Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim-İş) Sendikası Nazilli Temsilciliği üyesi bir grup öğretmen, yönetmelikte yer almadığını iddia ettikleri 'Nöbetçi Öğretmen' uygulamasına tepki gösterdi.
13-17 Mayıs tarihleri arasında ‘Nöbetimi Tutuyorum, Ücretimi İstiyorum’ kokartlarını takarak eylem yapan ve nöbet tutan sendika üyeleri bu hafta ise nöbet tutmayarak eylem yaptı. 20-24 Mayıs tarihlerini kapsayan eylemleri için ‘Ücret Yoksa, Nöbet de Yok’ kokartlarını takan Eğitim-İş sendikasına üye olmayan öğretmenlerde destek verdi.
Nöbetçi Öğretmenliğin yönetmelikte yeri olmadığını hatırlatan Eğitim-İş Nazilli Temsilcisi Gönül Açıkgöz, sendika binasında sendika üyeleri ile birlikte basın açıklaması yaparak tüm öğretmenleri eyleme davet etti. Bir ülkenin geleceği eğitim ile şekillenir diyen Gönül Açıkgöz; “Çağdaşlığın göstergelerinden birisi de eğitime ve dolayısıyla eğitimin temel öznelerinden olan öğretmene verilen değerle ölçülür. Ne yazık ki son zamanlarda eğitim sistemi bir yandan paralı hale getirilerek özelleştirilmeye çalışılırken bir yandan da öğretmenlerimiz, ekonomik ve sosyal statüleri aşağılara çekilerek itibarsızlaştırmaya çalışılmaktadır.”
Eğitime temel bir insan hakkı mantığıyla değil bir işletme mantığıyla bakan anlayışlar, öğretmenlik mesleğini toplum gözünde sadece ders saatleriyle sınırlı bir meslek gibi gösterme çabasına girdiğini söyleyen Açıkgöz; “Oysa öğretmen dersin yanında, sınav kağıtlarını okuma, velilerle görüşme, toplantılar yapma, not ve öğrenci bilgilerini işleme, öğrenci dosyası tutma, okul etkinliklerini düzenleme, plan yapma gibi birçok işin yanında sorumluluğu bir hayli fazla ve hiçbir yasal dayanağı olmayan nöbet görevini de yerine getirmektedir. Okullarımıza kaynak aktarılmayışı, yetersiz ve sağlıksız fiziki koşullar, kalabalık sınıflar, 5-10 dakikalık teneffüsler, yetersiz güvenlik önlemleri gibi birçok olumsuz koşullar içinde nöbetçi öğretmenin sorumlulukları daha da ağırlaşmaktadır. Yüzlerce öğretmen nöbet görevi sırasında fiziksel saldırıya uğramakta, yaralanmakta hatta hayatını kaybetmektedir. Üstelik yönetmeliklerde yer alan öğretmenin nöbet hizmetlerinin hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. 439 Sayılı Yasa’da branş öğretmenlerinin maaş karşılığı 15 saat, sınıf öğretmenlerinin 18 saat maaş karşılığı ders okutmakla yükümlü oldukları belirtilmesine rağmen branş öğretmenlerine ders saatlerinin en az olduğu ya da dersinin olmadığı günlerde, sınıf öğretmenlerine ise boş dersleri olmadığı halde nöbet görevi verilmesi angaryadır ve Anayasamızın 18. maddesine göre de angarya yasaktır” dedi.
Öğretmenin bir gün hastalanmasında maaşından ilaç ve tedavi ücretinin kesilmesi yetmezmiş gibi üstüne üstlük ek ders ücretinden de yaklaşık 61 TL kesilmektedir diyen Açıkgöz; “Eğer öğretmen iki gün hastalanırsa o hafta tüm ek dersi kesilmektedir. Hastalığında, öğretmenin ücretini kesmekte sakınca görmeyenler, angarya nöbet hizmetine gelince kör ve sağır olmaktadırlar. Nöbet hizmetine karşı olmadığımız gibi aksine nöbetin gerekli ve vazgeçilmez olduğunun bilincindeyiz. Talebimiz, sorumluluğu çok fazla olan ve zaman zaman da öğretmenlere karşı bir silah olarak da kullanılan nöbet hizmetlerinin ücretlendirilmesidir. Bu amaçla 13-17 Mayıs tarihleri arasında ‘Nöbetimi Tutuyorum, Ücretimi İstiyorum’ kokartlarımızla derslere girip, 20-24 Mayıs tarihleri arasında da ‘Ücret Yoksa Nöbet de Yok’ kokartlarımızı takıp nöbet tutmayacağız. Bu haklı, meşru ve demokratik eylemimize sendikalı-sendikasız tüm öğretmenlerimizi destek vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz