Eğitim Sen Myk Üyesi Korkut; “eğitimde Ve Çalışma Yaşamında Yaşanan Gelişmelere Karşı Sessiz Ve Tepkisiz Kalmayacağız”

Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Merkez Eğitim Sekreteri Betül Korkut” On yılı aşan iktidarında devletin bütün kurumlarını denetimi altına almak için akla hayale gelmeyecek yöntemleri başarıyla uygulayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarı, giderek otoriterleşen yönetim anlayışıyla tüm emek ve demokrasi güçlerine, sendikalara, her renkten siyasi muhaliflerine karşı saldırılarını son hızla sürdürüyor” dedi.

Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi’nde basın açıklaması yapan Korkut, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ülkenin dört bir yanına piyasanın vahşi sömürü çarkları acımasızca işletilirken, kamu emekçileri ve işçilerin en temel hakları, kazanımları ve değerleri yok edilmek istendiğinin altını çizerek; “Halkın eğitim ve sağlık hakkına yönelik gerçekleştirilen saldırıların ardından sıra kamu emekçilerinin iş güvencesine gelmiş durumdadır. Önümüzdeki dönemde kamu emekçilerinin sözleşmeli ve iş güvencesinden yoksun olarak istihdam edilmesini sağlamak amacıyla 657 sayılı DMK’nda değişiklik taslağının Çalışma Bakanlığı tarafından tamamlandığını biliyoruz. Performansa dayalı ücretlendirmeyi esas alan DMK’daki değişiklik çalışmalarının özünde, iktidarın dünya görüşü doğrultusunda hareket eden, onun verdiği yüzdelik zamlara şükreden, iktidar yandaşı sendikaya üye olmaya zorlanan, her biri tornadan çıkmış gibi hareket eden makul, eleştirmeyen, sorgulamayan memur tipi yaratılmak vardır. Daha ucuza, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırma kamuda esas çalışma biçimi haline getirilmek istenmektedir.

Sendikamız EĞİTİM-SEN ve konfederasyonumuz KESK iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü düzenleme ve uygulamaya karşı geçmişte olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edecektir. Sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini ve ailelerini 657 sayılı DMK’da yapılmak istenen değişiklikle iş güvencemizin ortadan kaldırılmak istenmesine, esnek, kuralsız ve güvencesizliğe karşı mücadelemize güç vermeye çağırıyoruz. KESK’e dönük saldırıların, baskı, gözaltı ve tutuklamaların bu çağrımız ve mücadele kararlılığımız yüzünden olduğunu çok iyi biliyoruz.

Üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla, geliştirmekle görevli her sendikanın, her konfederasyonun yapması gereken sendikal faaliyetlerimizin özellikle son bir yıldır peş peşe yapılan operasyonlarda sorgulama konusu haline getirilmesi dikkat çekicidir.

AK Parti hükümeti, ekonomik ve siyasal alandaki saldırı politikalarını hayata geçirmeye çalışırken, karşısında hiçbir güç ya da engel görmek istememektedir. Bu nedenle hem siyasal alanda, hem de sendikal alanda engel ya da tehlike olarak gördüklerini bertaraf etmek için bütün mücadele araçlarını (medya, polis, yargı vb) devreye sokmaktadır. Son yıllarda daha da belirginleşen bu durum, hükümetin, meclisiyle, polisiyle ve yargısıyla örgütlü mücadeleyi boğmak ve etkisini kırmak için ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir” dedi.