Eğirdir'de Balıkçılık Sektöründe Yaşanan Sorunlar Masaya Yatırıldı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Durali Koçak, Eğirdir'de balık üreticileriyle bir araya geldi.

Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Eğirdir Birimi konferans salonunda düzenlenen toplantıya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Koçak, su ürünleri mühendisi Cemil Öztürk Akdeniz, Eğirdir Kaymakam Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Nuri Özmeral, Isparta Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sıddık İpek ile balık üreticileri katıldı.

Durali Koçak, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yeni kurulan genel müdürlüğün organizasyon yapısı, çalışmaları, yetki ve sorumluluk alanları hakkında bilgi verdi.

Türkiye'de su ürünlerine önem verildiğini ifade eden Koçak, "Biyolojik, ekonomik, sosyolojik ve politik gerçekleri göz önünde tutarak kaynakların korunması konusunda hedefler belirledik. Toplantının amacı sektörde yaşanan sıkıntıları konuşmak" dedi.

Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü birim koordinatörü Şakir Çınar da, birim olarak sektörde yetkili olduklarını, balık yetiştiriciliği ve su ürünleri konusunda her türlü sorunu çözmeye çalıştıklarını söyledi.

Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yaşar Binatlı ise, Eğirdir Gölü'nde yaşanan kirliliğe dikkat çekerek, 1 Eylül 2012 tarihinden itibaren misina ağların kullanılmasının yasaklandığını kaydetti.

Eğirdir ve Beyşehir göllerinde aşırı otlanma, yosun toplanması, su seviyesinin düşük olması ve önceki dönemlerde kullanılan iplik ağ nedeniyle kirlilik oluştuğunu anlatan Binatlı, şunları söyledi:

"İplik ağları yıkamada çamaşır suyu kullanılıyor. Bu da tonlarca çamaşır suyunun göle karışması anlamına gelir. Bu durum havuz balığının neslinin tehlikeye girmesi sonucunu doğurur. Göldeki tüm avcılar misina ağ kullanıyor. Elimizde ciddi şekilde ağ stoğumuz var. Avcılarımızın mağduriyetinin giderilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz."

Bunun üzerine Durali Koçak da, ağların yasaklanmasının kopma ihtimalinin yüksek, doğada yok olmasının zor olması olduğunu, ancak tekrar inceleme yaparak uygun görülmesi halinde düzenleme yapılabileceğini kaydetti.