Kan şekeri probleminiz olmadığı sürece, ekmeğin (ve makarnanın, unun, tahılların, vs.), sizi şişmanlatmaması gerekir, tabii eğer ekmek gerçek ekmekse.
Bunu daha önce de defalarca söyledim: Günümüzde bulabildiğimiz ekmeklerin çoğu işlenmiş; yani lif, vitamin ve mineral içermiyorlar. Kilo almamanın püf noktası lif; çünkü kalorisi yok, ağırlığı fazla ve doyurucu. Muhtemelen doğal, tam tahıllı ekmekten, o hafif ve işe yaramaz beyaz şeyden yediğiniz kadar yiyemezsiniz; ama dilim başına düşen kalori miktarı aynı.
Daha kötüsü de var: Beyaz şeyin bir diliminin kalorisi aynı olmakla kalmıyor, bir de o kaloriler, lifle karışık nişastadan daha hızlı bir şekilde şekere dönüşüyor. Bu nedenle kan şekeri seviyeniz daha hızlı düşüyor. Bu da daha kuvvetli ve hızlı bir insülin salgılanmasına sebep oluyor. Böylece kan şekeri çok hızlı düşüyor ve siz de kendinizi iyi hissetmek için yeni bir "doz" karbonhidrata ihtiyaç duyuyorsunuz.
Daha da kötüsü var: Hızlı insülin artışları, gelen yakıtın hemen kullanılmasına sebep oluyor. Eğer deli gibi egzersiz yapmıyorsanız, o şeker neye dönüşüyor? Bir yerlere gitmeli... Ya yakacaksınız, ya da depolanacak.
Ekmeğiniz yüzde yüz değirmen taşında öğütülüyorsa, tam tahıllıysa, yavaş ve iyi çiğneniyorsa, kilo almadan yiyebiliyor olmanız gerekir. Bu, makarna ve unlar için de geçerlidir; ama bu, karbonhidratlarınızı satın almak için mecburen organik gıdalar satan bir dükkana gitmeniz gerektiği anlamına geliyor.