Elazığspor-Tokatspor maç öncesi panelde buluştu

Elazığspor Teknik Direktörü Okan Buruk ve Tokatspor Teknik Direktörü Mehmet Şahan; maç öncesinde Elazığ Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu tarafından düzenlenen “Sporda Şiddetin Önlenmesi” panelinde bir araya geldiler.

Belediye Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Elazığspor Teknik Direktörü Okan Buruk ve Tokatspor Teknik Direktörü Mehmet Şahan’ın yanı sıra Süper Lig Hakemi Suat Arslanboğa ile Elazığsporlu futbolcu Serdar Özkan da katıldı.

Elazığsporlu futbolcu Serdar Özkan; “Türk sporunun ve Türk futbolunun en büyük kanayan yarası sporda şiddet. Şiddeti nasıl engelleyebileceğimizi söyleyebilirsem ben caydırıcı şeylerin çok cazip olmadığını düşünüyorum. Sporda şiddetin engellenmesinin eğitimden geçtiğini düşünüyorum. Tabi ki bizler de sahada oynarken görüyoruz gözümüz kayıyor. Çok büyük olaylar çıkıyor bazen bizler de etkileniyoruz böyle şeylerden. Tepkiler verebiliyoruz veya rakibimiz bize verebiliyor. Saha içinde tartışabiliyoruz ama herkes şunu bilsin ki biz saha dışında yine arkadaşız. Hiçbir zaman ben 10 senedir futbol oynuyorum hocam da çok iyi bilir ben hiçbir zaman maçtan sonra iki futbolcunun veya saha içinde tartışıp dışarıda karşılaşan iki futbolcunun kavga ettiğini görmedim. Saha içinde onlar olabiliyor ama saha dışında herkes kardeş gibi arkadaş gibi birbirlerine saygılı bir şekilde hayatlarına devam ediyor.” dedi.

Süper Lig Hakemi Suat Arslanboğa; “İstediğiniz kadar yasa çıkartın, idam yasası da getirseniz insanları eğitmediğiniz sürece, bireyler kendilerini düzeltmediği sürece ve sorumluluklarını bilmediği sürece bu olaylar böyle devam eder gider. Burada sorumluluk tamamen hakem değil bence. Çünkü herkese görevler düşüyor. Saha içindeki oyuncuya en başta çünkü izleyenler sporcunun yaptığı hareketlerden mutlaka gerilebiliyor. Rakip takım oyuncusuna, hakeme yaptığı itirazlardan, bazen kendi yaptığı hatayı hakeme yıkma eğilimi içerisinde olabiliyor. Tribünleri galeyana getirmeye çalışabiliyor yaptığı hareketlerle. Aynı şekilde teknik direktörler ve yöneticiler verdikleri demeçlerle tribünleri mutlaka gerebiliyor. Bu demek değil ki hakem hatasız, hakemin hiç mi kabahati yok. Mutlaka bizim verebileceğimiz kararlar da bunu tetikleyebiliyor. Yaşanan hatalarda bize soruyorlar. Nasıl görmedi hakem? İnanın görmüyor yani göremiyor bazen. Basireti mi bağlanıyor dersiniz göremiyor yani bunun altında kasıt aramakta herkesi geriyor. Bence yapılan hatalardan kimse kasıt aramasın.” şeklinde konuştu.

Tokatspor Teknik Direktörü Mehmet Şahan ise; “Tüm ülkelerin imrendiği belki de olmak istediği bir avantaja sahipken gerek bölgeler arası gerekse dışarıdan gelen insanlara şiddetin yüzünü göstermemiz bence bizim bir eksikliğimiz. Bu şiddeti kesinlikle körükleyen veya oluşturan bir kişi veya bir gurup değil. Bu şiddet tamamen hepimizin el birliğiyle oluşturduğumuz bir sıkıntıysa herkes üzerine düşeni kesinlikle kabul edip olmaması için elinde gelen gayreti göstermeli diye düşünüyorum. Futbolun içerisinde yönetici var, taraftar var, teknik direktör var, basın var. İnsanın ağzından çıkan her demeç bir düşmandır. Bu düşmanı oluşturan insan eğer teknik direktör olarak bensem kesinlikle o düşmanı oluşturmayacak şekilde ağzımdan çıkana dikkat etmem lazım. Bu düşmanı oluşturacak yöneticiyse o da dikkat etmek zorunda. Bu düşmanı oluşturacak basın mensubuysa yazdığına kesinlikle sahip çıkmak zorunda diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Elazığspor Teknik Direktörü Okan Buruk; “Okan Buruk olarak ben de hatalar yapıyorum. Daha az hata yapmam lazım. Özellikle saha kenarındaki hareketlerime daha fazla dikkat etmem lazım diye belki maçlardan sonra zaman zaman kendimi uyardığım düşündüğüm oluyor ve hepimizin bunlardan bir şeyler çıkartması gerekiyor. Zaman zaman teknik adamların ve futbolcuların üzerinde oluşturulan baskı bizlerin saha içerisinde belki yanlış hareketler sergilemesine de yol açabiliyor. Tabi ki bunu yönetmek ve düzeltmek zorunda olan biziz. Bunu bir kaçış yolu olarak düşünmemek lazım ama şu çok önemli. Ben saha kenarında taraftarıma ve futbolcuma ne kadar sakin olmalarını sağlayabilirim ve onları özellikle şiddetten ne kadar uzak tutabilirim. Seyircinin hakemleri daha iyi tanıması lazım. Seyircilerin futbolcuları daha iyi tanımaları lazım. Biz bu birlikteliği biraz daha fazlalaştırırsak belki iyi niyetli insanlar olduğunu, her şeyin en iyisini yapmaya çalıştığımızı daha iyi algılayabiliriz. O yüzden seyirci, futbolcu, yönetim, medya hepimiz biraz daha belki kendimizi birbirimize yakın görmek ve birbirimiz hakkında iyi düşünmek zorundayız. Empati yapmak zorundayız. Ben kendimi hakemin yerine koymak zorundayım, futbolcunun yerine ve taraftarın yerine koymak zorundayım. Bunların üstesinden biraz daha gelebilirsek, biraz da kendimizi doğru yerde görebilirsek belki hatalarımız ve yanlışlarımız azalacaktır. Ceza konusunda ise ceza olmasından yanayım ve şiddet yasasındaki cezaları destekliyorum ama spor kültürümüz konusunda Türk insanının eksiklikleri var. Bizim bir spor kültürümüz yok. Bizlerin komplo teorileriyle ve ufak tefek dedikodulardan çabuk etkilenen insanlar olduğumuzu düşünüyorum.

Ajans23/Arzu Akın