Eğitim Bir-Sen Balıkesir şubesi, 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlamayacaklarını, bunun 23. Başkanlar Kurulu Toplantısında alınan prensip kararı olduğunu bildirdi.
Eğitim-Bir-Sen şube başkanı İbrahim Ethem Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik” raporunu açıkladı. Yılmaz, Öğretmenler Günü’nü kutlamama kararı almalarındaki gerekçeleri şöyle açıkladı;
"Ülkenin geleceğini inşa eden eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenlerin fedakarlığının görmezden gelinmesi, itibar kaybına uğratılması, ek ödemeden mahrum edilerek kamuda en az maaş alan çalışan konumuna düşürülmesi. Ayrıca, 18. Milli Eğitim Şurasında alınan öğretmen ve yöneticilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi amacıyla her yıl kasım ayında bir maaş tutarında ikramiyenin verilmesi, ek ders ücretinin 12 TL’ye çıkarılması, görev alınan projeler için ek ders ücreti tahakkuk ettirilmesi, eğitim kurumu yöneticilerine makam tazminatı ödenmesi ve ek ders ücretinin maaşlara, ek ödemenin ise emekli maaşlarına yansıtılması kararları da hayata geçirilmemiştir. Öğretmenlere yönelik bu taleplerin, 4+4+4 kesintili ve kademeli yeni eğitim sistemi, Milli Güvenlik Dersinin kaldırılması, din eğitim ve öğretimine ilişkin özgürlük alanının genişletilmesi, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı başta olmak üzere seçimlik ders sayısının artırılması, meslek liselerine yönelik katsayı dayatmasının sona erdirilmesi, yüksek öğretimdeki başörtüsü yasağının sona erdirilmesi gibi son derece önemli ve millet iradesine dayanan reformların gerçekleştirildiği bir dönemde dahi karşılanmamış olmasını anlamakta zorluk çekiyoruz."
Öğretmenler yetersiz ve çalışmıyor şeklindeki yaklaşımları kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Eğitim-Bir-Sen şube başkanı İbrahim Ethem Yılmaz, "Temennimiz, öğretmenlerin yeterliğini, fedakarlığını, diğergamlığını ve mensubu olduğu topluma hizmet etme aşkını bütün toplumun görmesidir. tarihimiz, öğretmenlerin üstlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğini belgeleyen örneklerle doludur. Öğretmenlerimizin bu başarısının devam etmesi; maddi ve manevi olarak rahat olması, yaptığı işten haz duymaya devam etmesiyle yakından ilgilidir. Bütün bunları sağlayacak olan bizatihi siyasi iradedir" dedi.
RAPORDA BAŞÖRTÜSÜ VURGULANDI
Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik: Retorik ve Pratik başlıklı rapordan da söz eden Yılmaz, öğretmenlerin sorumluluklarının çok olduğunu ancak karar yetkisinin bulunmadığını söyledi. Öğretmenlerden daha az zamanda daha çok iş yapmalarının beklendiği, eğitim reformları nedeniyle öğretmenlerin ders dışında daha çok süre çalışmak zorunda kaldıkları bildirildi. İhtiyaç fazlası öğretmen yetiştiren fiziksel koşulları yetersiz eğitim fakültelerinin kalite sorununun öğretmenlik mesleğinin tartışılmasına yol açtığı, ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirme nedeniyle eğitim fakültesi mezunu öğretmen adaylarının önemli bir kısmının atanamadığı vurgulandı. Artık cazibesini yitirmeye başladığına dikkat çekilen öğretmenlik mesleğinin; öğrenciler açısından cazibesini koruması için, arz ve talep dengesini sağlamaya yönelik çalışmaların sürdürülmesi gerektiği, alan sınavlarının yapılması gerektiği hatırlatıldı. Öğretmen istihdamında ilave ödemelerle adaletin sağlanması gerektiği, genç öğretmen nüfusunun ise avantaja dönüştürülmesi gerektiği bildirildi. Şartlar iyi olmadığı için öğretmenlerin emekli olmak istemedikleri belirtilen raporda, kadın öğretmenlerde emeklilik yaşının 58, erkek öğretmenlerde ise 60 yaş olduğu, emekli olunca gelirlerin büyük oranda düşmesi ve maaşlarının yüzde 60 seviyesine inmesi nedeniyle emekliliğin tercih edilmediği kaydedildi. Raporda, çalışma hayatında kadın, kadın eşitliğinin sağlanması için başörtüsü yasağına mutlaka son verilmesi gerektiği bildirildi. Türkiye’de kadın öğretmen oranının, her düzeyde OECD ortalamalarının altında olduğu, bunun temel nedenlerinden birisi genel olarak kadının işgücüne katılımının düşük olmasının yanında kamu sektöründe halen uygulanmakta olan başörtüsü yasağı olduğu bildirildi. Başörtüsüyle ilgili, "Başörtülü kadınlara uygulanan ayrımcılık nedeniyle kadınların nitelikli iş gücü içerisinde yer alması, daha üniversite girişinde veya üniversitede engellenmiş ve bu barikatları aşanların ise görevlerine son verilmiştir. Temel bir insan hakkı ihlali olduğu tartışmasız olan kamuda başörtüsü ile çalışma yasağı bir an önce sonlandırılmalıdır" şeklinde görüş belirtildi. Ek ödemelerin artırılması, maaşlarda iyileştirme yapılması istenen raporda, OECD ortalaması baz alındığında Türkiye’nin 285 bin öğretmene ihtiyacı olduğu bildirildi.
Öğretmen dışındaki kamu çalışanlarının da kendileri için önemli olduğunu kaydeden İbrahim Ethem Yılmaz, "Eğitim sisteminin içerisinde görev alan bütün kamu görevlileri, bizim için eğitim çalışanı sıfatıyla önemlidir ve değerlidir. Bu nedenle öğretmen dışındaki eğitim çalışanlarının (hizmetlinin, memurun, şefin, güvenlik görevlisinin, mutemedin, saymanın, tekniker ve teknisyenin, şoförün, aşçının, şube müdürlerinin, mühendislerin, denetmenlerin, akademisyenlerin ve üniversite idari personelinin) hem mağduriyetlerini giderecek hem de haklı beklentilerini kazanıma dönüştürecek bir süreci başlatmak durumundayız. Bütün eğitim çalışanlarının sorunu çözülmedikçe, hak ettikleri maaş verilmedikçe, insan onuruyla bağdaşır çalışma şartlarına sahip olmadıkça eğitim sisteminde sürdürülebilir bir reform gerçekleştirmek hayaldir. Eğitim çalışanlarına beklentileri olan iyileştirmeleri yaparak bu hayali gerçeğe dönüştürmenin startı verilmelidir. Kutlamayacağımız öğretmenler gününe iki gün var, bütün eğitim çalışanlarının gün görmesini sağlayacak adımların acilen atılmasını bekliyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz