EĞİTİM

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

El ne demek? El kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir?

Diller ilk ortaya çıktıkları günden bu yana değişmiş, gelişmiş, bölünmüş ve hatta bazıları ölmüştür. Türkçe, hala yaşayan dillerden biridir ve dünyada yaklaşık 250 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Türkçe, lehçelere ayrılmaktadır. Bu lehçeler kendine has kelimelere sahip olmakla beraber bazı kelimeleri de paylaşmaktadır. Türkçede bulunan bazı kelimeler yaygın olarak bilinmeyebilir. Bilinmeyen kelimeler görüldüğü zaman anlamı araştırılır. El kelimesi de anlamı merak edilen ve araştırılan kelimelerden biridir. El kelimesi ne anlama gelir?

El ne demek? El kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir? El ne demek?

Türkçe, günümüzde Azeri, Kırgız veya Özbek Türkçesi gibi lehçelere ayrılmaktadır. Bu lehçeler Türkiye Türkçesi ile benzerlik gösterir. Türkçe dili aynı zamanda yaşayan ve ayrı dil haline gelmiş uzak lehçelere de sahiptir. Bunlar Yakutça ve Çuvaşçadır. Uzak lehçelerde pek mümkün olmasa da yakın lehçelerde kelimelerin kullanımı benzerdir. Ancak bu benzer kelimelerde, hatta ortak kullanılan kelimelerde bile bilinmeyenler olabilir. Bilinmeyen bu kelimelerin anlamına sık sık bakılır. Anlamı pek çok kişi tarafından araştırılan El kelimesi ne demektir? El TDK sözlük anlamı ve kökeni…

El Ne Demek? El TDK sözlük anlamı nedir?

  • El kelimesinin TDK sözlüğe göre 10 farklı anlamı vardır.
  • El kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.

El TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. isim Yakınların dışında kalan kimse, yabancı
  2. isim Ülke, yurt, il
  3. Halk, ahali
  4. halk ağzında Oba, aşiret
  5. isim,anatomi Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü
  6. Sahiplik, mülkiyet
  7. Kez, defa
  8. İskambil oyunlarında oynama sırası
  9. İskambil oyunlarında her bir tur
  10. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü

    El Kelimesinin Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Kâtip benim ben kâtibin, el ne karışır!" - Halk türküsü
    "Çöller, Yemen ellerinden beter imiş." - Aka Gündüz
    "Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir" - Dadaloğlu
    "El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Ziya Osman Saba
    "Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım." -
    "İki el silah sesi duyuldu." -

    "Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir." - Peyami Safa
    "Kapı eli." - ****

El Kelimesinin Kullanıldığı Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

el açmak el almak el atmak
el ayak çekilmek el ayak (veya etek) çekmek el bağlamak
el basmak el bebek gül bebek el bende!
el çekmek el çektirmek el çırpmak
el değiştirmek el değmemek el dokunulmamak
el el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz el el üstünde oturmak el elde baş başta
el elden kalmaz, dil dilden kalmaz el elden üstündür (ta arşa kadar) el eli yıkar, iki el yüzü
el el ile, değirmen yel ile el ermez, güç yetmez el etek öpmek
el etek tutmak el etmek el kadar
el kaldırmak el katmak el koymak
el ovuşturmak el öpenlerin çok olsun! el öpmek
el öpmekle ağız aşınmaz el pençe el pençe divan
el pençe divan durmak el sıkmak el sıkışmak
el sürmemek el tazelemek el terazi, göz mizan
el tutmak el (veya elini) uzatmak el üstünde tutmak
el vergisi, gönül sevgisi el vermek el vurmamak
el (veya elini) yakmak el yarası onulur, dil yarası onulmaz el yıkamak
elde avuçta (ne varsa) elde avuçta (bir şey) kalmamak elde etmek
elde kalmak elde (veya elinde) olmamak elde tutmak
eldeki yara, yarasıza duvar deliği elden ağza yaşamak elden ayaktan düşmek (veya kesilmek)
elden bırakmamak (veya düşürmemek) elden çıkarmak elden çıkmak
elden geçirmek elden gel! elden geldiği kadar
elden gelmemek elden gitmek elden kaçırmak
elden kaçmak ele alınır ele alınmaz
ele almak ele avuca sığmamak ele bakmak
ele geçirmek ele geçmek ele gelmek
ele vermek eli alışmak eli altında olmak
eli (veya elleri) armut devşirmek eli ayağı (olmak) eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak)
eli ayağı (veya ayağına) dolaşmak eli ayağı titremek eli ayağı tutmak
eli aza varmamak eli boş çıkmak eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek)
eli boş gelmek eli cebine (veya cüzdanına veya kesesine) gitmemek (veya varmamak) eli değmek
eli dursa ayağı durmaz eli ekmek tutmak eli eline değmemek
eli ermek eli ermez gücü yetmez eli genişlemek
eli gitmek eli harama uzanmak eli işe yatmak
eli kalem tutmak eli kırılmak eli kırılsın!
eli kolu bağlı durmak eli kolu (eli ayağı) bağlı kalmak (veya olmak) eli kurusun!
eli olmak eli para görmek eli silah tutmak
eli varmamak (veya gitmemek) eli yatmak elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi
elinde bulunmak (veya olmak) elinde büyümek elinde kalmak
elinde olmak elinde olmak elinde patlamak
elinde tutmak elinde ... var elinden
elinden almak ... elinden çıkmak elinden (bir şey) düşmemek
elinden (bir şeyi) düşürmemek elinden bir iş (veya şey) gelmemek elinden bir kaza (veya sakatlık) çıkmak
elinden geleni ardına (veya arkasına) koymamak elinden geleni yapmak elinden gelmek
elinden hiçbir şey kurtulmamak elinden iş çıkmamak elinden iyi iş gelmek
elinden kan çıkmak elinden kurtulmak elinden tutmak
eline almak eline ayağına kapanmak (veya sarılmak veya düşmek) eline ayağına üşenmemek
eline bakmak eline doğmak eline düşmek
eline erkek eli değmemiş olmak eline eteğine doğru eline eteğine sarılmak
eline fırsat geçmek eline geçmek eline kalmak
eline (veya elinize veya ellerinize) sağlık eline su dökemez eline tutuşturmak
eline yüzüne bulaştırmak elini arı kovanına sokmak elini ayağını (veya eteğini) kesmek (veya çekmek)
elini ayağını öpeyim elini belli etmek (veya göstermek) elini çabuk tutmak
elini kana bulamak (veya bulaştırmak) elini kolunu bağlamak elini kolunu sallaya sallaya gelmek
elini kolunu sallaya sallaya gezmek elini kulağına atmak elini oynatmak
elini sallasa ellisi (başını sallasa tellisi) elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak elini sürmemek
elini taşın altına koymak (veya sokmak) elini veren kolunu alamaz elini vicdanına koymak
elinin altında (olmak) elinin hamuruyla erkek işine karışmak elinin tersiyle çarpmak
elinin tersiyle itmek elinle ver, ayağınla ara eliyle koymuş gibi
elle tutulacak tarafı (veya yanı) kalmamak elle tutulur elle tutulur gözle görülür (veya dille anlatılır)
elle tutulur tarafı olmamak eller yukarı! ellerde gezmek
ellerim yanıma gelsin elleri (veya ellerin) dert görmesin

El Kelimesinin Kullanıldığı Birleşik Kelimeler

el alışkanlığı el altında el altından
el arabası el ayası elbasan tavası
el bezi el birliği el bombası
el çabukluğu el çantası el değirmeni
el duşu el ele el emeği
elense el erimi el erki
elezer el falı el feneri
el freni el havlusu el ilanı
el işçiliği el işi el kantarı
el keseri el kılavuzu el kiri
el kitabı el notu el oltası
elöpen el sabunu el sanatları
el sözlüğü el şakası el tası
el telefonu el telsizi el topu
el ulağı el uzluğu el yatkınlığı
el yazısı el yazması el yordamıyla
elde bir elden ele eli açık
eli ağır eli ayağı düzgün eli bayraklı
elibelinde eli belinde eli bol
eli boş eliböğründe eli böğründe
eli çabuk eli dar eli geniş
eli hafif eli koynunda eli kulağında
eli mahkûm eli maşalı elimsende
eli nimetli eli selek eli sıkı
eli sopalı eli şakağında eli yatkın
eli uz eli uzun eli yatkın
eli yordamlı eli yüreğinde eli yüzü düzgün
eli yüzü temiz eline ağır eline ayağına çabuk
eline çabuk elinin körü azel
art elden havvaanaeli

En Çok Aranan Haberler