İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Çalışma Grubu Toplantısı'nda önemli mesajlar verdi. İmamoğlu'nun depremler ilgili 'kader' çıkışı, 'seferberlik' çağrısı ve 'çılgın proje' mesajı dikkat çekti.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları;
İstanbul'la ilgili yalın gerçek biz unutsak da unutmasak da istesek de istemesek de yok olmuyor. Bütün çeperleri ile orada duruyor. Bizdeki endişe duygusunun nasıl arttığı nasıl çalıştığı ve boyutu hakkında fikir vermesi açısından birkaç veriyi sizinle paylaşmak isterim.
Geçtiğimiz son 3 yıl içerisinde İBB olarak görevlendirdiğimiz ekiplerimiz şehrin riskli her ilçe ve mahallesinde binaların risk durumlarını saptayabilmek için 107 bin binayı tek tek ziyaret etmiş ama acı bir faturası var o ziyaretlerde sadece 29 bin bina sahibi binalarına girmemize izin vermiş ve incele yapılmasını kabul etmiş. Yüzleşmek istemiyoruz. Ama Kahramanmaraş depremi sonrasında bize başvuran yurttaşlarımızın sayısı sadece birkaç günde 100 bine ulaştı. Yani bu acıları yaşayıp hatırlamak mı yoksa bu acı ve yalın gerçekle doğru zamanda yüzleşip doğru bir yolculuk tariflemek mi? Onun için bu kaygıyı hafife alma lüksümüz elbette yok. Hiç kimsenin böyle bir hakkı da yok.
Öncesinde gerekli tedbirlerin alınmadığı sonrasında hızlı ve yeterli müdahalenin yapılmadığı bir afet ve kaos ortamında kabul edilmesi hiçbir koşulda kabul olmayan koşullarda kaybettik. Bu manzarayı gören hiçbir vatandaşımız hele ki deprem bölgelerinde yaşıyorsa yaşamına hiçbir şey olmamış gibi devam etmesi mümkün değildir. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz.
Yaşadığımız bu büyük felaket devlet ve millet olarak bakış açımızın yanlışlığının ispatıdır. Hiç kimseyi özellikli bir biçimde bu duygunun içerisine almıyorum, hiç kimseyi de ayrıcalıklı bir biçimde bu duygunun dışında bırakmıyorum. Hepimizi kapsayan bir duygu ile bunu konuşuyorum. Yani onun için hepimiz başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmeliyiz.
Merkezi İdare, yerel idare, akademi, STK demeksizin güçlerimizi birleştirip aklın bilimin yolunda ilerlediğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Onun için bunu kader diye tarifleyip akıl ve bilimle dalga geçmeyelim.
İlk günden beri defalarca çağrıda bulundum. Biz cumhurbaşkanlığı, bakanlık, valilik, AFAD demeksizin koşulsuz şartsız birlikte çalışmak istediğimizi belirttik. Çünkü ancak bu yolla bütün sorunların üstesinden gelebileceğimizi biliyorum. İhtiyacımız olan tek şeyin birlikte çalışmak olduğunun altını çizelim.
Önümüzdeki günlerde çok kapsamlı bir çalışmayı paylaşacağım. Vatandaşlarımızı bir seferberlik sürecine dahil edeceğim. İstanbul'a bu trajediyi yaşatmayacağıma söz veriyorum.
Bu ülkede, bu şehirde, Kanal İstanbul gibi anlamsız işlere asla ve asla ihtiyaç yoktur. Gelin bu yatırımı insanımız için yapalım. En büyük ve en çılgın projemiz geleceğimize yatırım olsun. İstanbul'u şantiyeye çevirelim ama hayat kurtaran şantiyelere. Bu kez bir avuç girişimciye değil, insanımıza yatırım yapalım.
