Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, savaş nedeniyle ülkelerinden Türkiye’ye gelen Suriyelilere ilişkin, “Dünyada hiç kimse dahi Türkiye’ye yardım etmese, hiç kimse Türkiye’nin bu fedakarlığına duyarlı olmasa dahi, istemeyiz tabi. Asla böyle bir dilek içerisinde değiliz. 3.5 milyon değil 7 milyon, 8 milyon, 10 milyon dahi olsa kapılarımızı kapatmayacağız. Gelenlerle her şeyimizi paylaşacağız” dedi.Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Şişli ‘de bir otelde düzenlenen “Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin İş Gücü Piyasasına uyumu: Zorluklar ve Fırsatlar” konferansına katıldı. Programda konuşan Zeybekci, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yönelik yaptıkları çalışmaları anlattı.“3.5 milyon Suriyeli değil 7 milyon, 8 milyon, 10 milyon dahi olsa kapılarımızı kapatmayacağız”Program kapsamında konuşma yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “30 milyar, 31 milyar dolar civarında, bu ülkenin insanları kapısına gelen inanların yardımına koştu. Dünyada hiç kimse dahi Türkiye’ye yardım etmese, hiç kimse Türkiye’nin bu fedakarlığına duyarlı olmasa dahi, istemeyiz tabi. Asla böyle bir dilek içerisinde değiliz. 3.5 milyon değil 7 milyon, 8 milyon, 10 milyon dahi olsa kapılarımızı kapatmayacağız. Gelenlerle her şeyimizi paylaşacağız” dedi.“Bize gelen misafirlerimizi ülkelerine dönene kadar misafir etmek durumundayız” diyerek konuşmasına devam eden Bakan Zeybekci, “Onların ihtiyaçlarını görmek, en önemlisi onlara bir anne, baba onuruna yakışır bir hayat standardı sağlamak. Onların çocuklarının körpe beyinlerini olabilen en üst seviyede eğitim imkanları sağlamak. Onların körpe beyinlerini yetiştirmek. Onun için de Ekonomi Bakanlığı olarak bunu Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gündemine taşıdık. Ve dedik ki: Bu insanları mutlu etmenin en önemli yolu, bu insanları üretime dahil etmek. Bu insanları onurlu bir şekilde üretebilen, üretimin mutluluğuna atılan, üreterek akşam eşine, çocuklarına, evine giderken mutlu olarak onları göndermek. Bunu sağlamak zorundayız. Bunu sağlamak için de uluslararası örgütlere çok büyük görev düşüyor. Dünyadaki coğrafyalar sadece ve sadece yer altı ve yer üstü zenginliklerinin üzerine işaretlendiği veya toplam silah alım kapasiteleriyle sınırlandırılmamalı. Biz bu anlamda da Türkiye olarak Dünya Ticaret Örgütü’ne, bir bakanlar zirvesinde gündeme getirdiğimiz, bir bakanlar kurulu zirvesi kararı olarak da alınmasını istediğimiz şuydu; Türkiye sınırında veya Türkiye sınırının hemen öbür tarafında, Suriye sınırında. Biz Türkiye olarak, orada yatırım yapacak olan tüm sanayici ve iş adamlarını tüm teşvik sistemlerimizde, tüm finans gücümüzle destekleyelim, onları. Onlar oraya gitsinler, iş gücü yoğun yatırımlar yapsınlar. Ve oralarda üretilen bütün ürünler, bütün dünyada gümrük vergilerinden ve gümrük sınırlamalarından muaf olsun. Bunu söyledik. Yani Türkiye’de yapılsın istemiyoruz, bunu. Olabilir, Türkiye sınırında da olabilir. Veya koskoca dünya, koskoca dünya Suriye’nin hemen öbür tarafında bu şekilde yatırımların yapılacağı bir bölgeyi güvenlik altına alamayacak mı? Dünya alamayacaksa, bize müsaade etsinler, bize alın desinler, biz alırız. Ve gerek Türkiye’deki gerek oradaki insanları oradaki üretim alanlarında yaptıkları tüm üretimi dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde, hiçbir gümrük vergisi ve hiçbir sınırlama olmaksızın dolaşım serbestliği olsun. Bunu istedik sadece. Onun için burada yer alan Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği’ne, Kızılay’a, Kızılhaç’a, Fair Labor’a herkese, bu konuda Türkiye’yi destekleyin. Bizi destekleyin. Bu insanlar bu coğrafyadan kopup gitmesinler. Bu insanlar, Ege’de, Akdeniz’de, kaybolup gitmesinler. Bu insanlar gidip de dünyanın başka yerlerinde dejenere olup gitmesinler. Bu insanları kaynaklarının olduğu asıl pınarlarına en yakın coğrafyada tutalım” diye konuştu.“Suriyelilerin üretime dahil oldukları ve ekonomiye dahil oldukları bir alan ortaya çıkarabiliriz”Türkiye’de 3.6 milyon Suriyeli olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden Bakan Zeybekci, “3.6 milyon Suriyelinin 2.2 milyonu 15-64 yaş arasında. Bu kadar büyük bir iş gücü var. Bu insanlar ne legal bir şekilde çalışabiliyor, ne de başka bir şekilde. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetleri, inanın hiç kimseden ders alacak noktada değildir. Ders verecek noktada mıdır? Evet. Bizim tüm dünyaya ders vermemi gerekiyor. Şu hizmetleri yapan, tüm dünyaya kapısını açan, bütün insanlığa kapısını açan bu ülke ütün dünyaya ders verebilecek niteliktedir, ahlaktadır ve kabiliyettedir. Biz bütün mültecileri, ki bir çoğu orada Güney Doğu Anadolu bölgesinde. Urfa, Antep, Kilis, Diyarbakır. Batıya doğru geldiğimizde Adana, Osmaniye. En batıya gelin, Denizli’de bile var. İzmir’de, İstanbul, zaten en çok olan yer. Buralarda, bunları kontrollü bir şekilde üretime dahil oldukları, ekonomiye dahil oldukları bir alan ortaya çıkarabiliriz. Ekonomi Bakanlığı olarak biz, bunun bütün sorumluluğunu almaya hazırız” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz