YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Elazığ 2034 Yılı Manifestosu Yayınlandı.

Elazığ Hazarsam tarafından yapılan araştırmalar neticesinde 321 bin kişinin çalışabileceği 2034 Elazığ Manifestosu açıklandı.

HAZARSAM merkezinde sabah kahvaltısında basınla bir araya gelen Hazar Stratejik araştırmalar Merkezi ( HAZARSAM) Başkanı Doç.Dr.Bilal ÇOBAN projeleri tanıtırken 321 bin kişinin çalışabileceği belirterek , Balık odaklı değil insan odaklı bir kalkınmadan bahsedilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Elazığ İlinin ve Bölgenin problemlerini tespit etmek, tartışmak ve en uygun çözümü bulabilmek amacıyla kurulduğu günden bugüne birçok çalışmalarda bulunan Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi (HAZARSAM) bu kez de 2034 yılı Elazığ Stratejileri adı altında bir çalışmayı kamuoyuna duyurdu.

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi (HAZARSAM) Başkanı Doç. Dr. Bilal Çoban yaptığı açıklamada, “Bugün burada toplanma sebebimiz bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Elazığ’da bir Kalkınma Kurultayı yapıldı ve bu kurultayla ilgili olarak bizim de söyleyeceklerimiz vardı. İşin doğrusu bir adım öncesine gidecek olursak biz bu konuda bir hazırlık yapmış ve Elazığ Valimizin göreve başlamasıyla birlikte bu çalışmamızı kendisine teslim etmiştik.

Çalışmanın temeli de şuydu; Elazığ 1834 yılında kurulmuştu ve Elazığ’ın kuruluşunun 200. Yılı olan 2034 yılı Elazığ Stratejileri adı altında bir çalışma yapmıştık ve bunu da valimize bir anayasa gibi elinin dibinde kalsın diye takdim etmiştik.

Bu çalışmadan sonra bir Kalkınma Kurultayı yapıldı ancak o kurultayda aktif rol alamadık. Buna rağmen biz bu çalışmayı kurultayın ikinci gününde bütün katılımcılara ve sayın bakana bundan sonraki süreçte kullanılması için teslim ettik.

Bildiğiniz gibi bu kalkınma kurultayı dip bir çalışmayla özellikle üniversitede öğretim üyesi arkadaşlarımızın yoğun çabalarıyla birlikte bir alt yapı çalışması yapılmıştı bu bir şirket aracılığıyla da sunuma dönüştürdüler o sunumu da seyrettik. Adı her ne kadar Kalkınma Kurultayı olsa da daha çok Ekonomi Kurultayı gibi duran ve sadece 4 sektörün ön plana çıkarıldığı bir çalışma izlemiş olduk.

Tabi bizim Kalkınmadan anladığımız ekonomi tarafı değil özellikle insan tarafının ve bütün sektörlerin yani Elazığ’ın tamamının yukarıya kaldırılması kalkınma kurultayı olarak adlandırılmalıydı” dedi.

BALIK ODAKLI DEĞİL İNSAN ODAKLI KALKINMA

Balık odaklı değil de insan odaklı bir kalkınmadan daha çok haz alacaklarını ifade eden Doç. Dr. Çoban, “Biz insan odaklı neler yapılabilinir, bu konudaki çalışmalar nelerdir, önerilerimiz nelerdir bununla ilgili kamuoyunun karşısındayız. 2034 Elazığ Manifestosu adını verdiğimiz bu çalışmamız 11 sektörde çok ciddi ve titizlikle hazırlanmış oldu.

Ekonomi platformundaki bu 4 sektörün dışında insanın unutulduğu spor, sağlık, kültür, sanat ve eğitim kısımlarının da mutlaka yer alması gerektiğine inandığımız bütün bu çalışmalar 2034 planında ayrıntılı bir şekilde verilmiş oldu. Diyeceksiniz ki bazı sektörlerin ön plana çıkarılmasında ne sakınca var, çok yakında bir örnek görüldü Elazığspor süper lige çıktı ama o ligte zaten tutunamazdı çünkü bir sektörün süper ligte olması önemli değildir. Bazı sektörlerin birinci sırada yer alması, ekonominin ikinci sırada olması, sanayinin birinci sırada olması birbirini tetikleyen unsurlardı. Ancak böyle olursa bütün sektörler birinci sırada olursa Elazığspor tutunabilir yoksa aşağı düşer. Bütün sektörleri süper lige yakın bir noktaya çekmemizin daha doğru olacağını şiddetle düşünüyoruz ve bu konudaki çalışmalarımızı da size sunmuş olduk.

Elazığ’a sayın bakanımızın gelmesiyle birlikte biz bu çalışmanın ardından kendisine teşvikle ilgili bir soru sorduk çünkü bu teşvik daha önce biz 6. Bölgedeyken 4. Bölgeye inmemizle ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanmıştı ve bu belki de en az bizi etkileyen sıkıntılardı. Fakat özellikle bunun gündeme getirilmesini 6. Bölgeye alınıp alınmayacağımızla ilgili bakan beye soru sorduk. Bizim arkamızdan üç katılımcı daha benzer şekilde örneklerde vererek olan ve olması gerekenler üzerinden örnekler vererek sormalarına rağmen 6. Bölgeye alınmayacağımız bakan tarafından net bir şekilde ifade edildi.

Tabi bizim daha önce şiddetle karşı durduğumuz bir 2040 planı vardı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın 2040 Çevre Düzeni planına çok şiddetli karşı durmuştuk. Hata bir milletvekili koştura koştura medyanın karşısına geçmiş bizi şiddetle eleştirmişti ve ağza alınmayacak şekilde de hakaretlerde bulunmuştu.

Şimdi o 2040 planına alternatif bir plan oluşturulmuş gibi gözüküyor çünkü 2040 planında ön plana çıkarılan 4 sektörün sadece bir tanesi uyuşuyor o da turizm sektörü ve bunun da sanki o 2040 planı doğruysa bu yanlış bu doğruysa 2040 planı yanlıştır.

Dolayısıyla biz her iki konuda da eleştirimizi yaparız takdir hakkı bürokrasinindir çünkü biz 2040 planında lojistik, turizm, sanayi, madencilik konusuna karşı çıkmıştık. Demiştik ki ‘Elazığ lojistik merkezi değildir. Lojistikle ilgili ne bir kurumumuz, ne kuruluşumuz ne de böyle bir hayalimiz ne de böyle bir gelecek hayalimiz var. Nerden çıktı bu lojistik?’ demiş bir kısmına böyle karşı çıkmıştık. Fakat 2040 planına girince de sayın bakana arkadaşım aracılığıyla bir soru sordurdum. Dedik ki ‘Pertek köprüsü yapılacak mı?’ Bakan cevap olarak, ‘Pertek köprüsü çok büyük bir yatırımdır ve Pertek köprüsü şuan gündemimizde yoktur’ dedi.

Halbuki başbakanımız daha önce Pertek köprüsü yapılacağını, bakanlar daha önce Pertek köprüsünün yapılacağını, sayın valimizin de milletvekillerimize uyarak Pertek köprüsünün yapılacağını ifade etmişlerdi. Biz bunu niye sorduk, lojistik merkez olacaksa bu köprüden bizi Karadeniz’e bağlayacaksınız bu köprü aracılığıyla Karadeniz’i aşağıda Akdeniz’e bağlayacaksınız bizi lojistik merkez yapın hadi yapın dediğimiz de aslında ifade etmek istediğimiz budur.

ELAZIĞLILAR BU İŞLERİ BIRAKIN BU ŞEHİR BATAĞA SÜRÜKLENİYOR!

Yoksa bunu böyle siyasi argümanlarla işte bu MHP’nin adayıdır, bilmem şöyle böyle bırakın artık bu işleri sevgili Elazığlılar birisi siyaset yapıyor diye birileri bu işleri koşturacak, söyleyecek, araştıracak ortaya dosyalar koyacak; birisi müdür olmak için birisi bakan olmak için birisi vekil olmak için bunu adlandıramazsınız bu şehir gittikçe bata sürükleniyor, lütfen dikkat edin.

İnsan odaklı olun balık odaklı olmayın. Su ürünleri sektörü zaten bizim birinci derecede sektörümüz şimdi bütün sistemi biz su ürünlerine mi kuracağız. Su ürünleri tabi ki rehabilite edilmeli, tabi iyileştirilmeli, tabi geleceğe sürdürülebilir bir halde çeşitli kalkınma planları yapılmalıdır ama biz eğitimde 78. Sıradayız neden gündemimizde yok? Niye 78. Sırada olan eğitimimizi birinci sıraya nasıl taşırız? Bununla ilgili hiçbir çalışma yok? Neden sporla ilgili hiçbir çalışma yok?

Dolayısıyla kalkınmayı bir bütün olarak algılamak zorundayız aksi takdirde yer altı kaynakları, su ürünleri, turizm ve hayvancılık adı altında dört sektöre odaklanırsınız.

Havyacılık sektörünü koyup bitkisel üretimi son sektör yapmanın 20. Sıraya atmanın mantığı nedir? Bitki üretimi olmadan hayvancılık nasıl olacakmış? Biz kayısı üretiminde Türkiye’de ciddi bir rekolteye sahip değil miyiz? Üzüm üretiminde Türkiye’de çok ciddi bir rekolteye sahip değil miyiz? Neden bitki üretimi hiç Elazığ’ın gündeminde olmayacakmış?

Neden sadece turizm? Turizmle mi şimdi biz Antalya’yla mı mücadele edeceğiz, turizm bizim bir numaralı sektör olacak? Mücadele edilebilir sektörler belirleniyor ve biz Elazığ’daki turizm potansiyelimizle Antalya’daki turizm potansiyele rakip olacağız öyle mi?

Her gelen 1 milyon turist gelecek dedi. Başbakanımız 1 milyon turist gelecek dedi. Bakanlar 1 milyon turist gelecek dedi. Bütün milletvekilleri 1 milyon turist gelecek dedi. Bana şu şehirde bir turist otobüsü gören varsa mail atsın mesaj atsın. Bir tane turist otobüsü gören var mı?

Ha bu demek değildir ki turizmden geri adım evet ama turizmde de bitkisel üretimde de sporda da kültürde de sanatta da eğitimde de bütün yönleriyle kalkınma kurulunda bütün maksat budur.

Eğer şu sadece Ekonomi kurultayıdır derseniz ben bunu kabul ederim ama bu kez de şuna dönerim derim ki ekonomi kurultayının altyapısı eksik olmuş çünkü hayvancılık varsa bitkisel üretim olacak, yer altı kaynakları varsa şu sektör olacak diye ben bu kez de size bu yönde bir takım önerilerde bulunabilirim.

Yani dememiz odur ki 2034 yılında bizim hazırladığımız plan eğer doğru bir şekilde uygulanırsa 321 bin kişinin istihdam edileceği bir alan yaratılmıştır. Dibinin bizde olduğu ve sadece özetinin sunulduğu şu kalkınma hamlesi yapıldığı takdirde 321 bin kişiye istihdam sağlanacak bir projedir.

Hadi buyurun yapın bakanınızla, başbakanınızla, milletvekilinizle, şehrinizle, STK’larınızla, bütün örgütlerinizle ve partilerinizle buyurun size 321 bin kişilik istihdam alanı. Çok mu abartılı buldunuz? 300 bin kişilik. Çok mu abartılı buldunuz? 200 bin kişilik istihdam alanı. Çok mu abartılı buldunuz? 100 bin kişi bundan istihdam olacak. Ama ortaya bir şey koyanları ileri geri eleştirmeyin. Bir şeyle yaftalamayın bırakın bu huyunuzu vazgeçin. Sürekli siyaset yapmayın, sürekli siyaset üzerinden siyaset yapmayın gözünüzü seveyim. Yani Elazığ gittikçe batağa sürüklüyorsunuz. Lütfen Elazığ batağa düşmekten kurtarın. Elazığ kurtaracak yine Elazığ’ın öz çocuklarıdır.

Size Kalkınma kurultayına alternatif olmayan ama Kalkınma Kurultayına yön gösterecek hedef gösterilebilecek bir çalışma işte size 2035 Elazığ Manifestosu ve işte size 321 bin kişilik istihdam alanı!”

Ajans23 / Buşra KESKİN

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler