ANKARA (İHA) - Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, ekonomideki olumlu gidişin güven, açıklık ve öngörülebilirlikle sağlandığını kaydetti.
Bakan Babacan, bugün ekonomi muhabirleriyle Ziraat Bankası Akay Lokali'nde bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Gündeme ilişkin açıklamalar yapan Bakan Babacan, son 3 yıldır hükümetin iç ve dış politikayla ekonomide çok büyük başarılara imza attığını ve 3 yıl önce düşünülmesi zor bir noktaya ulaştığını söyledi. Türkiye'nin en kronik sorunu haline gelen enflasyon sorununun hızla çözüm yoluna girdiğini ifade eden Babacan, buna rağmen bu konuda alınacak çok yol olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında enflasyonu en yüksek ülkelerden olduğunu belirten Babacan, düşük enflasyona bağlı olarak da faiz hadlerindeki düşüşün çok önemli olduğunu ve seçimler öncesinde yüzde 66 olan Hazine ihalesindeki bileşik faizin, bugün yüzde 16 civarında gerçekleştiğini söyledi. Büyümenin 2003 ve 2004 yıllarında tahminlerin üzerinde bir performans gösterdiğini ifade eden Babacan, bu büyümenin özel sektör kaynaklı ve verimlilik artışına dayalı olmasının önemli olduğunu belirtti. Babacan, borçların Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranında ve bütçe açığının GSMH'ya oranında da hızlı bir düşüş yaşandığını belirtti. Maastricht tanımlı bütçe açığının bu sene yüzde 5'in altında gelecek sene de yüzde 3'ün altında olacağını öngördüklerini belirten Babacan, "Bu, 2006 gibi kısa bir sürede Türkiye'nin ilk Maastricht kriterini yakalayacağını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Net borç stokunun GSMH'ya oranının, 2001'in sonunda 90.5 iken, 2004'ün sonunda yüzde 63.5'e düştüğünü bildiren Babacan, "En geç 2007 yılında borç stokumuzun Maastricht kriterlerini yakalayacak bir orana geleceğini kuvvetle tahmin ediyoruz" dedi. Türkiye'nin hem siyasi alanda hem de makroekonomik alanda istikrarı yakaladığı ölçüde turizm rakamlarında da olumlu gelişmeler söz konusu olduğunu kaydeden Babacan, 2004'te 2001 yılındaki ihracat rakamının 2 misline ulaşıldığını kaydetti. Türkiye'nin toplam dış ticaretinin GSMH'nın yüzde 50'sinin geçtiğini kaydeden Babacan, bunun Türk ekonomisinin ne kadar dışa açık bir ekonomi haline geldiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Özellikle geçen seneden itibaren başlayan doğrudan yabancı yatırımlardaki artışın da olumlu bir gelişim olduğunu belirten Babacan, bu artışın Türkiye gibi zor bir dönemden geçmiş ülke için çok önemli olduğunu kaydetti. Yabancı yatırımcıların gelecek 10-20 yıldan emin olmadan bir ülkeye yatırım için girmeyeceğini belirten Babacan, "2004 ve 2005'te bunun artıyor olması istikrarın somut bir göstergesidir" açıklamasını yaptı.
Yeni Türk Lirası'na (YTL) geçisin çok önemli bir reform olduğunu ve Türkiye'nin YTL'ye çabuk alıştığını da belirten Babacan, yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik de önemli adımlar attıklarını ifade etti. Babacan, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların artık bir günde şirket kurabildiklerini belirterek, "Türkiye'nin uzun vadedeki başarısı mutlaka açık bir toplum ve açık bir ekonomi olmaktan geçiyor. Biz ne kadar dünyayla entegre olursak, ufkumuzu da o kadar açık ve net görebiliriz" dedi. 3 senede elde edilen başarıların sebebini "tek kelimeyle, güven" olarak nitelendiren Babacan özellikle ekonomi politikalarındaki açıklık ve öngörülebilirliğin önemli olduğunu söyledi. 14 Ağustos 2001'de AK Parti kurulduğu zaman detaylı bir ekonomik program yayınladıklarını belirten Babacan, "Seçim öncesi ilan ettiğimiz politikalara bakacak olursak, şimdi yaptıklarımızdan farkı yoktur. Ne söz verdiysek yaptık" şeklinde sözlerini tamamladı.