El yazması Tevrat cinayetinde avukat ve sevgilisine ağırlaştırılmış müebbet hapis

Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA) - ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, el yazması 'Tevrat'ı satmaya çalışırken kolları kesilmiş, göğüs kafesi yarılmış durumda cesedi bulunan Murat Ünal'ın (34) öldürülmesiyle ilgili görülen davada, avukat Hicran Ceylan ile erkek arkadaşı Harun Varış'a ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi.

Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar duruşması yapıldı. Karar duruşmasına tutuklu sanıklar Hicran Ceylan, Harun Varış, Süleyman Ceylan ve Beytullah Altuntaş SEGBİS vasıtasıyla tutuklu bulundukları Alanya Cezaevinden, tutuksuz sanıklar Celalettin Ceylan, Cemil Karakoç, Derya Varış, Emre Avcı, Özkan Ak, Tuğrul Çakar ile Murat Ünal'ın ailesi, tarafların avukatları ve yakınları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmadan önce Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından adliye binası ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

SAVCININ ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ AÇIKLANDI

Savcının esas hakkındaki görüşünde, olayın, Harun Varış'ın temin ettiği ve avukat Hicran Ceylan'ın bürosunda fotoğraflarının çekildiği bilirkişi raporundan anlaşılan Tevratın satışı konusunda aralarında anlaşmazlıkla başladığı anlatıldı. Olay günü sanık Harun Varış'ın Murat Ünal'ı evinden aldığı ve Değirmenli köyüne gittikleri belirtilirken, burada sanık Beytullah Altuntaş'la birlikte Murat Ünal'ı tüfekle öldürüldüklerini aktaran savcı esas hakkındaki görüşünde, Hicran Ceylan, Harun Varış, Beytullah Altuntaş ve Süleyman Ceylan'ın 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapisle cezalandırılmasını istedi.

'OLAYLA ALAKAM YOK'

Duruşmada savcının esas hakkındaki görüşüne karşı savunma yapan avukat Hicran Ceylan, avukatlık kanunu gereği duruşmalarda bazı olayları anlatmaktan kaçındığını belirterek, gelinen durumda ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasıyla karşı karşıya olduğunu aktardı. Kendisinin eylemin hiçbir safhasında yer almadığını anlatan Hicran Ceylan, "Mütalaayı ve atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Olayın kurgusu var ama o kurguyu destekleyecek delil yok. Ortada bir cinayet var. Kimin işlediği, nasıl işlediğine dair beyanlar var ama deliller yok. 16 aydır tutukluyum, büyük sıkıntılar yaşadım. Olayla alakam yok, suçlamaları kabul etmiyorum. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Ben eylemin öncesinde veya işlendiği sırada hiçbir iştirak içeren eylem gerçekleştirmedim. Sadece eylemden sonra avukatlık görevimden kaynaklanan sır tutma görevini yerine getirdim" dedi.

'SUÇLAMALARIN HEPSİ ASILSIZ'

Sanık Harun Varış, savcılığın davayla ilgili hazırladığı esas hakkındaki görüşü kabul etmediğini, suçlamaları reddettiğini anlatarak, "Suçlamaların hepsi asılsızdır. Davada tüm tanıklar ve sanıklar ifadelerini değiştirdi. Davanın bu duruma gelmesi medyanın baskısıyla oldu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.

'MAĞDURUM, BERAATIMI İSTİYORUM'

Sanık Beytullah Altuntaş, olayın ilk başından beri aynı ifadeleri verdiğini belirterek, "Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Benim olayla herhangi bir ilgim yok. Murat Ünal'ı tanımıyorum. Duruşmalarda herkes ifade değiştiriken, ben kolluktan itibaren verdiğim ifadeyle adalete yardımcı oldum. Mağdurum, beraatımı istiyorum" dedi. Sanıklardan Süleyman Ceylan, olayın olduğu tarihlerde cezaevinde olduğunu ve olayla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını savundu.

MAHKEME KARARI AÇIKLADI

Sanık avukatlarının yaptıkları savunmaları ve müzakere için verilen aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Oybirliğiyle alınan kararda, sanıklar Hicran Ceylan ve Harun Varış hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası veren heyet, takdir indirimi yapmadı. Beytullah Altuntaş'a da önce ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası veren heyet, sanığın duruşmalardaki tavrı ve ifadeleriyle adaletin yerine getirilmesini sağladığı için cezasında indirim uygulayarak ömürboyu hapse çevirdi. Mahkeme Süleyman Ceylan'a da 18 yıl hapis cezası verdi. Kararda diğer sanıklar hakkında cinayet suçundan beraat kararı verilirken, Özkan Ak ve Derya Varış hakkında yalan beyanda bulunmaktan suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.

ÜNAL AİLESİ GÜVENLİK ÇEMBERİYLE ÇIKARILDI

Duruşmanın ardından sanık yakınları uzun süre adliye bahçesinde bekledi. Polisler tarafından sanık yakınlarının uzaklaştırılmasının ardından öldürülen Murat Ünal'ın ailesi güvenlik çemberine alınarak adliye binasından çıkarıldı ve gönderildi.

'TAKDİR YÜCE MAHKEMENİN'

Duruşmanın ardından açıklama yapan Murat Ünal ailesinin avukatı Ezgi Eroğlu, kendileri açısından davanın eksik iddianameyle açıldığını belirterek, karara itiraz edeceklerini söyledi. Ezgi Eroğlu, şunları söyledi:

"Karara bir tepkileri yok, adalete inanıyoruz. Hukuka inanıyoruz. Sonuna kadar saygımız sonsuz. Vatan, millet sevgisi taşıyan bir aile. Tabii ki takdir yüce mahkemenin, hüküm mercii onlar. Kendilerine göre gerekçelerini yasal öngörülen süre içinde açıkladı. Ama gelinen aşama itibariyle yoktan var olmuş bir dosya için, hiçbir delilin olmadığı bir dosya için, 'kayıp yarın bir gün çıkarsa siz bizi neyle suçluyorsunuz, ceset bile yok ortada' denilen dosyada eylemin en azından cezasız kalmaması, eylemin subut bulması açısından önemli. Ama biz karara yönelik itirazlarımızı tekrar ediyoruz. Zira bu dosyanın çok eksik soruşturmayla yürütüldüğünü, Tevrattan ayrılarak değerlendirilmesi nedeniyle sevk maddelerini eksik olduğunu düşünüyoruz."