Ege Denizi'ndeki Deprem

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, insanların panik içinde evleri ve binaları boşaltıp kaçmasının, binaların depreme dayanıklı olmadığı algısının göstergesi olduğunu belirterek, "Doğrusu, bu büyüklükteki depremde insanların bulundukları binalarda sakince sarsıntının geçmesini beklemesidir" dedi. Elmas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binalara olan güvensizliğin kaçışmalara yol açtığını dile getirerek, şunları kaydetti: "İnsanlar panik içinde evleri ve binaları boşaltıp kaçıyorlar. Görüntüler, 'Benim binam depreme dayanıklı değil' algısını çok iyi anlatıyor. Türkiye'de 1999 Marmara depreminin ardından 7-8 milyon civarında yapı stoğunun elden geçirilmesi lazımdı. 2006-2007'ye kadar bu çalışmalar yavaş ilerledi, en son Van depremi oldu ve biraz da hükümetin bu konuda zorlayıcı, yönlendirici tavrıyla bu sorun çözülmeye başladı. Bu sorunun çözülmesinden başka çare yok. Tek çare, depreme dayanıksız yapı stoklarının yönetmeliklere uygun hale getirilmesidir. Şu anda hükümetin politikalarını, yaptıklarını destekleyen bir durum, onlar zaten bunu yapıyorlar ama pek çok dirençle de karşılaşıyorlar." Marmara depreminin ardından Kocaeli ve Sakarya'da yeni yapılan pek çok bina olduğunu ancak buralarda da problemin yüzde 100 çözülmediğine dikkati çeken Elmas, 1999 yılı öncesinden kalan binaların yönetmeliğe göre hızla dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.