HABER

Eğitim Bir-Sen’den KSÜ yönetimine tepki

Eğitim Bir-Sen Genel Merkezinden yapılan açıklamada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi yönetiminin keyfi uygulamalarla fütursuz bir yönetim sergilediği belirtildi.Eğitim bir-Sen Genel Merkezinden yapılan açıklamada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi yönetiminin kindar yaklaşımından şehit yakınlarının da nasibini aldığı belirtilerek, “18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde, devletin şehit yakınlarına tanıdığı memur kontenjanından üniversitede göreve başlayan bir şehidimizin emaneti olan Teşkilatlanmadan Sorumlu Şube Başkan Yardımcımızı sürgün etmiş, bu uygulamasıyla üniversite mensuplarını ve kamu vicdanını rahatsız etmiştir” denildi.“Üniversite yönetimi Keyfi uygulamalarla üniversite personelini mağdur ediyor”“Eski Türkiye’den kalma bazı tortuların yaşam savaşı vermesi, kamu yönetiminde birçok sıkıntıya; hukukun, yetkiyi kullananların elinde tarumar olması, kamu yönetiminin bürokratik labirentlerde sıkışıp kalması, maddi ve manevi bedellerin ödenmesine yol açmaktadır” denilen açıklamada, “Devletin görev yapılan makama tanıdığı yetkiler, kişisel güçlere dönüştürüldüğünde ilkeler ve prensipler üzerinden değil, kişisel ilişkiler üzerinden tasarruflara neden olmaktadır.

Eğitim Bir-Sen Genel Merkezinden yapılan açıklamada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi yönetiminin keyfi uygulamalarla fütursuz bir yönetim sergilediği belirtildi.
Eğitim bir-Sen Genel Merkezinden yapılan açıklamada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi yönetiminin kindar yaklaşımından şehit yakınlarının da nasibini aldığı belirtilerek, “18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde, devletin şehit yakınlarına tanıdığı memur kontenjanından üniversitede göreve başlayan bir şehidimizin emaneti olan Teşkilatlanmadan Sorumlu Şube Başkan Yardımcımızı sürgün etmiş, bu uygulamasıyla üniversite mensuplarını ve kamu vicdanını rahatsız etmiştir” denildi.

“Üniversite yönetimi Keyfi uygulamalarla üniversite personelini mağdur ediyor”
“Eski Türkiye’den kalma bazı tortuların yaşam savaşı vermesi, kamu yönetiminde birçok sıkıntıya; hukukun, yetkiyi kullananların elinde tarumar olması, kamu yönetiminin bürokratik labirentlerde sıkışıp kalması, maddi ve manevi bedellerin ödenmesine yol açmaktadır” denilen açıklamada, “Devletin görev yapılan makama tanıdığı yetkiler, kişisel güçlere dönüştürüldüğünde ilkeler ve prensipler üzerinden değil, kişisel ilişkiler üzerinden tasarruflara neden olmaktadır. Bunun en bariz örneği Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde yaşanmaktadır. Keyfi uygulamaları ve kullandığı yetkilerle üniversite personelini mağdur eden üniversite yönetimi, ‘bu kadar da olmaz’ dedirtecek cinsten skandallara imza atmaktadır. Keyfi uygulamalarıyla sık sık gündeme gelen üniversite yönetimi, yetkiyi şahsi bir güç sanarak karakteristik yapısını devletin kurallarının üstüne koyarak fütursuz bir yönetim sergilemektedir. Kanun tanımaz uygulamalar, ‘dediğim dedik’ tavırlar, hak ve hukuku ayaklar altına alan yaklaşımlar personeli tedirgin etmekte, çalışma barışına zarar vermektedir. Üniversiteleri yasaklarla anılır hale getirenleri, bilim yuvası olması gereken kurumları babasının çiftliği gibi kullananları hatırlatan hukuksuzlukların yeni Türkiye’de yeri olmamalıdır” ifadelerine yer verildi.

“Hukuksuz ve akademik anlayışa uymayan uygulamalar”
Üniversite yönetiminin keyfi uygulamalar yaptığının belirtildiği açıklamada, “Üniversite yönetiminin göreve başlamasından bu yana objektif kriterler belirlenmeden, somut ve nesnel gerekçeler ortaya konulmadan, salt subjektif değerlendirmelerle gerçekleştirdiği hukuksuz ve akademik anlayışa uymayan uygulamaları, üniversite personelini ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Üniversitede hizmet yılını doldurarak profesörlük unvanı almaya hak kazanan bazı öğretim üyelerine unvanları verilirken, profesörlüğü hak eden bazı öğretim üyelerine keyfi olarak ısrarla unvanları verilmemektedir” denildi.

“Yönetim mahkemenin iptal kararına rağmen uygulamayı devam ettiriyor”
Üniversite yönetiminin hukuksuz bir şekilde öğretim üyelerine kart okutma mecburiyeti getirdiği kaydedilerek, “Yönetim mahkemenin iptal kararına rağmen uygulamayı devam ettirmiş, sistem hatasından dolayı, zaman zaman kart okutan öğretim üyelerinin bu işlemleri kayda girmemiş, bundan dolayı o döneme ait ücretleri ödenmemiş ve verilen itiraz dilekçeleri de reddedilmiştir. Sonrasında, mahkeme kararının etkisiz hale getirilmesi amacıyla yeni bir Ek Ders Ücret Ödemeleri Yönergesi çıkarılmış ve böylece kart takip sistemine yeniden işlerlik kazandırılmıştır” açıklamasında bulunuldu.

“Şube Başkanımız hakkında soruşturma başlatılmıştır”
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kurum dışından üniversiteye beş şube müdürü atanması üzerine, şube yöneticilerimizin kurum idari kurulu toplantısında 15-20 yıldan bu yana üniversitede bu kadroları bekleyenlerin olduğunun dile getirmesi neticesinde, ‘bu idarenin tasarrufundadır’ denilmiş; Elbistan’da verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşma yerel basında ‘üniversitede işler iyi gitmiyor’ başlığıyla yer alması sonucunda Şube Başkanımız hakkında soruşturma başlatılmıştır. İlgili soruşturma neticesinde komisyon uyarma (iyi halden kınamadan uyarma) cezası teklif etmiş ve yapılan itiraz sonucunda ceza kaldırılmıştır.”

“Banka Promosyon Anlaşma Komisyonuna sendikanın üye seçme yetkisi engellendi”
Eğitim Bir-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bu yazışmalardan rahatsız olan yönetim, Banka Promosyon Anlaşma Komisyonuna sendikanın üye seçme yetkisini engelleyerek, sendika yönetim kurulu üyelerinden kendi istediklerini yetkilendirdiğini beyan etmiştir. Bunun üzerine sendika temsilcisi olmaksızın komisyon yetkisiz (iç denetçi) kişilerce toplanıp 2013 yılında yapılan promosyon anlaşmasında alınan 2013 TL’den daha düşük, 1750 TL’ye 2015 yılında imza atılmış ve böylece hem personelin maddi kaybına sebep olunmuş hem de yapılan sözleşmeye gölge düşürülmüştür” ifadelerine yer verildi.

“Sendika yöneticilerine soruşturma açılması ve görev yerlerinin değiştirilmesi”
Üniversite yönetiminin bazı hukuksuz işleri perdelemek için Eğitim-Bir-Sen şube yönetiminde olan fakülte sekreterlerini rotasyon adı altında sürdüğünün iddia edildiği açıklamada, “Denetleme Kurulu Üyemizi tıp fakültesi sekreterliğinden alarak ziraat fakültesi sekreterliğine, Yönetim Kurulu Yedek Üyemizi eğitim fakültesi sekreterliğinden alarak önce ilahiyat fakültesi sekreterliğine görevlendirmiş, sendikamızın hukuk mücadelesi sonucunda eski görev yerine verilmesi gerekirken, hukuksuz bir şekilde güzel sanatlar fakültesi sekreterliğine görevlendirmiştir. Diğer taraftan, bir üyemizi ilahiyat fakültesi sekreterliğinden alarak 160 km uzaklıktaki Elbistan Teknoloji Fakültesi’ne Fakülte Sekreteri olarak görevlendirmiş ve aynı şekilde üyemizi, hukuk mücadelesi neticesinde eski görevine iade etmeyerek yeniden aynı yere görevlendirip, hakkında soruşturma açmış, baskı ile üyemizin emekli olmasına neden olmuştur. Ayrıca, Şube Disiplin Kurulu Başkanımıza soruşturma açıp, uyarma cezası vermiş, Şube Denetleme Kurulu Üyemize hem soruşturma açmış hem de profesörlük kadrosunu vermemiş; Şube Disiplin Kurulu Üyemizin sözleşmesini 6 ay uzatmış, Şube Denetleme Kurulu Üyemizi emekli olmaya zorlarken, Kadınlar Komisyonu Başkanımızın sözleşmesini, süresi geçtikten bir hafta sonra geriye dönük uzatmış ve önceki dönem Genel Başkan Yardımcımızı ise kadro olmayan bir birime görevlendirmiştir” denildi.

“Bir şehidimizin emaneti olan Teşkilatlanmadan Sorumlu Şube Başkan Yardımcımız sürgün edildi”
Eğitim Bir-Sen tarafından, “Şube yönetim kurulu üyelerimiz olan fakülte sekreterlerinin görev yerlerini değiştirmekle yetinmeyen üniversite yönetimi, 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde, devletin şehit yakınlarına tanıdığı memur kontenjanından üniversitede göreve başlayan bir şehidimizin emaneti olan Teşkilatlanmadan Sorumlu Şube Başkan Yardımcımızı sürgün etmiş, bu uygulamasıyla üniversite mensuplarını ve kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Şubemizin, şehit yakını olan Teşkilattan Sorumlu Şube Başkan Yardımcımıza sahip çıkması ve ‘Şehit Yakınına Sürgün, Kendi Adamına Her Kadro Uygun’ diye basın açıklaması yapması üzerine Şube Başkanımıza soruşturma açan yönetim, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D-d bendi uyarınca ‘Kademe İlerlemesinin Durdurulması’ cezası vermiştir. Ancak ceza, anılan kanunun 125. maddesinin 5. bendinde yer alan, ‘Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4-1/2’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir’ hükmü uyarınca, 1/2 oranında aylıktan kesme cezasına dönüştürülmüştür. Sendikamızın hukuk mücadelesi sonucunda önce mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve devam eden süreçte cezayı iptal etmiştir” açıklamasında bulunuldu.

“Sendika üyelerini sürgüne gönderen üniversite yönetimi hakkında gereken işlem yapılmalı”
Eğitim Bir-Sen’in yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Şubemize gönderilen e-postalarla ilgili olarak, Şube Başkanlığının kapalı zarfta göndermiş olduğu bilgilendirme konulu yazısına istinaden, üniversite yönetimi, Şube Başkanımıza soruşturma açarak iddiaların odağında olan kişiyi soruşturmacı olarak görevlendirmiş, neticesinde de kademe ilerlemesinin durdurulması cezası önerilmiştir. Fen Edebiyat Fakültesi Disiplin Kurulunda oy çokluğuyla ceza reddedilmiş, sonrasında, teklif edilen ceza Şube Başkanımız lehine reddedilmiştir. Daha sonra soruşturma yenilenmiş, soruşturmacı olarak rektör yardımcısı görevlendirilmiş, yine bir önceki soruşturmacının önerdiği kademe ilerlemesinin durdurulması cezası önerilmiştir. Şube Başkanımız hakkında verilen cezayı Kahramanmaraş İdare Mahkemesi yasal boşluk gerekçesiyle iptal etmesine rağmen, üniversite yönetiminin soruşturma emri ile daha önce soruşturmayı yürüten aynı komisyon başkanı tarafından soruşturma yenilenmiştir. Bu arada, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığının temsilci görevlendirilmesi konulu sendikamıza gönderdiği yazıyla Şube Başkanımıza, e-postalarla ilgili olarak açılan soruşturmanın oylamasında lehte oy kullanan komisyon üyelerinin de baskı altına alınarak istifa ettirildiği öğrenilmiştir. Şube Başkanımızı soruşturma ve disiplin cezalarıyla yıldırmaya çalışmakla kalmayan üniversite yönetimi, öğretim üyesi unvanını kullanmasına da müsaade etmemekte, bölümde hiç lisansüstü öğrenci talep etmemiş veya lisansüstü derse girmemiş öğretim üyelerinin sınav, jüri vb. komisyonlarda adına yer verirken, akademik yetkinlik olarak yayın, bilimsel çalışma, lisans ve lisansüstü öğrenci yetiştirmesi bakımından bölümde en kıdemli Doç. unvanlı öğretim üyesi olmasına rağmen sınav, jüri vb. komisyonlarda Şube Başkanımızın adına yer vermemektedir. Ayrıca, Ek Ders Ücret Ödemeleri Yönergesini bahane ederek, Şube Başkanımız usulüne uygun olarak derslerini bilfiil yaptığı hâlde, 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı ve Yaz Okulunda girmiş olduğu (yaklaşık 20 bin TL civarı) ek ders ücretini de ödememiştir. Hukuksuz ve keyfi uygulamalara karşı çıkan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan hakkında defalarca soruşturma açtırıp ceza vererek meslekten men etmeye çalışan ve şube yönetim, denetim, disiplin kurulu üyeleri ile sendika üyelerini sürgüne gönderen üniversite yönetimi hakkında gereken işlem yapılmalı, keyfi, hukuksuz ve bilim insanına yakışmayan iş ve işlemler mercek altına alınmalı, yetkililer bu tür uygulamalar hakkında gereken yasal süreci bir an evvel işletmelidir.”

En Çok Aranan Haberler