Washington-Tel Aviv hattındaki son krizin ardından Beyaz Saray’ın verdiği beklenmedik sertlikteki tepkiler, “ABD-İsrail ittifakı bitiyor mu” sorusunu doğurdu.
ABD ile İsrail arasında geçen hafta patlak veren kriz, “bitti” derken bu hafta daha da büyüyecek gibi. İsrail’in Doğu Kudüs’te yeni Yahudi yerleşimleri inşa edileceği yönündeki açıklaması, Filistin müzakerelerini yeniden başlatmak isteyen arabulucu ABD’nin sert tepkisini çekmişti.
Yüzümüze tükürdüler
Son olarak dün Obama’nın yakın danışmanlarından David Axelrod, “İsrail’in açıklaması sadece bize hakaret değil, aynı zamanda Ortadoğu barış süreci için yok edici bir tahkirdir” dedi. Washington’dan gelen ve yaklaşık 40 yıldır benzeri görülmeyen sertlikteki tepkiler sonrası İsrail basını, Türkiye ile yaşanan “alçak koltuk” krizinde olduğu gibi yine Netanyahu Hükümeti’ni suçladı. Yedioth Aharonot Gazetesi, “Amerikalılar yüzümüze tükürdü” ifadesini kullandı. Maariv de “ABD ile böyle derin bir kriz yaşamamıştık. Bu hükümet herkesi bize düşman ediyor” diye yazdı.
Mesele, ABD basınının da manşetlerinde. Washington Post’a göre ABD artık İsrail’den, “barışa bağlılığını kanıtlayacak icraatler” bekliyor. ABD, bu tür ifadeleri daha önce yalnızca, Filistinli yetkililerin terörle aralarına mesafe koymasını istediğinde kullanırdı. ABD’deki İsrail lobisi, Beyaz Saray’ın tepkisini “aşırı” diye niteliyor.
Masumâne hataymış
Tepkilerin artması üzerine Netanyahu, bakanlık açıklamasının zamanlaması hakkında soruşturma yapmak üzere dün bir komite kurdu. Ancak yerleşim inşaatlarını durdurmayacağını bildiren Netanyahu, kabinesine, “Hepiniz sakin olun. Yaşanan olay üzücü ama masumâne bir hatanın sonucu” dedi.
Netanyahu’nun inşaatları durdurmaması krizin çözülmesini geciktirebilir. İsrail bu gergin ortamda, Batı Şeria’da başlattığı ablukayı da sıkılaştırdı. Dün Haremüşşerif’e yabancı turistlerin dahi girmesi yasaklandı.
Kriz nasıl başlamıştı
- İsrail İçişleri Bakanlığı, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçen haftaki ziyaretinden saatler önce, işgal altındaki Doğu Kudüs’te 1600 yerleşim inşa edileceğini açıklamıştı.
- Yerleşim inşaatlarının dondurulmasını şart koşan Filistin, yeniden başlaması beklenen müzakerelerden bunun üzerine çekildi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Netanyahu’yu
telefonda azarladı.
UZMAN GÖRÜŞÜ
1975’ten beri en derin kriz
İsrail medyası da, ABD medyası da, kriz nedeniyle ağırlıklı olarak kendi hükümetlerini suçluyorlar. Amerikalı siyasi uzmanların görüşleri şöyle:
- Danielle Pletka (American Enterprise Institute): İsrail ve ABD uzun süredir birbirinden uzaklaşıyor. Ama bu süreç Obama Yönetimi ile birlikte hızlandı. Bunu tek bir nedene bağlayamayız. Siyonizm sonrası İsrail ile 21. yüzyıl Amerika’sını birbirinden ayıran bir nesil farkı var. Ancak asıl sorun, Obama’nın, Filistin meselesini çözerse İslamcı totaliteryenizm sorununun da çözüleceğini düşünmesi.
- Elliott Abrams (Dış İşleri Konseyi): Kamuoyu yoklamalarına göre İsrail’i destekleyen Amerikalıların oranı, Obama’yı destekleyenlerden fazla. Ancak İran ile yerleşim meseleleri devletler arası ilişkileri geriyor. Obama, İsrail’in yerleşimleri tamamen durdurmasını istiyor. Bu talebi Netanyahu değil, hiçbir İsrail başbakanı kabul etmez. ABD-İsrail kopuşu bir süre daha devam eder. Fakat ABD’deki seçimlerle işler düzelir.
- David Makovsky (Washington Enstitüsü): 1956-1957 ve 1975’te iki ülke arasında yaşanan krizler bundan daha derindi, ama daha sonra ilişkiler düzeldi. İki tarafın da kastının olduğunu sanmıyorum. Buna rağmen son gelişmeler İsrail’in yerleşimler konusunda biraz daha ölçülü davranmasını sağlayabilir.