AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin, Ek Protokol'ün TBMM'den geçeceği konusunda söz verdiğini belirterek, "Ek Protokol TBMM'den geçmeden müzakereler başlamaz" dedi.
Rehn, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış ve üyelerle basına kapalı yapılan toplantıda, bundan sonraki süreçte AB Komisyonu'nun Türkiye'den beklentilerine değindi.
Türkiye'nin, Ek Protokolü Meclis'ten geçireceği konusunda AB platformlarında söz verdiğini belirten Rehn, "Ek Protokolü onaylamanızı bekliyoruz. Bu konuda sizinle anlaştık. Türkiye söz verdi. Ek Protokol Meclis'ten geçmeden müzakereler başlamaz. Ek Protokol'ün etrafında dolanmayın" dedi.
"Müzakere" teriminin yanlış anlaşıldığına dikkati çeken Rehn, AB müktesebatı Türkiye'nin iç hukukuna uyumlaştırılmadan tam üyeliğin söz konusu olamayacağını vurguladı. Rehn, müzakerelerin Türkiye'nin hızına ve kapasitesine bağlı olduğuna işaret ederek, "Siz ne kadar hızlı olursanız biz de o kadar hızlı oluruz. Müzakere açık uçludur ama bunun sonu tam üyeliktir" diye konuştu.
Müzakerelerin başlaması için Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerini yeterince yerine getirmesini istediklerini kaydeden Rehn, "Türkiye, Kopenhag Kriterlerini yeterince yerine getirdi ama tam değil. Bundan sonraki süreçte tam olarak yerine getirmesi lazım" dedi.
Türkiye'nin reformlar konusundaki ilerleme ve uygulamasına bakacaklarını belirten Rehn, 1 Haziran'da yürürlüğe giren TCK'da hala sorun olduğunu savundu. Orhan Pamuk'u örnek gösteren Rehn, "Orhan Pamuk, TCK'daki düzenlemelerden ötürü düşünce suçlusudur. Avrupa'da bir kişi düşüncelerinden ötürü suçlanamaz. Türkiye'de de kimse düşüncelerinden ötürü suçlanmamalı" görüşünü ifade etti.
Rehn, Vakıflar Yasa Tasarısı'nın yasalaşmasını bekleyeceklerini, bunun, hem ibadet hem de sosyal ve ekonomik açıdan önemli olduğunu vurguladı.
Bundan sonraki süreçle ilgili bilgi veren Rehn, tarama sürecinin 1 yılda tamamlanabileceğini kaydetti. Türkiye'nin bundan sonraki tavrı konusunda Rehn, "Politik türbülans istemiyoruz. Bunun olmaması için Ek Protokol'ün onayının ertelenmemesi gerekir. Bunun geciktirilmesi, ertelenmesi, bize politik türbülans olarak yansır" diye konuştu.