Olay 6 Ağustos Perşembe Günü Ayvalık Sarımsaklı Plajı'ndaki bir eğlence mekânında yaşandı. İddiaya göre, Açelya Çelik, annesi ve 2 arkadaşıyla birlikte gittikleri mekânda, işletmeci ile aralarında tartışma başladı. Sözlü başlayan gerginlik daha sonra kavgaya dönüştü. Açelya Çelik'in iddiasına göre, mekân çalışanı Sadık K. önce genç kızı kolundan çekti, direnince de yüzüne yumruk attı. Burnu kırılan ve yüzünde ezilmeler meydana gelen Çelik, aldığı darp raporunun ardından jandarmaya giderek ailesiyle ve arkadaşlarıyla birlikte şikâyetçi oldu.
O anlarda çok korktuğunu ve hala tehdit mesajlarını aldığını söyleyen Açelya Çelik, "Ayvalık Sarımsaklı 'da annem ve arkadaşlarımla birlikte eğlenmek amaçlı bir beach cluba gittik. Sipariş verdik ve gelen içeceğin menüde yazılanla aynı olmadığını belirttik. Mekân sorumlusunu çağırdık. İçeceğin tadına bakmasını istedik ama pandemiden dolayı bakmak istemedi. Biz de anlayışla karşıladık ve çözüm bulmasını istedik. 'Siz bunu içmişsiniz ben ne yapabilirim' dedi ve garsonlardan hesabı isteyip bizi küfürlerle mekândan kovdu. Ben tavrını yanlış bulduğumu söyleyince, kendisi de bir kadın ve bana küfretti. Böyle olunca annem üzüldü ve tepki vermek istedi. Daha sonra mekândakiler bize karşı çıkmaya çalıştılar. Daha sonra mekânın sahibi olan erkek bir kişi geldi kolumdan tutup beni sarstı ve gitmemizi istedi. Ben de 'ne yapıyorsun sen' dediğim zaman yüzümü yumruklamaya başladı. Yüzümde hala şişlikler var" şeklinde konuştu.
Annesine de küfürler edip vurduklarını iddia eden genç kız, olaydan hemen sonra jandarmaya gittiklerini söyledi. Yapılan testte alkolsüz çıktığını söyleyen Çelik, "Daha sonra arkadaşım jandarmayı aradı. Jandarma geldi tutanak tutuldu. Beni hastaneye götürdüler. Burnumda kırık var. Darp raporum var. Kanama da oldu. Aynı şekilde anneme de vurdular. Jandarma bizi acile götürdüğünde alkol testi yaptılar zaten. 0.16 promil alkol çıktı. Jandarma da zaten alkolsüz olduğumuzu söyledi" ifadelerini kullandı.
Mekân sahiplerinin olay sonrası kendisini tehdit ettiğini belirten Açelya Çelik, "Burnumda kırık var, dudaklarımda yüzümde ezilmeler var. Ama bunun dışında fiziksel acıdan çok manevi olarak bize uygulanan bu şiddet çok üzücü. Özellikle şu an Türkiye'de ve dünyada kadına şiddet bu kadar gündemdeyken ben öğrenciyim gencim ve ailemle gittiğim bir yerde böyle bir şey yaşamayı hiç düşünmezken bizim bile başımıza geldi. O yüzden bu işin manevi boyutu ve bizi suçlamaları bizi psikolojik olarak üzen bir şey. Hala mesajlar geliyor sen suçlusun diye. Arkadaşlarıma mesaj atıp tehditler savuruyorlar. Ben sizi dava edeceğim diyor. Orada da zaten tehdit etmişlerdi. Şikâyetinizi geri çekmezseniz İstanbul'a gelir sizi vururuz. Geleceğin mahvolur Açelya demişlerdi. Ve ben gerçekten korkmuştum. Sağ olsun jandarma her zaman yanımda olacağını söylediği için şikâyetçi ve davacı oldum" diye konuştu.
Öte yandan işletmenin sahiplerinden Mukaddes A.'nın da genç kız ve yanındakiler hakkında darp iddiasıyla şikâyette bulunduğu öğrenildi. Mukaddes A. yaptığı yazılı açıklamada," Geçtiğimiz akşam, isminin sonradan Açelya Nisa olduğunu öğrendiğim hanım ve beraberindeki 3 kişi plajımıza gelmişlerdir. Bu kişiler içki siparişi verdikten sonra, servis edilen içkinin alkol miktarını az bulmuş, ilave istemişlerdir. Çalışanımız her müşteriye yaptığımız gibi güleryüzle müşterinin isteğini yerine getirmiştir. Aradan bir süre geçtikten sonra personelimiz, konu müşterinin beni çağırttığını söylemiştir. Ben yanına gidince de "bu ne biçim içki… İç şunu…ö diyerek beni azarlamış, ben, "nasıl içeyim? Corona var. Hem sonuna kadar içmişsinizö der demez müşteri bana hakaret ederek bardağı kafama fırlatmıştır. Çıkan gürültü üzerine müşteri ve bir çalışanım yanımıza koşmuş, avaz avaz bağıran kadını sakinleştirmek mümkün olmamıştır. Burnunun kanadığını söyleyen bu hanım kimsenin kendisine yumruk atmadığını ancak beni yaraladığını çok iyi biliyor. Kibarca çıkıp gitmesini istediğimiz müşterinin nede böyle bir şeye tevessül ettiğini anlamakta zorlanırken, konuyu maşer-i vicdan boyutuna taşıyıp linç kampanyası başlatmasının ardında farklı amaçlar olabileceği düşüncesindeyiz" dedi.
Yazılı açıklama şöyle devam etti:
"Bir kadın olarak asla ve kata bir kadının şiddete uğramasına değil vesile olmak, düşünemem bile. Kadın işletmeci olmam nedeniyle hayli elit bir kesime hitap etmem, ailelerin bizim plajımızı tercih etmesi tesadüf değildir. Ben bir kadın ve hatta kadın hakları savunucularının bayrak taşıyıcılarından biri olarak ne kendi işyerimde ne de başka bir ortamda bir kadının şiddet görmesini tasvip etmem, edemem. Son olarak, bu hanım paylaşımlarında 20 çalışanın üzerine yürüdüğünü savunuyor. Şayet Brezilya'daki Cobacabana olsaydı buna inanılabilirdi. Gündüz 3 kişiyle yürüttüğümüz işimizi gece 2 kişiyle sürdürmek durumundayız. Bunların hepsi ispatlı şahitlidir. Konu yargıya intikal etmiştir. Herkes bir şeyler söyler ama esas olan orada bulunan diğer müşterilerimizin beyanıdır."
Kaynak: DHA