HABER

"Ekolojik beslenme", sağlık getiriyor

Kimyasal girdi kullanılmamasından dolayı çevreye zarar veren hiçbir etken içermeyen "ekolojik" besinlerin, kanser, kalp hastalıkları ve alerji gibi hastalıklardan korunmayı sağladığı belirtiliyor. "Ekolojik" ürünler, doğal ürün satan işyerlerinde ve aktarlarda bulunuyor.

"Ekolojik beslenme", sağlık getiriyor

Market veya pazarda satılan ürünlerin bir çoğunda gıda katkı maddesi bulunuyor. Bunlardan kurtulmanın tek yolu ise etiketlere bakıp, içinde kimyasal madde olmayanları tercih etmek. İşte, bu noktada kurtarıcımız, hiç kuşkusuz ki "ekolojik" ürünler. Çünkü "Konvansiyonel" olarak adlandırılan bu tarımın doğurduğu ciddi tahribatlara karşılık, "ekolojik" tarım çevreye zarar veren hiç bir etken içermiyor. Ekolojik ürünler, toprağın canlı tabakasını koruyor ve çevre kirliliğini önlüyor. Kanser, kalp hastalıkları ve alerji gibi hastalıklara karşı koruyucu etkisi var. Alerjik cilt hastalıklarını engelliyor. Damarların yaşlanmasını önlüyor. Anti-aging görevini üstleniyor; yaşlanmayı geciktiriyor. Toksinlerin boşaltılmasını sağlıyor. Hücre sağlığını koruyor. Kanın temizlenmesine yardımcı oluyor. Ekolojik ürünlerde tatlandırıcı olarak, hiçbir zararı olmayan bal ve elma suyu konsantresi kullanılıyor. Ayrıca, bu ürünlerde kullanılan ambalajlar, mümkün olduğunca geri dönüşümlü ve tabiata uygun elde ediliyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Selahattin Dönmez, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ekolojik veya diğer bir deyişle organik tarımın, "Kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimi" olduğunu bildirdi. Amacın, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak olduğunu vurgulayan Dönmez, sağlığı tehdit eden dört önemli faktörü ise şöyle sıraladı:

"Genleriyle oynanmış tohumlar, zirai ilaçlamalar, suni hormonlar ve katkı maddeleri."

Beslenme Uzmanı Dönmez, üretimde kullanılan sentetik, kimyasal ilaçlar ve suni gübrelerin, dünya genelinde hava kirliliğine yol açtığını belirterek, "Ayrıca hormon içeren ve genetik mühendisliğinin ürünü olan besinler de, doğanın öz yapısını bozuyor. Bunların sonucunda, bitkilerin fizyolojisi ve yapısı değişime uğruyor. Bunlardan en tehlikelileri ise, zirai ilaçlamalar ve gıda katkı maddeleri" dedi.

KONVANSİYONEL TARIMIN ZARARLARI

Konvansiyonel tarımda oluşan toksik metallerin toprağa, suya ve besinlere karışarak, sağlığı ciddi anlamda tehdit ettiğini kaydeden Dönmez, "Bu metallerin etkileri uzun ve kısa vadede uykusuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, egzama, hafıza kaybı ve konsantrasyon eksikliği, depresyon, bağışıklık sisteminde zayıflık, oto immün hastalıklar, yüksek tansiyon olarak karşımıza çıkıyor. Konvansiyonel tarımın bir başka önemli noktası da, kimyasal maddelerin çoğunun kanserojen etkiye sahip olmaları. Ayrıca, yine konvansiyonel tarımda pek çok marmelatta kullanılan katkı maddeleri kansere yol açabiliyor" diye konuştu.
Dönmez, ekolojik ürünlerin şimdilik çoğunlukla doğal ürün dükkanlarında ve aktarlarda satışa sunulduğunu ifade ederek, "Bu dükkanlarda baharatlardan tahıl ve reçellere, kurutulmuş sebzelerden meyvelere kadar hemen her şeyi bulmak mümkün. Ayrıca, artık bazı restoranlar da sadece ekolojik ürünler içeren mönülerle hizmet ediyorlar" dedi.

Organik ürünlerin pahalı olmasının, tüketicinin şikayetçi olduğu bir nokta olduğunu hatırlatan Dönmez, "Ancak, ortaya çıkan her ürün, piyasaya çıkmadan önce rapor almak için yurt dışına gönderiliyor. Bu da fiyatlara yüzde 20-30 oranında yansıyor. Ekolojik beslenmenin bizi pek çok hastalıktan koruduğunu ve zinde kalmamızı sağladığını düşünürsek, bu fiyatlar rahatsız edici olmamalı" diye konuştu.

Beslenme Uzmanı Dönmez, bir ürünün "ekolojik" olarak adlandırabilmesi için, bağımsız bir kontrol kuruluşu tarafından sertifikalandırılmış olması gerektiğini belirterek, "Bunu, alışveriş yaparken ürünün üzerindeki etiketten teşhis edebilirsiniz. Denetim firmasının, organik ürün satan şirkete verdiği sertifikanın, bir kopyasının, satış noktasında görülür bir şekilde asılması şart görülüyor. Etiket üzerinde Tarım Bakanlığı'nın organik tarım logosu yer alıyor olmalı. Ekolojik ürünler, diğer ürünlerden ayrı reyon ve bölümlerde satışa sunuluyor. Ürünün kapalı ambalajlarda olmasına da dikkat edin. Çünkü açıkta satılan ürünler, ekolojik değerini kaybediyor" uyarısında bulundu.

İSTANBUL (İHA)

En Çok Aranan Haberler