DOHA(ANKA) - Yargıtay'ın 11 Haziran'da kararını açıklaması beklendiği Pınar Selek davası tanınmış uluslararası hukukçuların da dikkatini çekiyor. Lahey'deki Uluslararası Suç Bürosu üyesi, İngiliz suç hukuku uzmanı Toby Cadman, "Bir Türk mahkemesinin,bir suçun varlığının gerçekten kanıtlanmadan önce bir sanığı mahkum etmesi doğru bir şey mi?" sorusunu sorarkendavanın, "Türk hükümetininsık sık bağlılığını teyit ettiği demokrasinin temel ilkelerine zarar verme potansiyeli olduğu" uyarısında da bulundu.
El Cezire kanalı, hukukçu Toby Cadman'ın Pınar Selek davasını değerlendirdiği geniş bir analizi yayınladı. "Türkiye, Pınar Selek ve Farazi Suç" başlığını taşıyan analizde, "Bir Türk mahkemesinin, bir suç geçekten var olduğu kanıtlanmadan önce bir sanığı mahkum etmesi doğru bir şey mi?" sorusu soruluyor.
Cadman, analizine "Türk sosyolog ve insan hakları aktivisti" dediği Selek'in, bir suçun gerçekten işlendiği kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmeden gıyabında müebbet hapis cezasına mahkum olduğunu belirterek dava sırasında sunulan kanıtların kesin olmadığını, bazı uzmanların bir terör olayı değil trajik bir kaza olduğuna inandıklarını belirterek "Dava, 20. Yüzyılın başında Fransa'yı bölen sansasyonel Dreyfus Davası'na benzetiliyor" diye yazıyor.
Selek davasında yaşananlara dikkat çekerken Selek'in 2006, 2008 ve 2011'de beraat ettiğini ancak Yargıtay'ın bu kararları bozduğunu anlatan Cadman, Kasım ayında davayı yeniden gören Mahkemenin yeni yargıcının ise sanık veya avukatlarına söz vermeden Selek'i müebbet hapis cezasına mahkum etmesini"olağanüstü" ve "görülmemiş" bir adım olduğunu savunuyor.
"Hukuki işlemlerde devamlı belirsizlik ve davanın çok uzun sürmesi, sanığın gıyabında yargılanması, bazı insan hakları kaygılarını ve sürecin meşruluğuna ilişkin soruları yaratıyor" diyen Cadman Selek'in "gerçekten işlendiği kanıtlanamayan bir suçtan mahkum edilmek gibi zor bir durumla karşı karşıya bulunduğu"nu vurguluyor.
Bunun ardından "Türk hükümeti sık sık insan haklarına, demokrasi ve onun temel ilkelerine olan bağlılığını teyit ediyor. Ancak bu dava, bu temel ilkelere zarar verme potansiyeli var" uyarısını yapan Cadman, analizinin son bölümünde şunları söylüyor:
"Sık sık doğru yolu benimsemenin en kolay yol olmadığı söyleniyor. Türkiye, haklı biçimde Avrupa ile entegrasyon için bastırıyor. Demokratik bir sistem üzerinde tesis edilen canlı, gelişmekte olan bir ekonomik güç. Elbette ki mevcut yönetimi hedef alan eleştiriler var ancak Batı ve Ortadoğu siyasetindeki rolü küçümsenemez. Umarız ki bu mesele itibar lekeleyici olmaz ve Türkiye doğru yolu benimser."