Ediz Hun'dan sitem dolu konuşma
Türk sinemasına 45 yıl emek veren ünlü aktör Ediz Hun, vefasızlığa tepkisini dile getirdi.
Türk sinemasına 45 yıl emek veren ünlü aktör Ediz Hun, vefasızlığa tepkisini dile getirdi.
Dizi ve sinema filmlerinin bu denli revaçta olduğu bir süreçte, isimleri bile anılmayan onlarca aktörün, aktristin küskünlüğü ve kırgınlığını Ediz Hun dile getirdi.
Yurtdışında, sinemaya yıllarca emek vermiş ama hala çalışan ve başrol oynayan oyunculara dikkat çeken Ediz Hun, "3 İnsan, 3 Öykü" belgesel programda, şöyle konuştu:"Amerikalı aktörlere şöyle bir göz gezdirecek olursak, Al Pacino benim yaşımda, Robert De Niro, benim yaşımda, Clint Estwood benden 10 yaş büyük ama adamlar başrol oynuyorlar! Bizde ise, bizim yaşımıza gelmiş insanlara baba, kadınsa eğer anne rolünü oynatıyorlar. Yaşam, alınmayın, yalnızca gençlerin yaşamı değil! Orta yaşlı ve yaşlıların da hayatı var. Onların da aktarılması var. Hangimiz aktarıyoruz, hangi filmde bunu görebiliyorsunuz?"
Bir süre önce hayata gözlerini yuman, Türk sinemasına uzun yıllar emek vermiş Kenan Pars'ın cenaze töreninde yaşadığı duyguları ekran başındakilerle paylaşan Ediz Hun, "Sevdiğim bir insandı" diyerek andığı Pars'ın cenazesi sırasında gördüğü bir yazının kendisini çok etkilediğini anlattı.
"Orada Kenan Pars'ın ailesinin herhalde kabristanı. 'Doğdular, yaşadılar ve öldüler' şeklinde bir yazı vardı. O beni çok etkiledi. Hakikaten öyle. Bir gün gelecek hayata veda edeceğiz" diye konuşan Ediz Hun, önemli olanan hoş bir seda bırakabilmek olduğunu vurgulayarak "Eğer aynada bakıyorsam kendime bunu düşünüyorumdur yüzde yüz" ifadesini kullandı.
15 SENE SONRA YOKUZ BİZ!
Ünlü oyuncu, "Onlara karşı sevgi, muhabbet, şevkat gösterilmesi lazım" diyerek sinemaya emek veren insanlara karşı vefasızlığı eleştirdi.İnsanları kaybettikten sonra arkasından duyulan üzüntünün bir önemi olmadığını belirten Ediz Hun, söylediği şu sözlerle de ekran başındakileri hüzünlendirdi:"Bunlar olmuyor. Ondan sonra kaybediyoruz o insanları, beni de onu da kimse, arkasından farklı şeyler düşünüyoruz, üzüntü çekiyoruz. Yaşarken onlara değer vereceksin. Biz iki elin parmakları kadar kaldık, erkekler ve hanımlar, kızlar. 10-15 sene sonra yokuz biz!"
