Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Özer: Türkiye katsayı ayıbından kurtuldu

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, YÖK'ün yaptığı değişiklikle Türkiye'nin katsayı ayıbından kurtulduğunu belirtti. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Özer, YÖK'ün, Danıştay’ın üç kere iptal ettiği katsayı düzenlemesinden sonra Danıştay’ı memnun etmek için uyguladığı katsayıyı 'gram gram' artırmak taktiğinden vazgeçtiğine dikkat çekerek, "Katsayı engeli tamamen ortadan kaldırılmış, böylelikle ülkemiz bir ayıptan daha kurtulmuştur. Eğitim-Bir-Sen olarak yıllardır sürdürdüğümüz katsayı ayıbının ortadan kaldırılması yönündeki talep ve isteklerimizin karşılık bulması ülkemiz adına ve sendikamız adına hayırlı ve gurur verici bir gelişmedir. Karar, eğitimin prangaları olarak adlandırdığımız kısıtlamaların bu ülkenin kaderi olmaması adına mutluluk verici bir karar olmuştur. Eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıran ve mesleki eğitimi katleden 'katsayı' uygulaması, eğitime direktifle giydirilmiş bir deli gömleğidir. YÖK’ün bu konuda devam edegelen yanlışı ortadan kaldıran kararını geç kalmış; ama doğru bir karar olarak görüyoruz. Ülkemiz, 28 Şubat’ın eğitimdeki vesayeti olan katsayı ayıbından kurtulmuştur. Katsayı uygulaması, o günden bu yana eğitimcilerin vicdanında yer bulmayan bir konuydu. Katsayı bariyerinin kaldırılıp 28 Şubat’la eğitime giydirilen deli gömleğine ilişkin yasal düzenlemenin yapılmış olması, ülkemiz adına bizleri son derece sevindirmiştir. Alınan kararla eğitimde fırsat eşitliği tekrar sağlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"KATSAYININ SAĞLADIĞI OLUMLU BİR SONUÇ YOKTU"
Eğitimde eleştiri alan konuların en başında gelen uygulamanın olumlu sonuçlarına dair bir tek veri bulunmadığını aktaran Özer, "Olumsuz sonuçlarına dair kamuoyunda, başta Eğitim-Bir-Sen olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarından, siyasetten, iş ve meslek örgütlerinden, akademisyenlerden sesini yükseltmeyen kimse kalmamıştır. Yıllardır, imam hatip liselerini bitirme adına meslek liselerini cezalandırmaya yönelik adaletsiz katsayı uygulamasının kaldırılmış olması gelişen ekonomimize de büyük katkı sunacaktır. “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” diye işadamlarının gazete ilanları, mesleki eğitimin “SOS” vermesi nedeniyle gelmiştir. Mesleki eğitimin gerilemesinin, üstün yetenekli öğrencilerin mesleki eğitime yönelmemesinin temel nedeni, haksız katsayı uygulaması olmuştur. 1999 yılından beri mesleki ve teknik ortaöğretim öğrencilerine uygulanan katsayı adaletsizliği, mesleki ve teknik ortaöğretime ilginin azalmasına neden olmuştur. 1999 yılında meslek lisesi öğrencileri, ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 46’sını oluştururken, Devlet Planlama Teşkilatının hedeflediği oran ise yüzde 70’ti. Katsayı engeli getirilince, mevcut durumun aksine bu oran yüzde 32’lere kadar düşmüştür. 1999’dan itibaren 8-9 yıl meslek liselerindeki öğrenci sayısı sabit kalırken, genel liselerde artış yüzde 100’lere ulaşmıştır." diye konuştu

"2,5 MİLYON MESLEK LİSESİ ÇIKIŞLI ÖĞRENCİ KATSAYI MAĞDURU"
Günümüzde meslek liseleri başarılı öğrencilerin tercih odağı olmaktan tamamen çıktığını vurgulayan Özer, "Bu çok vahim bir durumdur ve Türkiye sanayisinin giderek çıkmaza doğru gitmesi anlamına gelmektedir. Bunun en önemli göstergesi, sanayide yeni buluşların, diğer bir deyişle, alınan patentlerin sayısıdır. 2009 yılında Türkiye’deki firmalar tarafından Türk Patent Enstitüsü’ne 2 bin 588 patent başvurusu yapılmış ve 456 patent alınmıştır. 2008 yılında ABD’nin patent ofisine başvuru sayısı 495 bindir ve o yıl 143 bin tescil alınmış olup diğerlerinin süreçleri devam etmektedir. Bu rakamlar, sanayimizin nasıl bir çıkmazda olduğunun göstergesidir. 1999-2000 yılından itibaren mezun öğrenci sayıları 200 binlerden 100 binlere, yani yüzde 100, gerilemiş bulunmaktadır. Ortalama 2,5 milyon meslek lisesi çıkışlı öğrenci, katsayı yüzünden mağdur edilmiştir. Umarız daha önceki katsayı çalışmalarında olduğu gibi yine bir yargı engeliyle karşı karşıya kalmayız. Bu tür girişimlerin ülkemize zarar vereceğini artık herkes bilmeli ve her kesim, Türkiye’nin vesayetten kurtulmasının önemli bir adımı olan katsayı eşitsizliğinin kaldırılmasını desteklemelidir. YÖK’ün bu noktada attığı olumlu adımı, 200 bini aşkın üyeye sahip, Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası olarak sevinçle karşılıyoruz." dedi.