Dünyanın en güzel duygusunu yani anneliği kısa bir süre önce tattınız. Şimdi bebeğinizle birlikte heyecan dolu bir maceranın içerisindesiniz. Bebeğinizin büyümesini seyretmek size ayrı bir keyif veriyor. Artık en heyecanlı kısma geldiniz. Bebeğiniz şimdi 6 aylık oldu ve onun anne sütü yanında ek gıdaya da ihtiyacı var. Bu süreç sizin için endişe verici olsa da korkmanıza gerek yok. Bu dönemle ilgili yapılması gerekenleri yaparsanız ve bebeğiniz için doğru zamanı yakalarsanız ek gıdaya geçiş dönemi bir o kadar sıkıntısız olacaktır.
Bebeğini ek gıdaya başlatmak isteyen annelerin merak ettikleri ilk konu ek gıdaya geçiş zamanıdır. Peki bebeğimin ek gıdaya hazır olduğunu nasıl anlarım? Bebeğiniz ek gıdaya hazır olduğunu size hareketleriyle anlatacaktır hiç merak etmeyin. Ek gıdaya geçiş için en doğru zaman 6. aydır. Çünkü bu dönemde bebeğinizin hareketlerinde artış olur, fiziksel gelişimi daha da hızlanır, anne sütünde bulunmayan lif, vitamin ve diğer besin maddelerine ihtiyaç duyar, sizin yediğiniz besinlere karşı ilgisi artar ve sürekli onlara uzanmaya çalışır, anne sütüne olan ilgisi azalır. Ayrıca bebeğiniz artık desteksiz oturmaya başlar, dil çıkarma refleksi yavaş yavaş ortadan kaybolur, parmakları ile objeleri kavrayarak ağzına götürmeye çalışır ve ısırma, kemirme gibi reflekslerinde artış olur.
Bu döneme kadar anne sütü bebeğiniz için yeterli geliyordu ancak 6. aydan itibaren ek besinlere ihtiyaç duyacaktır. Tabii bu döneme geçişle ilgili devamlı doktorunuzla irtibat halinde olmalısınız çünkü bazı durumlar, bebeğinizin daha erken dönemde ek gıdaya başlaması için uygun olabilir. Daha erken dönemde ek gıdaya geçme nedenleri;
Ek besinlere başlarken nelere dikkat etmeliyim? Bu soruyu cevaplarken ek gıdalara geçişin bazı altın kurallarından bahsetmek gerek. Ek gıdaya geçişte altın kurallar:
Unutmamanız gereken bir kural var. O da, bebeğinizi asla yemek yemesi için zorlamamanız. Bu durum ileriki zamanlarda bazı yeme problemlerine sebep olabilir. Yemek saati geldiğinde bebeğinizin yemeğe ilgi göstermesini bekleyin. Bu konuda istekli olması çok önemlidir.
Ek gıdaya geçiş listesini oluştururken önce püre gibi yumuşak gıdalarla başlayıp, bebeğinizin çiğneme refleksi gelişmeye başladıkça daha katı kıvamı olan besinlere geçebilirsiniz. Ancak tabii ki sürekli olarak püre vermek yanlış bir davranış olur. Çünkü bu sefer bebeğinizin çiğneme refleksi olumsuz etkilenir. İlk vermeniz gereken yiyecekler:
Üç gün bekleme kuralı nedir? Bu kural ek gıdaya geçiş evresinde bebeğinize verdiğiniz besinlerin bebeğiniz üzerinde nasıl tepki yaratacağının takip edilmesi açısından çok önemlidir. Bu kural sayesinde bebeğinizin yeni tanıştığı gıda maddelerine karşı alerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini, oluşabilecek yan etkileri, bebeğinizin hangi besine karşı hangi reaksiyonu gösterdiğini tespit edebileceksiniz. Ek gıdaya başlarken bebeğinize verdiğiniz besin maddesini 3 gün sonra değiştirin. Yani örneğin bebeğinize elma püresi yedirdiyseniz 3 gün sonra da şeftali püresi yedirin. Böylece bebeğinizin hangi gıdaya ne gibi bir tepki verdiğini görebilir ve ek gıda yiyeceklerini ona göre belirleyebilirsiniz. Bu süreç içerisinde bebeğinize dokunan bir besin maddesinin olup olmadığını da kolaylıkla anlayabilirsiniz.
Ek gıdaya geçiş tarifleri arasında sebze püresi tarifleri anneler tarafından en çok tercih edilenler arasındadır. Peki sebze püreleri nasıl hazırlanır?
Malzemeler:
Hazırlanışı: Havuç ve kabağı soyun ve buharda pişirin. Pirinci ise 1 çay bardağı suda haşlayın. Sonra tüm malzemeleri blenderdan geçirin ve püreniz hazır.
Püf noktaları: Havuç ve kabağı suda değil buharda haşlamanın sebebi besin değerlerini kaybetmemeleri. Pürenize bir diş sarımsak da ekleyebilirsiniz böylece çok daha lezzetli olacaktır.
Ek gıdaya geçişte sıklıkla tercih edilen yiyeceklerden birisi de muhallebidir. Özellikle tam yulaf unundan yapılan muhallebi oldukça besleyici ve faydalıdır.
Tam yulaf unlu sade muhallebi tarifi
Malzemeler:
Hazırlanışı: Tam yulaf ununu ve ılık suyu bir kaba koyun. Orta ateşte karıştırarak kaynamasını sağlayın. Kaynadıktan sonra altını kısarak 3-5 dakika daha pişirmeye devam edin. Daha sonra ocaktan alın ve bir kaba koyarak ılımasını bekleyin.
Püf noktaları: Kullandığınız suyun sıcak olmamasına dikkat edin yoksa yulaf unu topaklanır. Uzun süre pişirmenize gerek yoktur. Eğer pişirirken fazla katılaşırsa biraz daha su ekleyerek inceltebilirsiniz. Unutmayın soğuduğunda da bir miktar katılaşacaktır. Bu yüzden ocaktan aldığınızda muhallebiniz akışkan bir kıvamda olmalı. Ayrıca yulaf ununun taze olmasına dikkat edin çünkü yulaf ve yulaf ürünlerinde mantar çok çabuk üreyebiliyor.
Yoğurdun en sağlıklısı evde kendi yaptığınız yoğurttur. Çünkü içerisinde hiçbir katkı maddesi olmaz. Bu yüzden yaptığınız yoğurdu bebeğinize de güvenle yedirebilirsiniz. Yoğurt, kalsiyum deposudur. Ayrıca probiyotik oluşu da sindirim sistemi için çok faydalıdır. İnek sütü laktoz içerdiği için bebeklerin sindirim sistemine dokunuyor. Ancak inek sütünden yoğurt yaptığınızda içerisindeki laktoz parçalanıyor, böylece laktoz intoleransı olan bebekler süt içemezken rahatlıkla yoğurt tüketebiliyorlar. Ayrıca yoğurt riboflavin kaynağı olarak da oldukça faydalı. Eğer yaptığınız yoğurdun suyunu süzerseniz içerisinde bulunan yüksek orandaki riboflavini de kaybedersiniz. Oysa ki riboflavin bebeğiniz için çok faydalıdır çünkü dokunun yenilenmesi, büyüme ve enerji metabolizmasında görev alır. Bu yüzden yoğurt suyunu asla atmayın. İsterseniz çorbalarınıza karıştırın isterseniz de ayran yapın.
Yoğurt yapmak için öncelikle nasıl bir süt kullanacağınızı belirlemelisiniz. Kutu sütler değil de günlük ya da çiğ süt kullanırsanız yoğurdu mayalamanız kolaylaşır. Çiğ süt kullanacak olursanız sütü önce kaynatmalı sonra altını kısarak kepçeyle ara ara havalandırmalısınız. Böylece sütünüz daha iyi kaynamış olur. Eğer yoğurdunuzu günlük sütten yapacaksanız sütü mayalamak için sadece 45-50 dakika kadar kısık ateşte ısıtmanız yeterli olacaktır. Sütü mayalamak için olması gereken bazı değerler vardır. Örneğin sütünüz çok sıcak olursa, süt ekşi olur. Sütünüz gereğinden fazla soğuksa da yoğurdunuz tutmayabilir. Bu yüzden sütün sıcaklığını kontrol etmek için ya bir termometre kullanın ya da eskiden yapıldığı gibi küçük parmağınızı süte sokarak 7 saniye parmağınızı içeride tutun. Eğer parmağınız yanmadan 7 saniye durabiliyorsanız sütünüzü de mayalayabilirsiniz. Eğer parmağınız yanarsa mayalama zamanı henüz gelmemiştir. Biraz daha beklemeniz gerekecek. Evinizde yoğurt varsa onu maya olarak kullanabilirsiniz. 2 litre süt içine 2 çorba kaşığı yoğurt koymanız yeterli olacaktır. Sütü mayalayacağınız kap da çok önemli. Özellikle çelik tencere, cam kase ya da toprak kaplar yoğurt mayalamak için idealdir. Önce mayanızın içerisine sütünüzden bir miktar alın ve karıştırın. Daha sonra ılıyan sütünüzün içerisine katarak tahta kaşıkla karıştırın ve ağzını kapatın. Bir battaniye ya da örtü ile yoğurdunuzun her yerini kapatın. Ne kadar sıcak olursa o kadar iyi. 4-5 saat beklemesi yeterli olacaktır ancak siz daha uzun da bekletebilirsiniz. Mayalama işlemi bittikten sonra yoğurdunuzu buzdolabına kaldırın ve burada da biraz dinlendirin. Sonrasında ev yoğurdunuzu istediğiniz gibi tüketebilirsiniz.
6. aydan itibaren ek gıdaya başlarken bebeğinize yedirecekleriniz konusunda endişeleriniz olabilir. Bu dönemde size oldukça fazla iş düşüyor. Çünkü bebekler için en hassas dönemlerden biri olan ek gıdaya geçiş evresi bebeğinizin tüm yaşamı boyunca edineceği yeme alışkanlıklarının temelini oluşturuyor. Bebeğinizin 6. ayındaki yeme düzeni şu şekilde olmalı; öğle yemeğinde bebeğinizi emzirmeden evvel sebze çorbasıyla besleyin. Sebze ile başlayan yeme serüvenine daha sonra bakliyat ve tahılları ekleyin. 2. aşamada ise evde kendi mayaladığınız yoğurt ya da kefir ile devam edebilirsiniz.
Kahvaltı: Anne sütü
Ara Öğün: Anne sütü
Öğle: Anne sütü ve sebze çorbası
Ara Öğün: Anne sütü
Akşam: Anne sütü
Yaz
Fasulye ve kabağı doğrayarak suya koyun ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın ve püre kıvamına gelince ocağın altını kapatın ve süzgeçten geçirin.
Kış
Havuç ve yer elmasını doğrayarak suya koyun ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın ve püre kıvamına gelince ocağın altını kapatın ve süzgeçten geçirin. Bu sebze püresini bebeğinize ilk gün 2 tatlı kaşığı verin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın. Ancak bu sefer bebeğinize 4 tatlı kaşığı yedirmeyi deneyin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın. Ancak bu sefer bebeğinize 5-6 tatlı kaşığı yedirmeyi deneyin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın.
4. gün itibari ile yaptığınız ılık sebze çorbasına 1 tatlı kaşığı organik zeytinyağı ekleyin ve bebeğinize sebze çorbasından 6-7 kaşık yedirin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın, yine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin ve bebeğinize sebze çorbasından 7-8 kaşık yedirin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın, yine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin ve bebeğinize sebze çorbasından 8-9 kaşık yedirin.
1. gün yaptığınız çorbanın aynısını yeniden yapın, yine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin ve bebeğinize sebze çorbasından 9-10 kaşık yedirin.
İlk hafta aynı çorbayı yaparak bebeğinizin midesini farklı bir besin maddesine alıştırdınız ve üstelik 7. günün sonunda bebeğiniz tamamen doyacak şekilde ek gıdasını almayı başardı. Bu haftadan itibaren bebeğinize başka lezzetler sunmanın vakti geldi. Menüye her gün farklı bir sebze ekleyerek çorbanızı zenginleştirebilirsiniz.
Kahvaltı: Anne sütü
Ara Öğün: Anne sütü
Öğle: Anne sütü ve sebze çorbası
Ara Öğün: Anne sütü
Akşam: Kefir ya da ev yoğurdu ve anne sütü
Yaz
Kabak, semizotu ve fasulyeyi doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Yer elması, bal kabağı ve havucu doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Yaz
Semizotu, bezelye, kabak ve fasulyeyi doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da belenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Yer elması, havuç, ıspanak ve bal kabağını doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da belenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Yaz
Enginar, semizotu, bezelye, fasulye ve kabağı doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek duruma gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Bal kabağı, ıspanak, yer elması, patates ve havucu doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek duruma gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Yaz
Taze fasulye, kabak, semizotu, maydanoz, enginar ve bezelyeyi doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin
Kış
Havuç, bal kabağı, yer elması, kereviz, patates ve ıspanağı doğrayarak suya atın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek duruma gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kahvaltı: Anne sütü
Ara Öğün: Anne sütü
Öğle: Anne sütü ve sebze çorbası
Ara Öğün: Anne sütü
Akşam: Kefir ya da ev yoğurdu ve anne sütü
Yaz
Enginar, maydanoz, bezelye, fasulye, kabak, semizotu ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Kereviz, yer elması, patates, ıspanak, bal kabağı, havuç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek duruma gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kabak, enginar, maydanoz, bezelye, semizotu, fasulye, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Bal kabağı, kereviz, ıspanak, patates, havuç, yer elması, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Yaz
Taze fasulye, semizotu, bezelye, kabak, enginar, maydanoz, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek kıvama gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Havuç, bal kabağı, yer elması, kereviz, ıspanak, patates, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek kıvama gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kahvaltı: Anne sütü
Ara Öğün: Anne sütü
Öğle: Anne sütü ve yarım kase sebze çorbası
Ara Öğün: Anne sütü ve 1/4 kase yoğurt
Akşam: Anne sütü ve yarım kase sebze çorbası
Yaz
Kuzu kıyma, bezelye, semizotu, maydanoz, enginar, fasulye, kabak, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek kıvama gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Kuzu kıyma, kereviz, yer elması, patates, ıspanak, bal kabağı, havuç, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek kıvama gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin. Bu çorbayla birlikte yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
22. Gün yedirdiğimiz çorba ve yoğurt ile devam ediyoruz.
Yaz
Kuzu kıyma, semizotu, maydanoz, bezelye, kabak, taze fasulye, enginar, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin. Bu çorbayla birlikte yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
Kış
Kuzu kıyma, patates, bal kabağı, kereviz, havuç, ıspanak, yer elması, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek duruma gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin. Bu çorbayla birlikte yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
24. Gün yedirdiğimiz çorba ve yoğurt ile devam ediyoruz.
Yaz
Kuzu kıyma, kırmızı mercimek, kabak, fasulye, semizotu, enginar, maydanoz, bezelye, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek kıvama gelince ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin.
Kış
Kuzu kıyma, kırmızı mercimek, patates, bal kabağı, kereviz, havuç, ıspanak, yer elması, buğday, pirinç ve bulguru su ile kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın. Çatalla ezilebilecek gibi olunca ocağın altını kapatın. Pişen çorbaya zeytinyağını ekleyin ve süzgeçten geçirin ya da blenderdan geçirerek püre kıvamına getirin. Bu çorbayla birlikte yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
Yirmi altıncı gün verdiğimiz çorbanın aynısını veriyoruz ve yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
Yirmi yedinci gün verdiğimiz çorbanın aynısını veriyoruz ve yoğurt yedirmeye devam ediyoruz.
Anne sütü bebeğinizi her türlü hastalıktan koruyan, bağışıklık sistemini güçlendiren ve bebeğiniz için gerekli olan vitaminleri içeren bir besindir. Bu yüzden ek gıdaya geçseniz bile bebeğinizi en az 1 yıl emzirmeye devam etmelisiniz. Çünkü bebeğinizin sindirim sistemi henüz tam anlamıyla gelişmemiştir ve bu yüzden besinlerin içerdiği vitamin ve minerallerin emilimi tam olarak sağlanamaz. Anne sütünde bebeğiniz için gerekli olan tüm faydalı besinler mevcut olduğu için bir müddet daha anne sütüne devam etmekte fayda var.
Bebeğiniz için uygun gördüğünüz ek gıdalar ilk etapta biraz yumuşak ve akışkan olmalı. Çünkü bebeğiniz bu zamana kadar sadece anne sütü ile yani sıvı ile beslendiği için yoğun gıdalarla karşılaştığında ne yapması gerektiğini bilemeyebilir. Bu yüzden bebeğinizin yiyeceğini zamana yayarak kıvamlı hale getirin. Örneğin ilk gün sadece bir tatlı kaşığı kadar katı gıda verin. Mutlaka silikon ya da plastik bir kaşık kullanın ki bebeğinizin damağı zedelenmesin. Eğer püre ya da muhallebi hoşuna gittiyse ve kolayca yuttuysa bir kaşık daha verebilirsiniz. Daha sonra her zaman yaptığınız gibi bebeğinizi emzirebilirsiniz. Bu yöntemi uygulamaya birkaç gün daha devam edin. Bebeğiniz ek gıdaya alışmaya başladıkça verdiğiniz miktarı bir tık daha artırabilirsiniz. Ek gıdaya geçişte gaz sorunu ile de karşı karşıya kalabilirsiniz. Gaz sindirim sürecinin bir evresidir. Emin olun her bebek mutlaka gaz problemi yaşar ancak kimi bebekte daha çok kimisinde ise daha az olmaktadır. Gaz oluşmasının temel sebebi ise tercih edilen besinlerdir. Ek gıdaya geçiş döneminin bu kadar hassas olmasının sebebi de budur. Ek gıdaya geçişte bebeğiniz henüz alışkın olmadığı bir gıdayla tanışır ve sindirim sistemi tam gelişmediği için kimi zaman bu besinlere karşı vücudu tepki verir ve gaz problemi ortaya çıkar. Gaz problemi bir süre daha devam eder. Ancak bebeğinizin sindirim sistemi geliştikçe, verdiğiniz gıdalara alıştıkça ve hareket kabiliyeti arttıkça gaz problemi de azalmaya başlar. Genellikle hızlı yutkunan ve hızlı yiyen bebeklerde gaz sıkıntısı daha fazla yaşanmaktadır. Bebeğinizi biberonla beslemeniz de yine aynı sıkıntıya sebep olacaktır. Bebeğinize mamasını oyun oynarken ya da televizyon karşısında değil de mama sandalyesinde yedirmeye çalışın. Bu şekilde daha az hava yutar ve gaz problemi yaşanmasının önüne geçmiş olursunuz. Kuru fasulye, pırasa, nohut, karnabahar, brokoli gibi bazı sebzeler her ne kadar sağlıklı olsalar da gaz yaparlar. Bebeğinizin bu yiyecekleri reddetmeden keyifle yiyor olması çok güzel ancak siz yine de bu yiyecekleri arka arkaya yedirmemeye dikkat edin. Ayrıca hala anne sütü ile beslendikleri için siz de yediğiniz gıdalara dikkat etmelisiniz. Gaz yapan yiyecekleri tüketirken minimum seviyede tüketmeye özen gösterin. Bebeğiniz gaz sıkıntısı çektiğinde anason çayı, rezene çayı gibi bitkisel çaylardan yardım alabilirsiniz. Ayrıca gripe water gibi ilaçlar ve simeticon damlaları da gaz probleminin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Ancak bebeğiniz gaz sıkıntısı çektiğinde bu yöntemleri uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Bebeğiniz için ek besine geçiş süreci sizin için de en sancılı süreçlerden biridir. Bebeğinize ek besin veriyorsunuz ama doyup doymadığından emin olamıyor olabilirsiniz. Ancak bebeğiniz bir gün sebze püresini iştahla yiyorsa ertesi gün hepsini bitirmeyebilir. Bu yüzden siz bebeğinizin yemesi için belli bir miktar ya da zaman belirlemeyin. Bunun yerine bebeğiniz size ne diyor, bununla ilgili ne gibi sinyaller veriyor onu anlamaya çalışın. Eğer yeme konusunda bebeğinize baskı yaparsanız ileride de mama sandalyesinde uzun zaman mücadele vermek zorunda kalırsınız. Bu yüzden bırakın ne kadar yemek istiyorsa o kadar yesin. Bebeğiniz size doyduğunun sinyallerini verecektir. Nasıl mı?
Ek gıdaya geçiş ile birlikte her 3 saatte bir bebeğinize su içirme girişiminde bulunabilirsiniz. Su içmesi bebeğiniz için faydalı olacaktır çünkü su içmeye başladıkça azalan süt miktarıyla yaşadığı sıvı kaybını su ile tolere edebilir. Ancak yemekten önce su vermemeye çalışın çünkü su hem bebekte şişkinlik yapacak hem de yeterli besini alamayacaktır. Bu yüzden bebeğinize yemeğini yedirdikten sonra su vermeniz daha uygundur. Su tüketimi tabii ki her çocukta aynı miktarda olmayabilir. Bu durum bebeğin kilosuna, yapısına, boyuna, aktivite düzeyine, cinsiyetine ve yaşına göre farklılık gösterebilir. Yani vücutta bulunan sıvı dengesinin korunması adına tüketilmesi gereken sıvı gereksinimi bebeğin harcadığı kaloriye, vücut yüzeyine ve hatta mevsime göre farklılık gösterebilir.
Bebeğiniz 6-12 ay arasında ortalama olarak 30-100 cc, 1-2 yaş arasında ise 300-600 cc arasında su tüketmelidir. Bebeğinizin su ihtiyacını giderip gidermediğini anlayabilmek için bebeğinizin bezindeki ıslaklığı ya da tuvalete çıkma sıklığını takip edin. Bebeğiniz bezini günde 5 ya da 7 kez ıslatıyorsa bu onun yeterli miktarda su aldığını gösterir. İdrarının rengi ve yoğunluğu da normalse endişe etmenize hiç gerek yok.
Bebeğinize başlangıçta her sebze ve meyveyi veremezsiniz. Her ne kadar besin değeri yüksek de olsa ek gıdaya geçiş süreci bir evredir ve biraz zaman alır. Bu durumun nedenleri ise bebeğin yiyeceklere karşı alerjik reaksiyon göstermesi ve sindirim sisteminin gelişememesinden dolayı ortaya çıkabilecek gaz ve benzeri problemlerdir. Bebeğinize 6. ayda şeftali ve elma verebilirsiniz, çünkü bu iki meyve 1. aşama besin kaynaklarıdır ve bebeğiniz rahatlıkla yiyebilir. Yumurta sarısı ya da baklagiller ise ikinci aşama besinlerdir ve bebeğe ilk aşamada verilmemesi gereken yiyecekler arasındadır. Bunun nedeni gaz yapıcı ve alerjik besinler olmalarıdır. Yumurtaya başlamak için en doğru zaman 7. aydır. Baklagillere ise 8. aydan itibaren başlamak uygun olur. Ancak yumurtanın beyaz kısmını bebeğinize 10-12. aydan sonra vermelisiniz. Çünkü yumurtanın beyazı da 2. aşama bir besindir. 1. aşama ve 2. aşama besinler bebeğinizin beslenmesinde önemli rol oynar.
1. aşamalı besinler daha çok yumuşak ve püre haline getirip bebeğinize güvenle verebileceğiniz tek malzemeli yiyecekleri ifade eder. Bu guruba dahil olan besinler yumuşak, kaygan ve alerji yapma olasılığı çok düşük olan besinlerdir.
1. aşama meyveler: Avokado, kayısı, elma, şeftali, muz, nektarin, armut, mango ve mor erik
1. aşama sebzeler: Havuç, kabak, bal kabağı, yer elması, ıspanak, semizotu ve patates
1. aşama tahıllar: Arpa, yulaf, pirinç, irmik
1. aşama etler: Bebeğinizi 8. ayın başından itibaren et ile tanıştırabilirsiniz. Özellikle demir bakımından zengin kırmızı et (koyun, kuzu ve dana eti) anne sütüne devam eden bebekler için iyi bir başlangıç olabilir.
2. aşamalı besinler 1. aşamalı besinlere kıyasla daha katı ve kıvamlı olan yiyeceklerdir. Aynı zamanda 2. aşama besinler daha lifli, daha proteinli ve asidik yiyeceklerdir. Yaban mersini, yumurta ve mercimek bu tür besinlere örnek olarak gösterilebilir. 2. aşama yiyecekleri bebeğinizin 8. ayından 1 yaşına kadarki dönemde vermeniz daha uygun olacaktır. Yani ek besinlere başlarken neler vermemeliyim sorusunun yanıtı 2. aşamalı besinlerdir. Bu besinleri sonraki dönemde vermek çok daha uygun olacaktır.
2. aşama meyveler: Mango, hurma, muz, erik
2. aşama sebzeler: Kereviz, bezelye, enginar, yeşil fasulye ve karnabahar
2. aşama etler: Hindi, balık, tavuktur. Tavuk alırken organik ve GDO içermeyen tavuklardan almaya özen gösterin. Ayrıca balık seçerken de mevsim balıklarını tercih etmeye çalışın .
2. aşama baklagiller ve tahıllar: Tam buğday unu, beyaz un, mısır unu, bulgur, mercimek, nohut ve kinoadır.
Bebeğimin daha sonra beslenme problemi olmaması için ne yapmalıyım diye merak ediyorsanız ek gıdaya geçiş sırasında kendi kendine beslenme yaklaşımını benimsemelisiniz. Bu yöntem tamamen bebeğinizin kendi kendini beslemesini sağlamaya yöneliktir. Bebeğiniz artık yavaş yavaş ek besinlerle beslenmeye başladı ancak siz sürekli onun başında yemeğini yemesi için bekliyorsunuz. Ancak bu yaklaşımdan vazgeçip bebeğinizin kendi yemeğini ne kadar yemek isterse o kadar yemesine müsaade ederseniz, bebeğinizin çok daha sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesi yardımcı olmuş olursunuz.
Eğer siz ek gıdaları bebeğinizin önüne püre olarak değil de bir bütün halinde koyarsanız böylece hem bebeğinizin tek başına yeme becerisini geliştirmiş olursunuz hem de elinizde kaşıkla bebeğinizin peşinde koşmak zorunda kalmazsınız. Böylece bebeğiniz neye ihtiyacı varsa onu kendi başına rahatlıkla yiyebilir. Ancak tabii ki yiyecekleri bebeğinizin önüne koyup onu yalnız bırakmamalısınız. Onu gözlemlemeli ve yardıma ihtiyaç duyduğunda hangi yiyeceği nasıl yemesi gerektiğini ona göstermelisiniz. Bu yöntemi denerken bebeğinizin zorlandığına şahit olabilirsiniz, bu çok normaldir ancak bu yöntem elbette ki biraz zaman alabilir. Öncelikle bebeğinize yemesi kolay olan ve hoşuna giden yiyecekleri vererek onun bu sürece alışmasını kolaylaştırabilirsiniz. Bir zaman sonra kendilerince bir yeme stili geliştirerek daha az zorlandıklarına şahit olabilirsiniz. Böylece siz de farklı ek gıda denemelerine başlayabilirsiniz.
Kendi Kendine Beslenme Yaklaşımının Bebeğe Faydaları Nelerdir?