MAGAZİN

Efsane otomobil sergilenecek

Yılmaz Güney, Nebahat Çehre için trenin önünü bu otomobille kesti Mahir Çayan'ı ise bu otomobilin bagajında sakladı.

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği, "Yeşilçam Sinemasına Saygı Günleri" kapsamında konuk ettiği Ediz Hun, İzzet Günay, Göksel Arsoy gibi unutulmaz usta oyunculara hazırladığı sürprizlere bir yenisini,ekledi. Yılmaz Güney sansasyonlarının odağındaki 1966 model Buick Riviera marka otomobilin izine ulaşılarak herkesin merak ettiği otomobili gün ışığına çıkardı.

Yılmaz Güney, yönetmenliğini Erdoğan Tokatlı'nın yaptığı 1966 yılı yapımı "Eşrefpaşalı" adlı filmin Beylerbeyi'nde bir yalıda çekimi esnasında, nişanlısı eski Türkiye güzellerinden Nebahat Çehre'nin kafasına rakı kadehi koyar ve 20-25 metreden gerçek mermili bir tüfekle kadehe ateş eder. Bomba gibi patlayan tüfek sesiyle birlikte, Nebahat Çehre'nin başındaki bardak tuzla buz olur. Kısa süreli bir sessizliğin ardından set, çığlık ve alkış sesleriyle inler. Nebahat Çehre ise yerinde hareketsiz durur ve boş gözlerle çevresine bakar. Ancak Yılmaz Güney yanına geldiğinde şoktan kurtulabilir, başını Güney'in göğsüne yaslar ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Yılmaz Güney'in bu tarz olaylarından bunalan Çehre, bir gece kendisini terk eder ve trenle Eskişehir'deki teyzesine doğru yola çıkar.

Güney,kendisini terk eden eşi Nebahat Çehre'nin bindiği Eskişehir trenini takip eder ve Bilecik Vezirhan'da 1966 model Buick Riviera marka otomobiliyle bir makas bularak raylara çıkar, aracın farlarını yakar ve trenin gelmesini beklemeye başlar.İstifini bozmadan araçla rayların üstünde bekleyen kişiyi gören makinistler çarpmaya ramak kala durdurabilirler treni. Bir hışımla trenden inen makinistler, Yılmaz Güney'i görünce "Hayrola Ağabey?" derler.Güney ise "İçeride bir emanetim var, onu almaya geldim" der ve Çehre'yi trenden alır İstanbul'a geri dönerler.

Yılmaz Güney' in en büyük rolü ve oyunculuğu Mayıs 1971'de sahnelenir. İsrail başkonsolosu kaçırılmıştır ve THKPC önder kadrosu her tarafta aranmaktadır. Yılmaz Güney Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir ve Oktay Etimen'i arabasında gizleyerek, Levent'deki evlerine götürürken, yolda çevirme yapan asker Yılmaz Güney'i durdurduğunu anlayınca, arama yapmaz ve devam etmesini söyler. Arabayla evine getirdiği Mahir Çayan ve arkadaşlarını evinin çatı katında saklar. Akşam kapısı çalınır, evinin her tarafı kuşatılmıştır. Kapıyı çalan subay ''anarşistleri arıyoruz'' der. Yılmaz Güney ise gülümseyerek parmağını yukarı doğru kaldırıp "Çatıda saklıyorum'' der. Bu cevaba subay da güler ve Yılmaz Güney' in bu blöfüne aldanıp, iyi akşamlar dileyerek arama yapmadan ayrılır evden. İşte Mahir Çayan ve arkadaşlarının bagajında saklandıkları otomobil, yine Yılmaz Güney'in 1966 model Buick'idir.

Yılmaz Güney kendisinin senaryosunu yazıp yönettiği 1969 yılı yapımı "Bir Çirkin Adam" filminde başrolü Süleyman Turan'la paylaşmış ve bahsi geçen Güney'e ait aracı usta aktör Süleyman Turan da kullanmıştı.İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği'nce bugün Kadıköy'de yapılacak etkinlikte Süleyman Turan'a bir sürpriz yapılacak ve tam 44 yıl sonra yine aynı otomobilin direksiyonuna geçmesi sağlanacak.

TARİH: 21 NİSAN 2013 PAZAR
SAAT : 13.30 - 15.00
ADRES : Hasanpaşa Uzunçayır Cad.Konak İş Merkezi Otoparkı
(Yeni Salı Pazarı Karşısı)

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler