİK DE AYNI AFİŞİ BASTIRMIŞ
Sözcü'de yer alan habere göre; Başkan Gürkan, yaklaşık bir yıl önce Valilik kapsamında bastırılan afişlerde de Edirne'nin Yunanca şekliyle yazıldığını söyleyerek, “Ama bana karşı yapılanı aynı şekilde başkası yaptığında beni cezalandırmaya çalışarak, öbürünü yok saymamak doğru bir davranış değil, basın ilkeleri ve basın etiği açısından da doğru bir davranış değildir” diyerek yapılan olumsuz haberlere tepki gösterdi.
“DEDEMİN MEZARI BALKAN COĞRAFYASINDA”
Edirne Belediye Başkanı Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Edirne Valiliği ile yaptığımız afişler Valiliğin, Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün ve Belediyenin logosu var. Biz burada Türk vatandaşlarına değil Yunan ve Bulgar vatandaşlarına hitap ediyoruz. Edirne'nin geçmiş tarihinde 12 tane ismi vardır. Herkes baksın dedelerini mezarları var mı yok mu? Benim dedemin Mezarı Balkan coğrafyasındadır”
“HERKES MEMNUNDU HABERLER ÇIKANA KADAR”
Türkçe, Bulgarca ve Yunanca asılan yeni yıl afişler için herkesin kendilerini tebrik ettiklerini belirterek bundan mutlu ve memnun olduklarını belirtti.
“YUNAN VE BULGAR MİSAFİRLERİMİZ MEMNUN”
Afişlerin Bulgaristan ve Yunanistan'da sosyal medyada tt olduğunu söyleyen başkan Gürkan, “Edirne'ye alışverişe gelen Yunan ve Bulgar misafirlerimiz memnun esnafımız memnundu. Yılbaşından bir kaç gün sonra aynı afişler nedeniyle eleştiriler almaya başladık. Orada niye Edirne'nin Yunanca'dan da önceki ismi olan Adrianapolis, Bulgarca'da da Odrin yazıyor. Bunun tarihi bir boyutu var, bir de dil bilimi boyutu var. Bu konuyu gülümseyerek karşıladım, bizi takdir eden ajanslar bir hafta sonra eleştirel haberler yapıyorlar” şeklinde konuştu.
“EVLAD-I FATİHAN TORUNUYUM”
Kendisinin bir evlad-ı Fatihan torunu olduğunu belirten Başkan Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Edirne Belediye Başkanının kim olduğu belli, soyu sopu belli, bu güne kadar Cumhuriyetçiliği, Atatürkçülüğü ve bir duruşu belli hakikatten şaşırtıcıdır. Ben bir ‘Evlad-ı Fatihan' torunuyum herkesin olduğu gibi ben dahil 4'üncü kuşak dedeme kadar mezarlarımızı biliyoruz. Balkanlarda hala tapularımız var. Dedelerimiz Balkanlardaki savaşlarda şehit olmuşlardır, mezarları beli değildir. Bununla da gurur duyuyorum”
“KENDİNİ BİLMEZLER, BAZI ZAVALLILAR”
Başkan Gürkan kendini eleştirenlere seslenerek, “Kendini bilmezler bazı zavallılar, bir takım şeyler yazmışlar onları çok önemsemiyorum ama Edirne'yi bilmeyenler, geçmişi ve tarihi yapısıyla fikir sahibi olmayanların bazı meczupların ortaya attığıyla üzülecek değiliz. Biz Yunanlarla ve Bulgarlarla iyi komşuluk ilişkileri içindeyiz. Medya ve sosyal medyada bu tür olumsuz haberlerin çıkmasıyla beraber geçtiğimiz hafta sonu Edirne'de Yunan ve Bulgar turist yok denecek kadar azdı. Buradan esnaflarımıza da sitem etmek istiyorum. Belediye başkanınız bu mücadeleyi sizler için yapıyor, buna en çok sahip çıkması gerekenler sizlersiniz. Eğer biz bu mücadeleyi yapmıyor olsak, Edirne'deki ekonomik kriz ülkedeki ekonomik krizle eş değer olacak. Bunu görmek lazım” ifadelerini kullandı.
“BURADA BİR KASIT YOK”
Yaklaşık bir yıl önce Valilik, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte yabancı turistler için şikayet WhattsApp hattı kurma kararı aldıklarını kaydeden Gürkan sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Bununla ilgili afişler yapıldı. Bu afişler haberler yapıldıktan sonra dükkanların camında ve sağda solda asılı olan afişler apar topar toparlanma oldu. Bunda ne kaçınılacak nede saklanacak birşey var. Edirne'yi bilmeyenler safiyene iyi duygularla birilerinin yanlış yönlendirmesiyle özellikle sosyal medya trollerinin bir takım seçimlerine denk getirerek bir garabet yaratma çabalarıyla üzülen vatandaşlarımız varsa onların üzüntülerine ben de üzülürüm. Burada bir kasıt yok, böyle bir amaç yok, dert de yok gerçekte böyle bir sıkıntı da yok. Yani Türkiye Cumhuriyetini savunmak gerektiğini kimin nasıl savunduğu konusunda geçmişe baksınlar. Biz Türkiye Cumhuriyetinin nasıl kurulduğunu, en iyi bilen bir bölgenin çocuklarıyız. Herkes haddini bilecek”