Elazığ Kalkınma Kurultayı

Elazığ Valiliği, Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi, Fırat Kalkınma Ajansı ile Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın organizesiyle dün sektör sunumlarıyla başlayan Elazığ Kalkınma Kurultayı; bugün Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Akgün Otel’de gerçekleştirildi.

Türkiye ve Elazığ’dan 14 farklı sektörden 250 davetlinin katıldığı Elazığ Kalkınma Kurultayı’na Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Ak Parti Elazığ Milletvekilleri Zülfü Demirbağ, Şuay Alpay, Faruk Septioğlu ve Sermin Balık, Fırat Üniversitesi Rekörü Prof. Dr. Kudbettin Demirdağ ile ETSO Başkanı Ali Şekerdağ katıldı.

Kurultay’ın açılış konuşmasını yapan Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak; "Kurultayın dünkü sektörel sunumlarında 14 ayrı sektörden raporların hazırlandığına dikkat çekerek “Profesyonel destek alarak dikey çalışmaları yatay çalışmaya dönüştürerek odaklanma dediğimiz şehrin gelişmesine yönelik kararı da bütün dinamiklerle yaklaşık 17 ayrı masada yaklaşık 150 kişinin katılımıyla hep beraber karar verdik. Geleceğimize birlikte karar vereceğiz” dedi.

‘Birlikte çalışacağız, birlikte başaracağız’ sloganı ile başlayan kurultayda konuşmasına Musul’da IŞİD tarafından kaçırılan Türk personelin kurtarılmasını değerlendirerek başlayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz; “49 vatandaşımız biliyorsunuz uzunca bir süredir Irak’ta rehine konumunda idi. Çok yoğun bir gayret ve çaba sarf edildi ve nihayet bu sabah ülkelerine, ailelerine döndüler. Hepimiz gerçekten çok sevinçliyiz. Bir daha böyle olaylar yaşanmamasını temenni ediyoruz tabi ki. Başta aileleri olmak üzere milletimizin gözleri aydın olsun diyorum. Bu iş için çaba harcayan emek sarf eden herkese de şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Kurultayın çok profesyonelce hazırlandığını ve kaliteli katılımın sağlandığını söyleyerek emeği geçenlere teşekkür eden Bakan Cevdet Yılmaz; “Türkiye olarak iddialı hedeflerimiz var bizim ve bu anlamda yol haritalarımız var. Önemli ilerlemeler sağladık fakat bunlar yetmez diyoruz. Türkiye’nin ikinci bir atılıma ihtiyacı var. Bu yol haritalarımızı inşallah yakın bir gelecekte toplumla da paylaşacağız. 1200 planımız bu şekilde vatandaşlarımızla paylaşılacak. Nasıl gideceğimizi de aşağı yukarı paylaşmış durumdayız. Bizim bu makro hedeflerimizi hayata geçirmemiz lazım. Makroyu mikroya indirmemiz lazım. Genel çalışmalarımızı yerele indirgememiz lazım. Bu çalışmaları gerçekten önemsiyorum. Bizim artık eskiden olduğu gibi merkezden planlamayı kaldırmamız lazım ve bunun için çalışıyoruz. Fırat Kalkınma Ajansı’nı Elazığ gibi yörelerimiz kalkınsın diye kurduk. Elazığ nereye gitmesine karar verirken, biz Ankara’da oturup Elazığ’a yol belirlememeliyiz. İş arayan bir kardeşimize sorduğumuzda ‘her işi yaparım’ diyor. Her işi yapan hiçbir iş yapamıyor demektir. Aslında aynı mantığı bölgelere de uygulamalıyız. Ben yöreme her şeyi yaparım diyen bölgesine bir şey yapamaz. Biz nasıl kendimize ne yapmamız gerektiğini planlıyorsak yöremiz, bölgemiz için de aynısını yapmalıyız. Biz gerçekten ne olmak istiyoruz, nereye gitmek istiyoruz? Bu kolay bir şey değil. İnsan olarak nasıl ki gelecekle ilgili kararlarımızda zorlanıyorsak bölgemiz için alacağımızı kararlarımızda da zorlanacağız. Gitmek istediğimiz yere nasıl ulaşacağımızı da belirlememiz lazım. Kasım ayında bu kurultayın bir çalışması olacak işte o toplantıda nasıl sorusuna yanıt arayabilirsiniz. Kasım ayında bir araya geldiğimiz zaman nasıl sorusuna yanıt bulmuş olmamız lazım. Bir kritik soru daha var. Kimlerle gideceğiz? Kim sorusuna kimler sorusuna da yanıt bulmak zorundayız. İşte bu soruların yanıtlarını bulduğunuz zaman bir eylem planı hazırlarsınız. Ama bu soruların cevaplarını bulmazsanız bu toplantıların sonuçlarını ciltler halinde raflarda bırakırsınız” dedi.

Her şeyi devletten bekleme mantığının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Bakan Yılmaz; “Her şeyi devlet yapar mantığını bir kenara bırakmamız lazım. Her şeyi devlet yapmaz. Devletin yapacağı iş var yapamayacağı iş var. Her şeyi devletten beklememek lazım. İyi bir şehirleşme kaliteli bir şehirleşme o şehrin anahtarıdır. Elazığ’ın yer altı kaynaklarından daha değerli bir kaynağı var o da il dışındaki yurt dışındaki Elazığlılar. Elazığ’ın en büyük kaynağı en büyük madeni Elazığ dışında olan Elazığlılardır. Tarım sektörü modası geçmeyecek bir sektördür. Küreselleşmeyi dikkate alırsak tarım 21’nci yüzyılın sektörüdür. Su ürünleri ve hayvancılık üzerinde de durulmalı Elazığ’da. Sanayi de çok önemli. Zaten bu sektörlere ağırlık verildiğinde sanayi de ön plana çıkacaktır. Kültür turizmi yönünde Harput ve Palu, şehir hastanesi anlamında da sağlık turizmiyle Elazığ’ın önemli bir atak yapabileceğine yürekten inanıyorum. Yer altı kaynakları ve madenleriyle de zengin bir il Elazığ. Mermer konusunda da Fırat Üniversitesi’nin çok ciddi çalışmalara imza atması gerekir. En önemlisi ise insan. Bence en önemlisi nitelikli insan gücüdür. Biz hükümet olarak da insani kalkınma dedik. Kalkınmanın öznesi kimdir insandır. Kalkınma dediğimiz zaman da insan merkezli bir kalkınma biz öyle algılıyoruz. Bütün bunlar kalkınmanın anahtarı konumunda. Bu anlamda hükümet olarak hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımızı vurgulamak istiyorum” şeklinde konuştu.

Ajans23/Arzu AKIN