Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “22 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2008-2009 küresel krizinden bu yana büyümeyi sürdürüyoruz. Ekonomik ve politik olarak dünyanın en sorunlu ülkelerinin olduğu bölgede yer alan Türkiye, buna rağmen büyümeyi sürdürüyorsa bu bir başarıdır” dedi.Bakan Zeybekci yazılı bir açıklama yaparak ilk çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Zeybekci, dün açıklanan büyüme verisinin piyasa beklentisinin üzerinde gelmesi açısından kendilerini sevindirici bir gelişme olduğu belirterek, “Tabii bu yüzde 2.3 büyümeden memnun olduğumuz anlamına gelmez ancak böyle bir küresel konjonktür için iyi denebilecek bir rakam. Hükümet olarak hiçbir zaman popülizm peşinde olmadık. Öyle bir niyetimiz de hiçbir zaman olmadı. Seçim öncesinde diğer partilerin asgari ücret başta olmak üzere havada uçuşan vaatlerini hepbirlikte gördük. Bunu biz de yapamaz mıydık? Elbette yapabilirdik ama hep uzak durduk. Bu nedenle gelen 2.3’lük beklentilerin üzerindeki büyüme bizim adımıza bir taraftan da sevindirici bir gelişme oldu” ifadelerini kullandı.Tarımda büyümenin yüzde 2.7 olurken sanayide büyümenin olması gerekenin altında gerçekleştiğini belirten Bakan Zeybekci, şunları kaydetti: “Hizmetler sektörü ise yüzde 4.1 büyüdü. Hizmetlerde büyümeyi turizm, bilgi işlem ve mali sektör yukarı çekti. 20 alt sektörün 18’inde büyüme gördük. Dolayısı ile tam istediğimiz gibi bir dağılım göstermemiş olsa da büyüme için artılar eksilerden daha fazla. Ekonomimiz 22 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2008-2009 küresel krizinden bu yana büyümeyi sürdürüyoruz. Ekonomik ve politik olarak dünyanın en sorunlu ülkelerinin olduğu bölgede yer alan Türkiye, buna rağmen büyümeyi sürdürüyorsa bu bir başarıdır. Rusya, Ukrayna, Mısır, Suriye ve Irak’taki gelişmeler bizi oldukça kötü etkiliyor. Buna rağmen burnumuz bile kanamadan istikrarlı büyüme yoluna devam ediyoruz.”22 çeyrekte ortalama büyümenin yüzde 5.2 olduğunu kaydeden Zeybekci, şöyle devam etti:“Tabii ki daha hızlı büyümeyi tercih ederiz. İş dünyasından gelen bir Bakan olarak hem özel sektörü hem ülkenin ekonomik dengelerini iyi bildiğimi düşünen biriyim. Türkiye olarak önümüzdeki dönemde büyüme adına daha iyisini yapabiliriz. 2015’in ilk çeyreğinde yüzde 2,3 oranında büyüyen Türkiye, bu performansı ile verisi açıklanan 13 Avrupa Birliği üyesinden daha fazla büyüdü. Türkiye’nin bu dönemdeki büyüme performansı hem AB ortalamasının (yüzde 1,4) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (yüzde 1) üzerinde.”NET İHRACAT KATKISIGeçen yıl ekonominin net ihracatın katkısı ile büyüdüğünü kaydeden Zeybekci, “Bu yıl, 2015’te, net ihracat katkısının geçen yılın gerisinde olacağını bir süredir kamuoyu ile paylaşıyorduk. İlk çeyrekte beklentilerimize paralel şekilde net ihracat katkısı negatif yönde 1.2 puan oldu. Euro/Dolar paritesindeki gerileme, Doların diğer para birimlerine karşı da yükseliyor olması ve belki de en önemlisi, düşen petrol ve hammadde fiyatları bu sonucun ana sebepleri. Dolayısı ile dış piyasadaki bu etkilerin bizi hem ihracat hem büyüme açısından negatif etkilediğini söylemeliyiz. Gerçek büyüme ve kalkınma ihracat ile olur. Bu nedenle net ihracatın büyümeye katkısının her zaman pozitif olması gerekiyor. Ancak bu yolla milli büyümeyi gerçekleştirebiliriz. Dün açıklanan büyüme verilerine göre ekonomimiz tamamen iç talep katkısı ile büyüdü. Biz bunu değil, hem iç talebin hem dış talebin yani net ihracatın büyümeye katkı vermesini istiyoruz. Politikalarımızı da buna göre oluşturuyoruz”Zeybekci, şunları kaydetti:“Türkiye önümüzdeki yıllarda daha yüksek hızla büyümek zorunda olan bir ekonomi. Bir taraftan cari açığa sebep olan taraflarımızı iyileştiriyoruz. Son bir buçuk yıl içinde bunun için gerekli adımları kararlılık ile attık ve uyguladık Bir taraftan da yatırım ortamında iyileştirme çalışmalarımız devam ediyor. Sayın Başbakanımız tarafından açıklanan Öncelikli Dönüşüm Programları, ekonomimizin geleceği için çok önemli yapıtaşları. Sadece 2023 hedeflerine ulaşma bağlamında değil, her anlamda daha müreffeh bir topluma ulaşmak için, devlet, özel sektör ve vatandaşlar olarak ortak çalışmaya devam etmeliyiz. Son yıllarda işgücüne katılım oranı yüzde 44’ten yüzde 51’e yükseldi. Önümüzdeki yıllarda 60’ın üzerine çıkacak. Artan işgücüne istihdam yaratmak için en az yüzde 5’lik büyüme yakalamamız gerekiyor.”CARİ AÇIKBakan Zeybekci, bu yılın ilk günlerinde yaptığı açıklamaları hatırlatarak, 2015 yılı genelinde gerileyen Euro/Dolar paritesinin ve düşen hammadde fiyatlarının Türkiye ihracatına yıl genelinde 20.3 milyar dolar civarında negatif etki yapacağını söylediğini kaydederek şu ifadeleri kullandı:“Dolayısı ile ihracattaki gerileme bizim için sürpriz değil. Haziran ve gelecek aylarda ihracatın ne civarda geleceğini aşağı yukarı biliyoruz. Yıl genelinde bu gerileme devam edecek. Ancak sonbaharda gerilemenin hızı sakinleşecektir. İlk 5 ayda sadece paritedeki gerilemenin ihracatımıza etkisi 6 milyar doların üzerinde. Ocak-Nisan döneminde cari açık 2.2 milyar dolar (yüzde 13,4) gerileyerek 16,7 milyar dolardan 14,5 milyar dolara indi. Sadece Nisan ayında ise geçen yıla göre 1.5 milyar dolar azalarak 3.4 milyar dolara geriledi. Nisan ayında yüzde 31 gerileme var. İlk 4 ayda cari açıktaki 2,2 milyar dolarlık iyileşmenin esas sebebi mal ve hizmet ithalatındaki 7,5 milyar dolara varan gerileme sebep oldu. Gerek cari açığa yönelik hükümetimiz tarafından alınan makroihtiyati tedbirler, gerek Ekonomi Bakanlığı olarak aldığımız ithalat önemleri ile ithalatımızda ciddi bir azalma yakaladık. Bu da cari açığı aşağı çekti. Tabii enerji fiyatlarındaki gerileme ve Dolardaki yükselişin de buna önemli katkısı oldu.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz