Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, saçı sakalı birbirine karışmış bir Türkiye'yi aldıklarını, sonra berber ustalığı ve titizliği ile damat tıraşı yapar gibi ince ince fazlalıkları kesip atmaya başladıklarını belirterek, ''Bu Devlet Bey ile Kemal Bey'i yanınıza çırak alsanız, omzuna havlu koymayı beceremez, dükkanınızı batırırlar'' dedi.
Bağış, Ataşehir Barbaros Mahallesi'nde berberler ve kuaförlerle biraraya geldiği toplantıda, 1 Mayıs'ın daha önceden zulüm, bugün ise bayram olduğunu, Türkiye'nin gerçek bayramları da AK Parti'yle birlikte yaşamaya başladığını söyledi.
AK Parti iktidarında Meclisin aldığı bir kararla 1 Mayıs'ın artık bayram olduğunu yineleyen Bağış, ''Eskiden Taksim'e gitmeye kalkanı, ne yapıyorlardı siz daha iyi biliyorsunuz. Bugün iktidarı, muhalefeti, siyasetçisi, işçisi, iş adamı hep birlikte Taksim'e gidip 1 Mayıs'ı kutluyoruz'' dedi.
Bu ülkeyi korkularla, vesveselerle yönetmediklerini anlatan Bağış, şunları söyledi:
''Yıllarca sosyal demokrat geçinen iktidarlar geldi geçti, ama Türkçemizi güzel kullanan, siyasi olarak fikirlerine katılmasak da edebiyatı açısından önemli olan Nazım Hikmet'in vatandaşlığını iade etmek AK Parti'ye nasip oldu, 1 Mayıs'ı tatil yapmak AK Parti'ye nasip oldu. İlk defa Alevilikle ilgili bilgilerin ders kitaplarına girmesini sağlamak AK PArti'ye nasip oldu. Halbuki insan bekler ki sosyal demokrat partiler CHP, SHP, DSP gibi iktidarlar bu işleri halletmiş olsun. Bize kalmamış olması gerekir. Ama bunların hepsini biz hallettik.''
Berberlerin, en iyi dost, en iyi sırdaş olduğunu, berberlerin en iyi insan esnafı olduğunu, berberleri diğer mesleklerden ayrı tuttuklarını dile getiren Bağış, ''Hep takılırız berberlere, geleceği en sağlam sizin mesleğiniz diye. Çünkü insanların saçı sakalı uzadıkça size ekmek parası var. Ama arkadaşlar şaka bir yana bu toplumun nabzını en iyi ölçen meslek grubu vardır: Gazeteci kardeşlerimiz, berber ve kuaförler. Gerçekten bu ülkenin nereden nereye geldiğini çok iyi bilirler'' dedi.
Bağış, 9 yıl öncesine bakıldığında Türkiye'nin dünyanın 26. ekonomisi iken bu gün 16. ekonomisine yükseldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Berber ve kuaför arkadaşlarım çok iyi bilirler ki; biz saçı sakalı birbirine karışmış bir Türkiye devraldık. Ama adeta damat tıraşı yapar gibi çok ince, çok hassas bir şekilde bu ülkenin sorunlarını teker teker kesip attık. Bu ülkenin çok daha yaşanabilir, çok daha müreffeh, zengin, çağdaş, şeffaf, demokratik bir ülke olması için 9 yıldır çaba sarf ediyoruz.''
Bunları gerçekleştirirken, milletten, halktan korkmadıklarını, millete başkalarının dediği gibi 'bidon kafalı', 'bunlar göbeğini kaşır', 'benim oyumla onun oyu nasıl aynı olur' demediklerini, milletin içinden çıkıp millete hizmet ettiklerini ve millet için siyaset yaptıklarını söyledi.
Bağış, her berberin bu mesleği icra etmeye karar verdiğinde, önce çırak olarak işe başladığını, sonra kalfa olduğunu, daha sonra da berberlerin usta olduklarını kaydeden Bağış, ''Sizlerin sayesinde biz de 3 Kasım'da bu milletin çırağı olduk, sonra işi hemen öğrendik 22 Temmuz'da kalfalık belgemizi aldık. Şimdi de Allah'ın izniyle ustalık belgemizi milletimizden almak istiyoruz. Duvara asıp onun hakkını vermek istiyoruz. Peki, milletle alay eden, millete kem gözle bakan bu muhalefetin ense tıraşını göstermeye var mıyız?'' diye konuştu.
''BUNLARIN ELİNE USTURA VERSENİZ, KAMERA ZANNEDERLER''
Türkiye'de son 9 yılda bir kriz yaşatmadıklarını ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
''Şimdi 12 Haziran'da bize ustalık belgesini vermeye hazır mısınız? Asıl günün sorusu ise şimdi, milletle alay eden, millete kem gözle bakan bu muhalefetin ense tıraşını göstermeye hazır mıyız? Biz bu muhalefet partisinin genel başkanını yanınıza çırak olarak alsanız dükkanınızı batırırlar. Sosyal Sigortalar Kurumuna, zamanında rahmetli Ecevit tutmuş genel müdür yapmış, o güne kadar tıkır tıkır işleyen kurum o günden sonra hep zarar eder olmuş. Bakın bu 'Çakma Gandi' var ya, bu genel müdürken SSK'lı kardeşlerim Türkiye genelinde 330 hastaneye gidebiliyordu. Bugün SSK'lı kardeşim 2 bin 700 hastaneye gidebiliyor. Ama inanın bana, bu Devlet Bey ile Kemal Bey'i yanınıza çırak alsanız, omzuna havlu koymayı beceremez, dükkanınızı batırırlar. Bunların eline ustura verseniz, kamera zannederler. İşleri güçleri kamerayla çünkü. Ama bunlar usturaya jilet değil, kamera takarlar arkadaşlar.''
12 Haziran seçimimin Türkiye için çok önemli olduğunu, 12 Haziran'da artık Türkiye'nin demokratikleşme, şeffaflaşma, çağdaşlaşma konusunda çok farklı bir boyuta geçeceğini belirten Bağış, Türkiye'nin Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için Türkiye'nin karanlık günlere geri dönmemesi için, ileri demokrasi, güçlü toplum, güçlü ekonomi, lider ülke, çevre ve markalaşmış şehirler dediklerini söyledi.
''CUMHURİYETÇİ HAKARET PARTİSİ''
Cumhuriyet Halk Partisini, ''Cumhuriyet Çark Partisi'' olarak ilan ettiğini hatırlatan Bağış, şunları kaydetti:
''Çünkü bir gün bir şey söylüyor, ertesi gün vazgeçiyor; bir gün 'genel af' diyor ertesi gün vazgeçiyor; bir gün 'başörtüsüne özgürlük' diyor, ertesi gün vazgeçiyor; bir gün Kağıthane'ye 'Kağıttepe' diyor. Devamlı çark ediyor. Ama artık Cumhuriyet Halk Partisinin 'Cumhuriyet Çark Partisi' olmasının ötesinde yeni bir isme kavuştuğunu görüyoruz. 'Cumhuriyet Hakaret Partisi' haline geldiler. Artık düpedüz hakaret etmeye başladılar, moralleri bozuldu. Boyalarının döküldüğünün farkındalar, bunlar boyamayı da beceremiyorlar ve vatandaşa çatmaya başladılar. İnsanlara hakaret etmeye başladılar. Ağza alınmaması gereken sözleri ağza almaya başladılar. Yakışıyor mu Türkiye'nin demokrasisine? Yakışmadığı için onlara ne diyeceğiz? Yürü ense tıraşını görelim.''
Bakan Bağış, daha sonra Palladium Alışveriş Merkezi'nde esnafı ziyaret etti.