Eğitim Gönüllüleri: Dershanelerin Kapatılmasıyla Eğitime Kezzap Dökülüyor

Referandum döneminde canla başla çalışan eğitim gönüllüleri, dershanelerin kapatılmasına yönelik yapılan çalışmalar karşısında oldukça endişeli. O dönemde çalışırken uğradıkları sözlü saldırılar karşısında bile bu kadar üzülmediklerini belirten eğitim gönüllüleri, son yapılan çalışmaların kendilerini çok üzdüğünü belirtiyor. Dershanelerin kapatılmasına bir anlam veremediğini belirten Eğitim gönüllüsü Fatma Alkın, bu yanlışla eğitime kezzap döküldüğünü savunurken, Emine Kasga dershanelerin eğitim için bir bahçe olduğunu, bu bahçeleri kurutulmasına hiçbir annenin razı olmadığını söyledi.Diyanet camiasında hocaların hocası olarak bilinen Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Dini İhtisas Merkezi öğretim üyesi, Tefsir Uzmanı Emekli Müftü Yahya Alkın’ın eşi Fatma Alkın, referandum döneminde kaldıkları hakaretler karşısında hiç gücenmediklerini belirtiyor. Ramazan ayı olmasına rağmen o kavurucu sıcaklarda referandum için canla başla, bu ülkenin birliği dirliği için çalıştıklarını aktaran Alkın, o zaman çok kırıcı sözlere maruz kaldıklarını, yine de kırılmadıklarını, ancak dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmalarla çok kırıldıklarını söylüyor. Alkın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Havalar çok sıcak olduğu için beşinci altıncı katlara çıkamıyorduk. Sıcaktan hararet basıyordu. Bir şekilde Allah bir kolaylık sağlıyordu sekizinci ve dokuzuncu katlara kadar çıkıyorduk. Birlik ve beraberlik için Mevla bize o gücü verdi. Ama şimdi anlayamıyorum, içim yanıyor, çok üzülüyorum.” Eğitim için, Başbakan’ın elini ayaklarını bile öpmeye razı olduğunu ifade eden Alkın, “Keşke Başbakan’ımızın yanında olsam da bu yaşta elini ayağını öpsem. Ve desem ki Başbakan’ım neden bunu yapıyorsun, neden diye sorsam. Neden bu eğitim yuvaları kapatılıyor? diye soruyor. Dershaneleri kapatmakla eğitim yuvalarına kezzap döküldüğünü savunan Alkın, eğitimin kökünün kurutulmaya çalışıldığını ifade ediyor. Alkan, “Bu konuda o kadar doluyum ki, dolu olduğumdan toplumda bile konuşamıyorum. Çünkü her zaman dua ettiğimiz insanların bize böyle yapması kalbimizi çok kırıyor. Milletçe dua ediyoruz. Başbakan ve milletvekilleri bu işi durdursunlar. Biz onlar için dua ediyoruz, yoksa gerisini bilmiyorum.” dedi. İstanbul’a 20 yıl önce geldiklerini belirten Alkın, dışarı da imanla küfrün birbirine çakıştığını söylüyor. Böyle bir ortamda eğitim yuvalarını kapatmanın, çocukları bataklığa atmaktan hiçbir farkının olmadığını anlatan Alkın, “Dershanedeki çocuklarımızla her gün ilgileniyoruz. Burada kermesler düzenleyerek o fakir öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor, imkanı olmayan çocukları dershanelere gönderiyoruz. Neden? doğru dürüst bir eğitim almasınlar diye.” ifadelerini kullandı.“Allah Fethullah Gülen Hocamızdan binler kere razı olsun. Bu eğitim yuvalarını hazırlayanlardan binler kere razı olsun. Bize böyle zemin hazırlamışlar, bizde buralara hizmet etmeye çalışıyoruz. Biz gittiğimiz yerde sadece çay içip boş boş oturup gelmiyoruz. Çocuklar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.” diyerek duygulanan Alkın, dershanelerin kapatılması sonucu en çok burs verememekten korkuyor. “Bu eğitim yuvaları kapatılırsa sonucunu bilmek istemiyorum.” diyen Alkın “Dershanelerin kapatılmasıyla eğitim sistemimize çok büyük bir darbe olacak." dedi.Başbakan ve yanındaki arkadaşları için hep dua ettiklerini söyleyen Alkın, ancak bazı partililerin kendilerine iftira ettiklerini belirterek, “Şimdi bize bazı partililer neden böyle yapıyorsunuz böyle yaparak bu partinin önünü kesiyorsunuz gibi iftiralar atıyorlar. Halbuki Başbakanımıza sürekli dua ediyoruz, onun yaptığı doğru işleri başkalarına da anlatıyoruz. Biz Başbakanımız kendi çıkarımız için değil, bu milletin birliği dirliği için dua ettik ve destek verdik. Hiçbir zaman aleyhinde hareket etmedik. Yalnız yapılan bir yanlış varsa doğruyu söylemekte hakkımız değil mi.” diye konuştu. Hiçbir zaman bu kadar kırılmadığını belirten bir başka referandum gönüllüsü Emine Kasga ise geçmişte yapılanlara bir antika olarak bile değer verildiğini, bu hizmetin ise antika olmadığını şu anda bile hizmet vermeye devam ettiğini söylüyor. Gerek referandum, gerekse diğer dönemlerde canla başla çalıştıklarını anlatan Kasga, “Şimdi anlamıyoruz neden bu eğitim yuvaları kapatılıyor. Bu eğitim yuvaları eğitim bahçemiz. Bu güne kadar ülkemize adına yapılan bütün hatırlı işleri destekledik, olması için dua ettik alkışladık. Gün geldi kapı kapı dolaştık ülkemizin birliği dirliği dedik. O zaman o kadar ağır sözlerle hareketlerle karşılaştık ki, onları anlatamam, ama biz yine de vazgeçmedik. Şimdi bu eğitim yuvalarının kapatılmasının hiç anlamıyorum. Bu hizmetin bir antika kadardamı değeri yok.” dedi.Altı çocuk annesi olduğunu belirten Kasga, “Evlatlarımı nasıl yetiştireceğim endişesi içindeydim. Ama ben bu dershaneler sayesinde hepsini okuttum. Bu dershaneler olmasaydı, ne çocuklarımızın zeka seviyesi ortaya çıkacaktı, nede üniversiteyi bitirebileceklerdi. İyi ki bu dershaneler açılmış ben çocuklarımın hepsini okutma fırsatı buldum. Benim kızım bu dershaneler sayesinde Boğaziçi Üniversitesini kazandı ve bana bu başarı köprülerimizi yıkmasınlar diye ağlıyor. Ben bir öğretmen eşiyim ve tek maaşla geçinmeye çalışan bir aileyiz. Bu dershaneler olmasaydı çocuklarımı nasıl okutacaktım.” dedi. Kasga, “Şu anda babam da gelse evimi yıkmaya çalışsa ona da sorarım sen ne yapıyorsun diye. Onun için soruyorum bu eğitim yuvalarını neden yıkıyorsunuz. Neden bu kadar mağdur oluyoruz. O kadar neslin yetiştiği bahçeler gerçekten yıkılmaz. Allah basiretle hareket etmeyi nasip etsin perdeleri kaldırsın.” diyerek tepkisini dile getirdi.