YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Eğitim-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik

Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik, 4+4+4 eğitim sisteminde ısrar eden AK Parti iktidarının sendikal...

Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik, 4+4+4 eğitim sisteminde ısrar eden AK Parti iktidarının sendikal alanı da kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek istediğini, bütün enerjisini örgütsüz, tepkisiz ve itaatkar bir toplum yaratmak için harcadığını söyledi.

KESK'e bağlı Eğitim-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik yaptığı açıklamada, AK Parti Hükümetinin, kamuoyunu uzunca bir süredir meşgul eden ve yoğun tepkilere neden olan yasal düzenlemeleri 27 Mart Salı gününden itibaren TBMM genel kurul gündemine getirme kararı aldığını hatırlattı. Gerek çocukların ve ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren 4+4+4 kademeli eğitim düzenlemesi, gerekse sendikal alana yönelik önemli değişiklikler içeren düzenlemelerle ilgili olarak bugüne kadar yapılan bütün itirazların iktidar tarafından yok sayıldığını kaydeden Çelik, sendikaların ve bu düzenlemelerden doğrudan etkilenecek olan toplumun geniş kesimlerinin görüşlerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını vurguladı. Çelik "Attığı her adımda sadece kendi siyasal çıkarlarının hesabını yapan hükümetin, bu tavrının yasa tasarılarının Meclis genel kurulunda görüşülmesi sırasında da süreceği anlaşılmaktadır. Her kademesi paralı hale getirilip piyasalaştırılarak emekçi, yoksul halk kesiminin çocukları için bir nevi kesintili halde olan mevcut eğitim sisteminin çözülmemiş yüzlerce sorunu bulunduğu bilinmektedir. Yıllardır öğretmen, derslik, bina açığını gidermeyen, ırkçı, gerici, anti demokratik ders müfredatının değiştirilmesi için kılını kıpırdatmayan AK Parti iktidarı, 4+4+4 kademeli eğitim düzenlemesi ile yaşanan sorunları çözmek yerine daha karmaşık hale getirmektedir. Halkın büyük bir bölümünün ve bilim insanlarının kaygılarının giderilmediği bir ortamda, tamamen 'rövanş alma' zihniyeti üzerinden yapılacak bir yasal düzenlemenin başta çocuklarımız olmak üzere bu topluma yarar sağlamayacağı açıktır." dedi.

AK Partinin, tüm toplumu olduğu gibi, sendikal alanı da kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek istediğini, bütün enerjisini örgütsüz, tepkisiz ve itaatkar bir toplum yaratmak için harcadığını ifade eden Eğitim-Sen Temsilcisi Ahmet Çelik, birkaç gün içerisinde TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı ve 4688 Sayılı yasada değişiklikler öngören yasa tasarısı ile mücadeleci sendikaların etkisizleştirilmek istendiğini kaydetti.

Toplu İş İlişkileri Yasası ile sendikal hareketin işkolu, işyeri ve işletme barajları ile kuşatıldığını söyleyen Ahmet Çelik, Ekonomik Sosyal Konsey üyesi konfederasyonlara üye sendikalar dışındaki bağımsız sendika kurulmasını engellemek için yüzde 3 işkolu barajı getirildiğini, grev yasakları ve anti demokratik düzenlemelerin ise büyük ölçüde korunduğunu belirtti. Benzer bir durumun 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda yapılacak değişikliklerde de yaşandığını kaydeden Çelik,12 Eylül referandumundan bugüne kadar geçen 18 aylık sürede bu yasada değişikliklerin yapılmasının bekletildiğini ve yasa tasarısının aylarca Bakanlar Kurulu'nda, komisyonlarında bekletilmesi sonucunda Cumhuriyet tarihinde ilk defa, kamu emekçilerinin 4 aydır zamsız maaş almak zorunda bırakıldığını vurguladı.

Eğitim-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"4688 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklikler kamu emekçileri sendikal hareketini tamamen yandaş sendikalar üzerinden şekillendirmek üzerine kurgulanmıştır. Hatırlanacağı üzere, daha yasa tasarısı hazırlıkları sürerken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bu kurguyu zaten açık bir şekilde itiraf etmişti. İktidarlarına oy toplamak için, 12 Eylül referandumunda boy boy gazete ilanı veren, il il dolaşan yandaş konfederasyon dışında kimseyi dikkate almayacaklarını açıklayan Arınç'ın herkese ileri demokrasi dersi verdiği açıklamalar hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Bugün geldiğimiz noktada, yandaş konfederasyonu dışındakileri azarlayarak 'oturun oturduğunuz yerde her şey benim ve yandaşımın istediği gibi olacak' diyen Arınç'ın açıklamalarında karşılığını bulan, 'ucube' demenin bile övgü sayılacağı bir yasa tasarısı ile karşı karşıyayız. Biz KESK olarak, sendikal hak ve özgürlüklerimizi yok sayan bu yasa tasarısı hakkında söylenebilecek her şeyi söyledik. Bulunduğumuz her ortamda, Üçlü Danışma Kurulları dâhil, katıldığımız tüm toplantılarda görüşlerimizi ifade ettik. Bunun için, kamu emekçilerinin hak ve özgürlüklerini yok sayan, bizi kapı kulu olarak gören zihniyetin aynen devam ettirildiği bu tasarı hakkında detaya girmeyeceğiz. Sadece şu kadarını söylemekle yetinelim. Geçmişte olduğu gibi bugün de, 'Oturun oturduğunuz yerde' diyenlerin talimatıyla hareket edenler olabilir. Ancak biz KESK olarak, bugüne kadar kimsenin emriyle ve talimatıyla hareket etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Tüm kamu emekçilerinin ortak faydası yerine, şahsi menfaatlerinin peşinde koşarak, nokta kadar çıkarları için virgül kadar eğilenlerden olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Kamu emekçileri sendikal hareketinin bu ülkedeki kurucusu ve sözcüsü olan konfederasyon olarak bizim talimat alacağımız tek yer kamu emekçilerinin örgütlü gücüdür. Hak verilmez alınır ilkesinin rehberliğinde sürdürdüğümüz fiili ve meşru mücadelemizin yarattığı ortak değerlerler bu örgütlü gücün temel dayanağıdır. Tam da bu nedenle, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmadığı, örgütlenmenin önündeki engellerin korunduğu, tamamen anti demokratik yöntemlerle belirlenen Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ve Hakem Kurulu gibi 'toplu görüşme' düzeninden bile geri olan değişiklikleri onaylamamızı kimse bizden beklemesin. Siyasi iktidar, bugüne kadar defalarca yaptığı gibi, oldu-bittiye getirmeye çalıştığı bu yasa düzenlemelerinde de toplumun genel çıkarından çok, kendi siyasal çıkarları doğrultusunda hareket etmektedir. Başbakan'ın 'hangi dilden anlıyorlarsa o dilden' ifadesinde anlamını bulan şiddet dili ve en demokratik tepkilere bile tahammül edememe durumunu birlikte değerlendirdiğimizde birilerinin AKP hükümetine yetkilerinin sınırsız olmadığını hatırlatması gerektiği açıktır."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler