Eğitim Bir-Sen Ağrı Şubesi Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Leyla Daştan, Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın (20) hunharca katledilmesini kınadı.Sendika binasından gazetecilere bir açıklama yapan Eğitim Bir-Sen Ağrı Şubesi Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Leyla Daştan, toplum olarak ne yazık ki vicdanımızı sızlatan bir kadın cinayeti haberiyle yeniden karşı karşıya kalmış bulunmaklarını belirtti. Daştan, “Son zamanlarda yaşanan çocuk ve bebek cinayetlerinin şokunu ve vicdani sızısını susturamadan, ne yazık ki artık üçüncü sayfaların vazgeçilmez haberlerinden olan kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi ve bizler sızlayan bir vicdanın sürüklediği ayaklarımızla bugün burada toplanmış bulunmaktayız. Kadına şiddet sorunu sadece ülkemizin değil gelişmiş ülkeler de dâhil dünyanın bir sorunudur. İngiltere’de yayımlanan resmi verilere göre her 4 kadından biri şiddete maruz kalmakta; 500 bine yakın kadın, cinsel şiddet mağduru bulunmakta, Batı Avrupa’da her gün 2 kadın şiddet neticesinde öldürülmektedir. Hollanda’da devlet politikasının ikinci sırasındaki sorunu aile içi şiddetle mücadeledir. Hollanda’da töre cinayetleriyle ilgili ülkemizin de üye olduğu Ekspertiz Kurumu bulunmaktadır. Ancak ülkemizde son yıllarda artan kadın ve çocuk cinayetleri toplumsal bir dejenerasyon ve duyarsızlığın da habercisi niteliğindedir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son on yılda kadına şiddet oranı yüzde bin 400 artmıştır. Bu durum ülke olarak konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızın acil önlemler almasını zorunlu kılmaktadır” dedi.Kadınlar ve çocukların evlerinde güvende olmadığını ve bunu bildiklerini dile getiren Daştan, “Zira ‘aile’ sözcüğü ile hiçbir zaman bağdaşmaması gereken ‘şiddet’ sözcüğü uzun zamandan beri lügatlerimizde birlikte arz-ı endam etmektedir. ‘Aile içi şiddet’ kavramını bir ailede şiddet nasıl var olabilir sorusu üzerinde hiç düşünmeden kolayca kullanabilmekteyiz. Kadınlar ve çocuklar sokakta da güvende değillerdi, acı tecrübelerimiz var ve bunun sorumlusu sadece kolluk kuvvetleri değil, tüm toplum olarak bizleriz, görmüyoruz, duymuyoruz ve bilmiyoruz. Duymamamız, bilmememiz gereken onca şeyi biliyor ve duyuyorken, sadece Hindistan’da duymuştuk bir otobüs dolusu yaratığın bir kadına tacizde bulunduğunu ve sadece orada olur sanırdık. Meğer yaratıklar ülkemize de gelmiş, Özgecan kızımız bunu bize pek acı bir şekilde sessiz çığlığı ile duyurdu. Artık kadın ve çocuklarımız toplu taşıma araçlarında da güvende değiller. Toplum olarak nereye gitmekte olduğumuzu sorgulama vaktidir, toplumun hiçbir ferdi ve kurumu bu sorgulamadan muaf değildir. ‘Bütün Müslümanlar kardeştir. Bir Müslümana kardeşinin kanı da malı da helal olmaz. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı haksız yere öldürmeyeceksin’ diye Veda hutbesinde seslenen Peygamberimizin sesini nicedir unuttuk, duymaz olduk. Zaman bu sözleri yeniden hatırlama, hatırlatma ve içselleştirme zamanıdır. Bu konuda aynı zamanda bir eğitimciler sendikası olarak bizler bu olayı esefle ve lanetle kınamakta, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etmekteyiz. Eğitim çalışanları olarak olayın ciddiyetinin farkındalığının sürdürülmesi için gayret içinde olacağız. Özellikle kadına yönelik işlenen suçların nerdeyse tamamının çoğunluğu aile üyelerinden olan bir erkek tarafından işlendiği düşünüldüğünde, sorunun bir kadın değil erkek sorunu olduğu ortadadır. Bu açıdan özellikle erkek çocuklarına yönelik olumlu farkındalık oluşturmaya ilişkin etkinliklere ağırlık vereceğimizi bildirmek istiyoruz. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Adaleti’ adıyla bir dersin müfredatımıza kazandırılmasının gerekliliği ortadadır. Şiddetin kültürel gerekçelerle meşrulaştırılmasına sonuna kadar karşıyız. Bu sorun siyasi olmanın ötesinde toplumsal ve insani bir sorundur. Küçük Gamze’nin cinayeti sonrasında ‘Bu işin hakkı idamdır’ diyen bir Cumhurbaşkanına sahipken, kadın ve çocuğa karşı işlenen nefret ve taciz suçluları için idam da dahil en ağır cezanın verilmesinin tartışılması gereklidir. Buna ilişkin siyasilerimizin ve meclisimizin birlikte hareket ederek kalıcı bir çözüm üretememesini anlamakta bir kadın ve anne olarak zorlandığımı ifade etmek zorundayım. Sendika olarak bu ve buna benzer acıların bir daha yaşanmaması duası ve dilekleriyle; mağdureye Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine Allah’tan sabır ve başsağlığı dileklerimizi, tüm milletimize de taziyelerimizi sunmaktayız. Acınız acımızdır” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz