Eğlence diye ölüme götürdü

İzmir’in Buca İlçesi, Gökdere Köyü’ndeki ağaçlık alanda bıçakla öldürülen İrlandalı Marion Elizabeth Graham ile Cathy Dınsmore’nin eğlenceye diye ölüme gittikleri ortaya çıktı. Yaşı küçük olduğu için savcıya ifade veren şüpheli 17 yüşondüke R.Ç.’nin polislere, iki kadını "Arkadaşımın İzmir’de eğlence yeri var. Sizi, oraya götüreceğim" diyerek, olay yerine götürüp öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

Tutuklanıp, Bergama Çocuk Cezaevi’ne konulan katil zanlısı R.Ç.’nin olay yerindeki delilerden, önce evlenmelerine izin vermediği için İrlandalı kız arkadaşı 15 yaşındaki Shanon Graham’ın annesi 54 yaşındaki Marion Elizabeth Graham’ı öldürdüğü belirlendi. R.Ç.’nin daha sonra olayı gören 50 yaşındaki Cathy Dınsmore’u da kovalamaca sonucu 20 metre ilerde yakalayıp, aynı şekilde bıçakla öldürdüğü ortaya çıktı.

Yaşı küçük olduğu için ifadesi savcılıkta alınan R.Ç.’nin polislere, "Evlenip, İrlanda’da yaşayacaktık. Çok para harcadım. Ancak, bunlar evlenmemize karşı çıktılar. Ben de ‘Arkadaşımın İzmir’de eğlence yeri var. Sizi, oraya götüreceğim’ diye kandırdım, ağaçlık, alana götürüp, öldürdüm" dediği öğrenildi.

15’İN ÜZERİNDE BIÇAK DARBESİ İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’nda öldürülen İrlandalı iki kadının cesetlerinde yapılan otopside, büyük bölümü göğüs belgelerinde olmak üzere 15’in üzerinde bıçak darbesisaptandı. Ayrıca, iki kadının boğazlarına bıçak saplanıp, çıkarıldığı da tespit edildi.

Adli Tıp Kurumu’ndaki kayıtlarında, herhangi bir yakınları henüz bir teşhiste bulunmadığından ’meçhul kadın’ olarak geçen iki İrlandalı’nın cesetlerinin teşhisi için Graham’ın İrlanda’dan eşinin gelmesi bekleniyor.

BAŞKA TAKSİCİ GÖTÜRMÜŞ İrlandalı iki kadını R.Ç. ile birlikte İzmir’e götürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan ve sevk edildiği adliyede serbest kalan taksici Mustafa Karatay ise mağdur olduğunu söyledi.

Taksici Karatay, katil şüphelisiı olarak tutuklanan R.Ç. ile telefon görüşmeleri nedeniyle gözaltına alındığını belirterek, şunları söyledi:

"Olay günü R.Ç. saat 09.30 sıralarında telefon edip, kendilerini İzmir’e götürmemi istedi. O sırada Adnan Menderes Havalimanı’ndaydım. Saat 11.00 gibi döneceğimi söyledim. Döndükten sonra R.Ç. ve İrlandalı iki kadınla buluştum. Yorgun olduğumu, gidemeyeceğimi söyleyip, nöbetleşe çalıştığım şoför arkadaşım D,Ş,’yi çağırdım. D.Ş. ile yola çıktılar. Saat 14.10’da D.Ş. beni arayıp, ‘Sözleştiğimiz saatte üç kişiyi bıraktığım yere dönüş için almaya gittim. Ancak, yoklar’ dedi. Ben de oradakilere sormasını söyledim. Ancak, gören olmamış. Sonradan öğrendiğime göre Işıkkent’e gidip, R.Ç.’nin market işleten babasına sormuş. R.Ç.’nin İrlandalı iki kadın ile Kuşadası’na döndüğünü öğrenen D.Ş., tekrar beni aradı. Ben de, kendisinin de dönmesini söyledim. D.Ş., gelince taksiyi alıp, sanayi sitesine gittim. Saat 18.00 gibi R.Ç., aradı, ‘Elimi kestim. Beni hastaneye götürür müsün’ dedi. Eve gittiğimde polisler vardı. Sonradan, kayıp başvurusu nedeniyle eve geldiklerini öğrendiğim polislerin izin vermesi üzerine R.Ç.’yi alıp, hastaneye götürdüm. Gün boyunca kendisiyle tüm diyaloğum da bu oldu."

"İRLANDALI KADINLAR İKİ YILDIR MÜŞTERİMİZDİ" İrlandalı iki kadının, iki yıldır müşterileri olduğunu da kaydeden taksi şoförü Mustafa Karatay, "Bildiğim kadarıyla kızın ailesi R.Ç ile evlenmesine izin vermiyordu. Tek sorunları buydu. Olay günü onları İzmir’e gönderirken tokalaşmam hala gözlerimin önünde" dedi.

R.Ç. ve İrlandalı kadınlar İzmir’e gitmek için taksiye binerken hiç bir anormallik olmadığını kaydeden Karatay, "Gezmeye gittiklerini söylediler. Bir yere gidecekleri zaman beni çağırırlardı. Barlar Sokağı’na, restoranlara veya gezmeye benimle giderlerdi. Ne iş yaptıklarını bilmiyorum. Ama yaz aylarında buraya gelirlerdi. Eşini hiç görmedim" diye konuştu.