Ekmek Elden Su Gölden

Şu günlerde günahlarımızdan arınma ve helali haramı bilip hayatımıza yön vererek, günah işlemekten uzak durmamıza vesile olan 11 ayın sultanı ramazan ayındayız.

Ama bu mübarek günlerde bile bazı kendini bilmezler günah işlemekten kendini sakınması lazımken bir başkasının yaptığı emeğe göz dikip, ona ait olan işe el uzatıyorlar.

Yani kısacası hırsızlık yapıyorlar.

Tabi bunu yapanlar için mübarek günmüş, aymış hiçbir önemi yok.

Olsun da kimin olursa olsun hesaplarını yapan insanlar bunlar.

Hırsızlık sadece başkasına ait olan parayı, değerli eşyayı ya da kıymetli bir şeyini ondan izinsiz almak değildir.

Başkasının yaptığı sanat eseri, kendi yazdığı bir şiir ya da bir sanatçının yazmış olduğu şarkı sözü vs.vs… gibi şeyleri alıp kendisininmiş gibi izinsiz bir şekilde kullanması da bir hırsızlıktır.

Bir gazetecinin ise en büyük sanat eseri ise yaptığı haberdir.

Çünkü haber yapmak, sanıldığı kadar kolay bir şey değildir. Öyle zamanlar olur ki bir haberi yapmak saatlerimizi alır hem beyinen hem de bedenen yorulup bitkin düşeriz.

Geçtiğimiz gün gittiğim bir haberden yola çıkmak istiyorum.

Sabahın en erken saatlerinde Harputta dere yatağında toprağa gömülü bir kadın cesedinin bulunduğu haberi ulaştı bana.

Neyse olay yerine gittim üzücü bir tablo olmasına rağmen istemeyerekte olsa bu haberi yaptım.

Şuna dikkat çekmek istiyorum gittiğim olay yerinde sadece 2 tane haber ajansı bide Ajans23 olarak biz vardık.

Başka hiçbir medya kuruluşu yoktu. Haberi geldim düzenleyip ,yayınladım ve aradan sadece yarım saat geçtikten sonra nerdeyse herkes kendi sitesine, gazetesine kendi haberiymiş gibi girip yayınladı.

Tabi eskiden de böyle tür olaylar olup haberler alınırdı sabır sabır çeker otururduk yerimizde ama son yapılan bu olay artık patlama noktası oldu.

Herkes kendi kafasına göre haber sitesi açıyor.

Onun bunun haberlerini girerek kendilerini ayakta tutmaya çalışıp işi ticarete dökerek ceplerini dolduruyor.

Bunun yanında birkaç yerel gazetede de var tabi.

Muhabirleri ve ellerinde imkânları olmasına rağmen klimanın önünde kalkıp dışarı çıkmaya üşeniyorlar.

Oturdukları yerden haberi alıp kendi haberleriymiş gibi gazetelerini dolduruyorlar.

Ben sadece o arkadaşları yemeklerde davetlerde görüyorum her nedense.

Onları aktif olarak sahada görmeniz pek nadirdir. Hani derler ekmek elden su gölden bunlarında o hesap…

Basın camiasında olmam yaklaşık 1 yıl olmasına rağmen bu kadar çabuk sıkıldım bu durumdan.

Bu mesleğe emeğini yıllarını vermiş üstatlarım bile bunca yıl nasıl sessiz kalmışlar bir anlam veremiyorum.

Ama ben gereken mücadelemi vereceğim.

Gerek adli olarak gerek ise sözlü ve fiili olarak elimden gelen her şeyi yapacağım.

Meydanı emek hırsızlarına bırakmayacağım. Saygılarımla…