Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bugün açıklanan büyüme rakamları ile ilgili olarak, "Eğer ihracat, 2012'nin ilk üç çeyreğinde bugünkü gibi büyümemiş olsaydı, biz sizinle bugün ilk 9 ayda yüzde 2,6'lık bir büyüme yerine küçülmeyi konuşacaktık. Büyüme rakamının tabii ki gelmiş olduğu seviye, Zafer Çağlayan, sizi mutlu ediyor mu derseniz, etmez. Ben çünkü daha fazla büyüme taraftarıyım ama biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz" dedi.
Bakan Çağlayan, Teksas Kamu Hesapları Başmurakıbı Susan Combs ve beraberindeki heyeti kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bugün açıklanan büyüme rakamları ve Türkiye'nin altın ihracatıyla ilgili sorular üzerine Çağlayan, Avrupa Birliği'ndeki (AB) kötüye gidişin 2013'te duracağını temenni ettiklerini söyledi. AB'nin Türkiye için son derece önemli bir partner olduğunu anımsatan Çağlayan, AB'de yaşanan talep daralmasının Türkiye'nin buraya yaptığı ihracatta düşüşe neden olduğunu ifade etti. Buna rağmen ihracatta yapılan ülke ve pazar çeşitlendirmesiyle Türkiye'nin önemli başarılar elde ettiğini ifade eden Çağlayan, şunları söyledi:
"Eğer ihracat, 2012'nin ilk üç çeyreğinde bugünkü gibi büyümemiş olsaydı, biz sizinle bugün ilk 9 ayda yüzde 2,6'lık bir büyüme yerine küçülmeyi konuşacaktık. Büyüme rakamının tabii ki gelmiş olduğu seviye, Zafer Çağlayan, sizi mutlu ediyor mu derseniz, etmez. Ben çünkü daha fazla büyüme taraftarıyım ama biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Türkiye'deki üçüncü çeyrek büyümesinin şu anda istenilen seviyede olmayışının nedeni iç talepteki daralma, ancak ben 2012'nin son çeyreğinin, 2012'nin üçüncü çeyreğinden biraz daha pozitif olacağı beklentimi sizlerle paylaşmak istiyorum."
Çağlayan, ABD'ye geçen yılın tamamında yapılan ihracat rakamına bu yılın 9 ayında ulaşıldığını, 10 aylık dönemler itibariyle karşılaştırıldığında ise geçen yıla göre yüzde 25 artış olduğunu ifade etti. Altın ticaretine ilişkin ise Bakan Çağlayan, "Öncelikle şunu ifade edeyim, ABD bizim müttefikimiz, bizim iyi bir partnerimiz. Tabii ABD'nin almış olduğu yaptırım kararları ABD'nin kendini bağlar, bunu her fırsatta ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dünyanın 16. büyük ekonomisidir. Dünyada ve bölgesinde son derece güçlü bir devlettir. Türkiye bilhassa gerek Türkiye'de, gerek dünyada siyasi istikrarı sağlamış önemli bir devlettir. Bu anlamda bizim hangi anlaşmalara taraf olduğumuz ve hangi kurumların ve kuruluşların almış olduğu kararlara uyma zorunluluğumuz çok net ortadadır. Bizi Birleşmiş Milletler'in kararları bağlar. Bizi AB'nin kararı da bağlamaz. Çünkü Türkiye, AB'ye halen tam üye yapılmamış olan bir ülkedir. Türkiye, 20 binden fazla ürün çeşidini ihraç eden bir ülkedir ve Türkiye, dünyanın her yerine ihracat yapan bir ülkedir. AB'ye ihracatımız azalırken, tüm dünyaya ihracatımız durup dururken olduğu yerde artmıyor. Bunu tüm dünyayla siyasi, ekonomik ilişkilerimiz ve bilhassa Sayın Başbakanımızın liderliğinde yapmış olduğumuz görüşmelerle sağlıyoruz. Altında Türkiye'nin 20 bin ürün çeşidi içinde bir metadır, bir eşyadır. Nasıl ben su sattığımda domates, biber, salatalık sattığımda bunu ihracat olarak değerlendiriyorsam, kilosunu 2 sente satmış olduğum krom ihracat kayıtlarına geçiyorsa, altın da Türkiye'nin son derece önemli bir ihracat kalemidir, bir ödeme aracı değildir. Altını çiziyorum, altın asla Türkiye'nin bir ödeme aracı olmamıştır" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz