HABER

Eğitim-İş: Kaybedilmiş bir yarıyıl

Eğitim-İş, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk yarısını değerlendirdi.

ANKARA (ANKA) - Eğitim-İş, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının eğitim bakımından kaybedilmiş bir yıl olduğunu öne sürerek, "Bakanlık, uygulamalarıyla milli eğitimden bilim ve pedagoji ile ulusal değerleri kapı dışarı etmiş, MEB adeta Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir birim haline getirilmiştir" ifadelerini kullandı.

Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunların, bu dönemde artarak devam ettiği belirtilen açıklamada, MEB'in, "Cumhuriyeti tasfiye aracı" haline getirildiği iddia edildi. 4+4+4 eğitim sisteminin, öğretim birliğine vurulan bir darbe olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

"-MEB; eğitim uzmanlarının, bilim insanlarının ve sendikaların uyarılarına kulak tıkayarak, okulların fiziki yapılarında ve müfredat programlarında hiçbir hazırlık yapmadan 66-71 aylık 600 bin çocuğu otomatik olarak ilkokula kaydetmiştir. 5, 6, 7 yaşlarındaki çocuklarımızın aynı sınıflarda okutulması ilginçtir. Okula başlama yaşının bir yıl öne çekilmesi ile 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1. sınıfa başlayan çocukların sayısı da ikiye katlanmıştır. Derslik açığı sorunu giderilememişken, yeni sistemle sınıf mevcutları bazı okullarda 70-80'e çıkmıştır.

-MEB'in verilerine göre, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde toplam 136 bin 115 öğrenci örgün eğitimden ayrılarak okulu bırakmıştır.

-İlk ve ortaöğretimde seçmeli olan din içerikli dersler, siyasi iktidarın "dindar ve kindar nesil yetiştirme' hedefine bağlı olarak, baskıyla zorunlu hale getirilmektedir.

-Yapılan değişimle ilköğretim kurumları ilkokul, ortaokul ve imam-hatip ortaokulu olarak tanımlanmıştır. AKP, yandaş Milli Eğitim Müdürleri aracılığıyla imam hatip okullarına velileri ve öğrencileri özendirmek için promosyon kampanyaları başlatmış, ülkenin birçok yerinde camilerde hutbe okutulmuştur.

-Kız öğrenciler artık imam-hatip ortaokul ve liselerinde tüm derslerde, diğer tüm ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebileceklerdir. AKP'nin temel amacının ilkokul, ortaokul ve liselere türbanı sokmak ve nihai olarak da Anayasal güvence altında olan laik cumhuriyetin laik eğitim modelini ortadan kaldırmak ve karma eğitime son vermek olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.

-Serbest kıyafet uygulaması ile birlikte yoksul aile çocukları, varlıklı aile çocuklarının karşısında ezilecek, yaşayacakları eksiklik duygusu nedeniyle kendilerini, ailelerini ve toplumu suçlayarak yetişeceklerdir."

-ÖĞRETMEN İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR-

4+4+4 eğitim sistemi nedeniyle 30 bini sınıf öğretmeni olmak üzere, 68 bin öğretmenin norm fazlası durumuna düştüğüne dikkat çekilen değerlendirmede, şu ifadeler yer aldı:

"-MEB'in öğrenci velileri ve öğrencilerin şikayetlerini dinlemek üzere kurmuş olduğu Alo 147 hattı, Bakanlığın öğretmenleri itibarsızlaştırma ve haklarında soruşturma açma kanalı olarak kullanmaktadır. Savunma hakları ellerinde alınan öğretmenler ve okul idarecileri üzerinde baskı oluşturularak daha itaatkar olmaya zorlanmaktadır. Ayrıca hattın hizmete girmesiyle birlikte öğretmene yönelik şiddet olayları da artmıştır.

-Bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmış gibi görünse de MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderlerine ayrılmıştır. Bütçeden, yatırımlara ayrılan pay sürekli düşmüş, 2002'de yatırımlara yüzde 17 pay ayrılırken 2013'te bu oran yüzde 8'lere gerilemiştir.

-Eğitimi devletin sırtında bir yük olarak gören AKP hükümeti, eğitim kurumlarını birer "ticarethaneye', okul müdürlerini "tüccara', öğrenci velilerini ise "müşteri' durumuna düşürmektedir.

-2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı eğitim bakımından kaybedilmiş bir yıldır. Bakanlık, uygulamalarıyla milli eğitimden bilim ve pedagoji ile ulusal değerleri kapı dışarı etmiş, MEB adeta Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir birim haline getirilmiştir."

En Çok Aranan Haberler