Ekvador'da başkanlık seçimlerinin galibi ilk turda pek şans verilmeyen sağcı aday olurken, Peru'da yapılan başkanlık birinci tur seçimlerinde solcu aday sürpriz yaparak öne çıktı.
Ekvador'da devlet başkanlığı ikinci tur seçimlerini kazanan muhafazakar eski bankacı Guillermo Lasso yabancı yatırımları teşvik edeceğini ve ülkeyi uzun süredir yöneten sol politikalardan kopuşu vadediyor.
Rakibi, sol görüşlü iktisatçı Andres Arauz sandıklar kapandıktan bir kaç saat sonra yenilgiyi kabul etti.
Oyların yarısının sayımı tamamlanırken Lasso oyların yüzde 52,4'sini, rakibi Arauz ise yüzde 47,6'sını almış görünüyordu.
Lasso'nun bu üçüncü adaylığıydı. Zafer konuşmasında "Bugün bütün Ekvadorluların geleceklerine karar verdiği gün. Oylarını değişim ve daha iyi günlerden yana kullandılar" dedi.
Lasso'nun rakibi 36 yaşındaki iktisatçı Andres Arauz aslında seçimin favorisiydi.
7 Şubat'ta yapılan birinci tur seçimlerde 10 puan farkla öne geçmiş ve son günlere kadar seçimi kazanacağına kesin gözüyle bakılmıştı.
Ama kamuoyu yoklamaları son günlerde Lasso'nun arayı kapattığına işaret etmeye başlamıştı.
Arauz sonuçları "bir seçim sendelemesi, ama siyasi ya da moral bir yenilgi değil" diye yorumladı ve artık ileriye bakmanın, köprüler kurmanın ve uzlaşılar oluşturmanın zamanı olduğunu söyledi.
Arauz, eski solcu Başkan Rafael Correa'nın yakın çevresindendi. Correa 2013 seçimlerinde, yine sağın adayı olan Lasso'yu geride bırakarak kazanmış fakat yolsuzluktan hüküm giydiği için bir daha aday olamamıştı. 2017'deki seçimlerde Lasso bu kez yine iktidardaki sol partinin adayı Lenin Moreno'nun gerisinde kalmıştı.
24 Mayıs'da görevi devralacak olan Guillermo Lasso, ülkeyi "aşağı çeken" solcu politikalardan vazgeçmeyi vadediyor.
Başlıca vaatleri arasında yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek, iki milyon yeni iş yaratmak ve petrol üretimini artırmak var. Ayrıca asgari ücreti yükseltmeyi, küçük işletmelere vergi indirimleri getirmeyi ve yatırımı teşvik için bir fon oluşturmayı vadediyor.
İş çevrelerinin temsilcisi olarak görülen Lasso, zafer konuşmasında toplumun farklı kesimlerine seslenmeye çalıştı ve bütün Ekvadorluları dinlemek istediğini söyledi.
Kadınların, özellikle tek başına çocuk yetiştiren kadınlar ve çocuk yaşta anne olanların haklarını savunmak için gece gündüz çalışacağını ve LGBT kesime yönelik ayrımcılığa son vermeyi hedefleyeceğini de kaydetti.
Lasso görevi yönetime geldikten sonra popülerliği çok büyük hızla yüzde 7'lere kadar düşen Lenin Moreno'dan devralacak.
Önündeki en büyük iki mesele ekonominin durumu ve sağlık krizi olacak.
Ekvador Merkez Bankası'na göre 2020 yılında ekonomi yüzde 8'e yakın küçüldü. ve Ulusal İstatistik ve Sayım Enstitüsü rakamları bu yılın Ocak ayı itibariyle 17 milyon nüfuslu ülkede, yarım milyon kişinin işsiz olduğunu gösteriyor.
Ekonomik sıkıntılara bir de Covid salgınının yarattığı daralma ve sorunlar eklendi.
Son dört yıldır ülkede beş sağlık bakanı değişti ve sonuncu bakan aşılama planını aylarca geciktirmekle suçlanıyordu.
Yeni Başkan Lasso görevdeki ilk 100 gününde 9 milyon Ekvadorluyu aşılama sözü de verdi.
Yeni başkanın önündeki bir güçlük de Ekvador'da geniş kesimlerin politikadan soğuması. Oy kullanmanın mecburi olduğu ülkede seçmenlerin yüzde 16,3'ü geçersiz oy yüzde 1,6'sı da boş oy attı.
Geçersiz oy atanlardan biri ilk turda az farkla seçim dışı kalan yerli lider Yaku Perez'di.
Perez, ikinci turda iki adaydan birini desteklemeyi reddetti.
Şimdi Perez'in yerli halklar hareketi Pachakutik ile eski başkan Rafael Correa'nın liderliğindeki UNES ittifakının, yeni başkanın kuracağı hükümet karşısında güçlü bir muhalefet oluşturması bekleniyor.
Peru'da başkanlık seçimlerinin birinci turunda sendika lideri solcu aday Pedro Castillo beklenmedik bir çıkışla öne geçti.
18 adayın yarıştığı birinci turda oyların yarıdan fazlası sayılırken Castillo yüzde 16,3 ile önde görünüyor.
En çok oyu alan iki adayın yeniden yarışacağı ikinci tur başkanlık seçimi ise 6 Haziran'da yapılacak.
Şu anda ikinci sırada yüzde 13,5 oy ile sağcı iktisatçı Hernando de Soto var.
Peru'daki seçimlerin ilk turunun beklenmedik yıldızı Castillo, Cajamarca bölgesinden 51 yaşında bir ilkokul öğretmeni Siyaset yaşamına 2002 yılında belediye başkan adaylığı ile başlamış ve o seçimde başarılı olamamış.
Castillo 2017 yılının Ekim ayında yapılan öğretmen grevinde sendika lideri olarak öne çıktı ve geçen yıl solcu Özgür Peru Partisi adayı olarak seçimlerde başkanlığa adaylığını koyacağını açıkladı.
Seçimlerden önceki kamuoyu yoklamalarında ilk 6 aday arasına girmeyi başaramamış Mart ayı ortasında oyları yüzde 3 civarında tahmin edilmişti.
Böyle olunca sandıktaki başarısı gerçekten büyük sürpriz oldu.
Castillo yolsuzluk skandallarından yılmış bir çok Peruluya, temiz bir isim olarak cazip gelmiş görünüyor.
Kampanyasında, eğer seçilirse kendisini zenginleştirmeye yönelmeyeceğini sadece öğretmen maaşı kadar para alacağını söylemiş, diğer milletvekillerinin de maaşlarının düşürülmesini önermişti.
Peru'nun, çoğunluğun çıkarları doğrultusunda yönetilmediğini söyleyen Castillo radikal değişiklikler gerektiğini söylüyor.
Yeni bir anayasa konusunda belli bir kitle desteği de olan Castillo yeni anayasanın "halkın rengi, kokusu ve tadında olacağını" söyledi.
Daha da önemlisi hayati önemdeki madencilik, petrol, hidroelektrik ve gaz sektörlerinde millileştirmeden yana olduğunu açıkladı.
Peru son yıllarda büyük siyasi istikrarsızlık yaşıyor.
Geçen yılın Kasım ayında o sırada başkan olan Martin Vizcarra'nın azledilmesi ardından Peru'yu bir hafta içinde art arda üç başkan yönetti.
John Hopkins Üniversitesi rakamlarına göre Covid salgını da ülkeyi çok kötü etkiledi. Güney Amerika kıtasında kişi başına en fazla Covid ölümü düşen ülke Peru.
Politikacılara karşı zaten çok zayıf olan güven duygusu Şubat ayında bazı hükümet üyelerinin gizlice herkesten önce aşı oldukları haberleri ortay çıkınca iyice sarsıldı.
Peru ekonomisi de salgından büyük yara aldı ve 2020'de yüzde 11 küçüldü, 2 milyon 200 bin kişi işini kaybetti.