YURTHABER

Kayseri
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

El bileğinden anjiyo, hastayı kum torbası derdinden kurtardı

Kalp hastalıklarında erken tanı, diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi başarılı bir tedavi için büyük önem...

Kalp hastalıklarında erken tanı, diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi başarılı bir tedavi için büyük önem taşıyor. Koroner arter hastalıklarında koroner anatomiyi en iyi gösteren erken tanı yöntemi olan anjiyo işlemine pek çok kalp hastası endişeyle yaklaşıyor.
Anjiyo, gelişen teknoloji ve artan hekim deneyimi ile artık ‘basit’ bir tarama testi olarak uygulanıyor. Hastalar, üzerlerinde ağır bir kum torbası ile saatlerce yatmak zorunda kalmadan, 3 saatte taburcu olabiliyor. Hasta konforunu önplanda tutan bilekten anjiyo (radial arter) işlemi, hastalar ve hekimler tarafından klasik anjiyoya oranla daha fazla tercih ediliyor.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ergün Seyfeli, anjiyo işleminin kolaylaştığını ve hastaların erken taburcu olduğunu söyledi. Seyfeli, şu bilgileri verdi: “Hastanın kalp damarlarında daralma riski bulunduğu, bunun efor ve sintigrafi gibi testlerle ortaya konduğu durumlarda, verilen ilacın izlediği yol saptanarak koroner ağaçta (kalbin damarları) daralma olup olmadığı gözleniyor. Çıkan sonuca göre de tedavi seçenekleri belirleniyor. Kalp damarlarında herhangi bir darlık olmayabileceği gibi, stent takılması, hatta by-pass ameliyatı yapılması zorunluluğunu ortaya çıkaran durumlar da olabiliyor. Klasik anjiyoda hastaya verilen ilaç, kasıktan sokulan bir kateter yardımıyla kalp bölgesine ulaştırılıyor. Yaklaşık 20 yıl önce dünyada uygulanmaya başlanan ve son yıllarda Türkiye’de oldukça yaygınlaşan bilek damarı yolu ile yapılan koroner anjiyo ise hastaya önemli avantajlar sağlıyor.”

Kasıktan ve bilekten yapılan anjiyo uygulamalarını karşılaştıran Dr. Seyfeli, bilekten anjiyo yönteminin avantajlarını şöyle ifade etti: “Bilekten anjiyo, anjiyo yapmanın zor olduğu şişman hastalar da dahil olmak üzere, teknik olarak daha kolay ve hasta konforunu önplanda tutan bir yöntem. Özellikle uygulamayı yapan doktorlar deneyim kazandıkça işlem başarıları da artıyor. Kasıktan yapılan anjiyo işlemi sırasında veya sonrasında kanama, morarma, şişlik ve kasık ağrısı bilekten yapılan anjiyoya oranla daha fazla yaşanıyor. Ayrıca, kasıktan yapılan anjiyoda, hasta uzun süre yatakta sırt üstü yatmak zorunda kalıyor, yemek ve tuvalet ihtiyaçlarını rahat karşılayamıyor hatta sürekli yanında bir bakıcıya ihtiyaç duyabiliyor.”

HASTALAR 3 SAAT SONRA TABURCU EDİLİYOR
Klasik yöntemde, hastanın ayağa kalkabilmesi için en az 6 saat kum torbasının altında beklemesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Seyfeli, bilekten anjiyonun avantajlarını anlattı. Dr. Seyfeli, “Klasik yöntemde taburcu olma süresi 10 saate kadar uzayabiliyor. Eğer kasıktan girilerek stent takıldıysa bu süre 3 saat daha uzuyor. Oysa radyal yöntemle bilekten yapılan anjiyoda hastanın kılıfı hemen çekiliyor. Hasta tüm ihtiyaçlarını anjiyodan sonra görebiliyor. Hastanede kalma süresi ise 3 saate düşüyor. Kişinin işbaşı yapma süresi de buna bağlı olarak azalıyor. Kasıktan yapılan anjiyo sonrasında yaşanan problemlerin hiçbirine bilekten yapılan anjiyo sonrasında rastlanmıyor. Bu yöntem özellikle sırt üstü rahat yatamayan, kilolu, prostat problemi olan, aşırı kilolu, eklem ve romatizmal hastalığı olan hastalarda önemli avantajlar sağlıyor.” dedi.
Çok zayıf yapılı, bileği ince olan kişilerde, diyaliz hastalarında ve el bileğinde anatomik problemleri olanlarda bilekten anjiyo yapmanın uygun olmayacağını belirten Doç. Dr. Seyfeli, “Bilekten anjiyo öncesi hasta iyi muayene edilmeli, özellikle komplike ve işlem riski yüksek hastalarda fazla tercih edilmemeli.” diye konuştu.
İşlem öncesinde, hastanın en az 4 saat aç olması gerekiyor. İşlem lokal anestezi ile yapılıyor. İnsülin enjektörü ile anestezi veriliyor. Klasik anjiyoda olduğu gibi kasıktaki geniş alana anestezi vermek gerekmiyor. Ayrıca, kasıkta verilen anestezik maddenin beşte biri kullanılıyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler