Ege Uluslararası Sağlık Federasyonu: Dershaneler Kapatılmamalı

Ege Uluslararası Sağlık Federasyonu (ESAFED) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz, dershanelerin kapatılmasının eğitime büyük zarar vereceğini söyledi. ESAFED’in, Türkiye genelinde 18 üye derneği ve 3 bin sağlık gönüllüsü olan bir sivil toplum hareketi olduğunu hatırlatan Sarsılmaz, “Son günlerde ülke gündeminden düşmeyen dershaneleri kapatma veya diğer bir adıyla dönüştürme projesi, biz sağlık çalışanlarını da üzmektedir. Her yıl ortalama 2 milyona yakın öğrencinin ter döktüğü ve netice olarak kaliteli eğitim veren üniversitelere 100-150 bin öğrencinin yerleşebildiği bir sistemde, öğrencilerimizin en büyük sıkıntılardan birisi de mevcut sınav sistemidir.” dedi.Sarsılmaz, dershanelerin kapatılmasının doğuracağı sıkıntılarla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Bizler yıllardır sınavların kaygı ve stresi ile bunların doğurduğu rahatsızlıklarla mücadele ederken bir de öğrencilerin okullardan sonra en güvendiği müesseseler olan dershanelerin kapatılması ile mezun olduğu yıl istediği üniversiteyi kazanamayan ve gelecek yıl sınava tekrar girmek isteyen çocuklarımız, ne şekilde ve nerede sınava hazırlanacak? Çocuğunu iyi bir üniversitede okutmak isteyen aileler, okullarda öğretmeni olmadığı için boş geçen derslerin telafisi ve daha iyi okullarda okuyan öğrencilerden geri kalmaması için takviye ders ihtiyacını dershane ile giderebilirken bu durumda eşit şartlarda eğitim alamayan öğrencilerin eşitsizliği nasıl giderilecek? Çevremizdeki sağlık mensubu arkadaşlarımızın pek çoğu, fakülteyi kazanmalarında dershane faktörünün önemine işaret ediyorlar. Dar gelirli ailelerin çocukları, dershane vesilesi ile tıp, eczacılık vb. fakülteleri kazanabiliyorken bu durumda çok daha iyi eğitim alan öğrencilerle nasıl yarışabilecek? Bunun gibi soruların cevapsız kalması bizleri endişelendirmektedir.”Türkiye’de üniversite mezunlarının pek çoğunun hemen iş bulamadığını, bu durumun ister istemez bir yarışı gerektirdiğini ifade eden ESAFED Başkanı Sarsılmaz, bu yarışta ipi ön saflarda göğüsleyebilmek için çok iyi bir hazırlık safhası geçirilmesi gerektiğine değindi: “Ancak bunlardan sonra iyi bir üniversitenin kapıları, sonuna dek öğrencinin önünde açılabilmektedir. Kapasite ne olursa olsun, tek başına bir şey etmediği ortadadır. Bahse konu kapasitenin üst düzey bir eğitimle taçlandırılması ise dershanelerle mümkün olmaktadır. Burada bir şeyi daha ifade etmek istiyoruz ki Milli Eğitim sistemimiz dahilindeki okullarda görevli saygıdeğer öğretmenlerimiz, ellerinden geleni yapmaktadır. Öğretmenlerimizle ilgili bir sıkıntı ve aksayan bir husus yoktur. Sıkıntı aslında eğitim sistemimizdedir. Öğrenci, dershane seçerken ÖSYM’nin tekniğine en yakın soru hazırlayan dershaneyi arayıp bulma gayretindedir, çünkü ÖSYM’nin, bazı yıllara göre değişiklik arz etse de bir soru hazırlama tekniği vardır. Öğrencinin bu teknikleri de bilmesi lazımdır. Hasılı bir dayatmayla değil, arz talep dengesiyle bir ürün piyasada tutunabilir. Dershane sektöründe de durum aynıdır. Nitekim şu anda İngilizce dil kursu veren yerler aktif haldeyken Almanca ve Fransızca dil kursu veren yerlerin birçoğu, ihtiyaç olmadığından kendiliğinden piyasadan çekilmiştir. Toplumun her kesiminde derin bir endişe uyandıran dershaneleri kapatma çalışmasının daha geniş bir zamanda, doğabilecek olumsuz sonuçları iyice değerlendirildikten sonra öğrencilere ve müteşebbislere zarar vermeyecek bir yöntemle yapılmasının daha uygun olacağı kanaatindeyiz.