Eğitim Birsen Başkanı: Lise, Ortaokul Öğrencileri Eylemlere Çekilmek Isteniyor

Memur Sen Konfederasyonu Eskişehir İl Başkanı İsmail Altınkaynak, Gezi Parkı eylemlerinin amacından saptırılarak, ülkedeki toplumsal huzurun bozulmasına neden olacak provokasyonlara dönüştürülmesinin doğru olmadığını söyledi. Eylemlere ortaokul ve lise öğrencilerinin sokulmak istendiğini ve bunun için öğrencilerin kışkırtıldığını gördüklerini belirten Altınkaynak, “Eylemlerin ana dinamiği haline getirilmeye çalışılan öğrencilerin marjinal grupların ve provokatörlerin tuzağına düşürülmesinin engellenmesi için ailelere, eğitim çalışanlarına büyük görev düşmektedir.” dedi.

Memur Sen Konfederasyonu Eskişehir İl Başkanı İsmail Altınkaynak, düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı protestolarının bir provokasyona, yakıp, yıkma olayına dönüştüğünü kaydetti. Demokratik eylemin amacından saptırıldığını, toplumsal huzurun bozulmasına neden olacak provokasyonlara dönüştürülmesinin doğru olmadığını belirten Altınkaynak, şunları söyledi: “Eskişehir’de ve diğer şehirlerde eylemler hak talebi olmaktan çıkıp doğrudan hak gaspına dönüşmüştür. Esnafların iş yerlerini tahrip edilmesi, ambulansların önünün kesilmesi, demokratik tepkiler içine alınamaz. Bu görüntüler tam anlamı ile bir Vandalizm'dir. Provokatörlerin öncülük ettiği eylemlerde yaşananlar Yunus’un şehri Eskişehir’in sevginin hoşgörünün şehri olma vasfına zarar vermektedir. Sevgi ve hoşgörünün şehri vasfımızı korumak hepimizin vazifesidir.”

AVM yapımına karşı çıkanlara destek için yapıldığı iddia edilen eylemlerin Eskişehir’in en büyük AVM’si önünden başlatılması, Faşizme karşı olduğunu iddia edenlerin dünyanın en büyük faşistlerden Mussolini’nin ‘Kara gömlekliler’ grubunu taklit ederek eylemlerinde siyah tişörtler giymeleri, Türkiye genelinde ise işadamları lobisi TÜSİAD ile Sosyalist dünya görüşündeki sendika ve partilerin birlikteliğinin de özel olarak incelenmeye değer konular olduğunu vurgulayan Altınkaynak, küresel nitelikteki sorunlara ve bulunduğu bölgedeki çatışmalara çözüm üreten Türkiye'nin, devletiyle ve milletiyle kendi sorunlarına ve çekişmelerine diyalog ile çözüm üretecek kapasiteye fazlasıyla sahip olduğunu ifade etti.

“Bu çerçevede hükümet, güvenlik ve özgürlük dengesini bozmadan eylemlerin sona ermesini sağlayacak tavrı ve dili benimsemelidir.” diyen Altınkaynak, “Şunu biliyoruz ki, milletimiz, büyük Türkiye hayalini farklı siyasi diller içinde seslendirmeye ve diyalog içinde olmaya devam edecek aklıselimi hakim kılacaktır. Provokasyon çabaları da, huzuru bozma girişimleri de bu ferasetin karşısında yenilmeye mahkûm olacaktır.” sözlerini kaydetti.

Yaşananların sadece marjinal iç dinamiklerin tepkisi olarak görülmemesi; bunun Türkiye’nin bölgesel lider, küresel aktör olma iradesini akamete uğratmak isteyen dış kaynaklarla da ilişkisini gözden kaçırmamak gerektiğini anlatan Altınkaynak, lise ve ortaokul öğrencilerinin de bu işin içine sokulmaya çalışıldığını dile getirdi. Altınkaynak, şöyle konuştu: “Her ne kadar eylemlerde tansiyon düşüyor olsa da bu eylemlerin devamı adına ortaokul ve lise öğrencilerini de kışkırtanlar var. Çevreye duyarlı kişi ve grupların sivil itaatsizlik olarak görülebilecek eylemi, provokatörlerin devreye girmesiyle Türkiye’nin huzuruna kastedenlerin başrol oynadığı bir senaryoya dönüştürüldüğünü hep birlikte izliyoruz. Memur-Sen olarak, eylemlerin ana dinamiği haline getirilmeye çalışılan öğrencilerin marjinal grupların ve provokatörlerin tuzağına düşürülmesinin engellenmesi için ailelere, eğitim çalışanlarına büyük görev düştüğünü hatırlatıyor, milletimizin sağduyusunun provokatörlerin hesaplarını bozacağına inanıyoruz.