İZMİR (İHA) - İstanbul'da ortaya çıkan sahte rakı ve zehirlenmelerin ardından operasyonlar devam ederken, sahte rakının önlenmesi için de çözüm arayışları devam ediyor. Efe markalı rakıyı üreten ELDA İçecek ve Enerji Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, ürünlerinin ambalajlarının taklit edilmesinin ve yeniden dolum yapılmasının imkansız olduğunu söyledi. Tüketiciye de öneride bulunan Demirtaş, "Sürahide ya da açık şişede sunulan rakıyı kabul etmesinler" dedi.
İzmir'de bu yıl 2.'si düzenlenen Şarap, Peynir, Zeytin ve Zeytinyağı Fuarı'nın (VINOLIVE) açılışına katılan ELDA İçecek ve Enerji Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, firmasının standında basın mensuplarının sahte rakıyla ilgili sorularını cevaplandırdı.
Efe Rakı'nın sahtesinin yapılamayacağını ve İtalya'dan getirdikleri kapakları üreten firmanın aralarındaki anlaşma nedeniyle 3 yıl süreyle bu kapakları hiçbir yere satamadığını belirten Demirtaş, "Kapağın bilye seviyesi tekrar doldurulamıyor. Tekrar da dolduramazsınız, bunun sahtesini de yapamazsınız. Dünyada sahtesi yapılamayan birçok içki var ama Türkiye'de sahtesi yapılamayan bir içki bizimkisi. Yüksek alkollü içkilerin vergi oranlarının yüksekliği dolayısıyla sahte ve kapakları yapılabiliyor. O nedenle, biz bu sektöre girdiğimizde sahtesi yapılamayacak bir ambalaj yapmayı birinci öncelikli sorun olarak kabul ettik ve bunun için de önce kapağını seçtik. Bu kapak, alüminyum kapaklara göre 4 kat daha pahalı ve bilyeli. Geriye tekrar doldurulamaz. Boşaltıldıktan sonra kapatıldığı zamanda açıldığında belli olan bir kapaktır. Bu kapağı piyasada bulamazlar. Çünkü bu kapak 3 yıl süreyle sadece ve sadece dünyada bize verilebiliyor. Bu dizayn kapak sadece bize özgüdür" diye konuştu.
Kapağı çözmenin taklit etmeye yetmediğini, şişeyi de çözmek gerektiğini kaydeden Ekrem Demirtaş, şöyle konuştu:
"Her yerde bulunamayan bir şişe ve bizim şişemizde dizaynı itibarıyla özgün bir şişe. Etiketinin kağıdı özel. Etiketi basan matbaa da Türkiye'de çok az bulunan bir matbaa. Yani her yerde şu etiketleri yaptırma olanakları yoktur. Kapağını, şişelerini bulabilme imkanı yoktur. Geriye doldurulamaz, çünkü bilyesi vardır."
Tüketicinin bir yerlere gittiklerinde sürahiyle açıkta verilen rakıları kabul etmemesinin sağlıkları için çok önemli olduğunu da vurgulayan Demirtaş, "Şişeyle almalarını, istemelerini ben tavsiye ediyorum ve şişeyi de lütfen kendileri açsınlar. Açılmamış kapak olduğu görülsün. Bunun yanı sıra tabi ki tadından ve kokusundan da bir ayırma imkanı olabilecektir" dedi ve şöyle devam etti:
"Maalesef öldürücü etkisi olan, çok alındığında öldüren metil alkol ile rakının içine konan etil alkol arasında renk açısından, koku açısından herhangi bir fark yok. Bunu kolaylıkla bilebilmek mümkün değil. Ancak fabrikasyon ve standart üretim yapan fabrika ürünlerinde metil alkol çok kontrol edildiği için içinde bulunmaz, güvenilerek içilebilir. Çünkü bizim o metil alkolü ayrıştıran rafineri gibi tesislerimiz var. Orada da asgari miktara indiriliyor. O nedenle, metil alkol alındığında, bir içkide bulunduğunda kas titremeleri, kalp çarpıntısı, görme bozukluğu, zihinsel bozukluk ve tabi çok fazlaysa da ölümle sonuçlanan olaylar meydana gelebilir."
Demirtaş, bir soru üzerine de, dünyada her şeyin taklidinin mümkün olduğunu ifade ederek, "Ama taklit edilmemesiyle ilgili önlemi almak lazım. Biz firma olarak bunu birinci öncelik kabul ettik. Şişenin, ambalajının taklit edilmemesi konusunda gerekli önlemleri aldık" dedi.