Sıcaklık artışı nedeniyle 6 Ağustos Cuma günü 700 milyon kilovatsaatlik tüketim ile Cumhuriyet tarihinin “enerji kullanım rekorunu” kıran Türkiye, yüzde 25 artan elektrik tüketimini hidroelektrik santrallerden karşıladı.
Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada bazı şehirlerde rekor düzeye ulaşan sıcaklıklar, ülke genelinde enerji ihtiyacını da beraberinde getirirken, 6 Ağustos Cuma günü 700 milyon kilovatsaatlik tüketim ile Cumhuriyet tarihinin ‘enerji kullanım rekoru’ kırıldığı bildirildi. Açıklamada, elektrik tüketiminin yüzde 25 artarken, aradaki farkın hidroelektrik santrallerinden sağlanan elektrikle karşılandığı belirtildi.
-TOPLAM HİDROELEKTRİK POTANSİYELİNİN YÜZDE 36’Sİ İŞLETMEYE ALINDI-
Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık yılda 51 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerji üretim potansiyelinin işletmeye alındığına değinilen açıklamada, bu değerin, toplam hidroelektrik potansiyelinin sadece yüzde 36’sı olduğu vurgulandı. Japonya, Portekiz ve İtalya’da hidroelektrik üretim potansiyelinin yüzde 90’ının kullanıma alındığına dikkat çekilen açıklamada, bu oranın Avrupa’da yüzde 75, Kuzey Amerika’da ise yüzde 70 dolayında olduğu dile getirildi.
-İNŞAATI DEVAM EDEN 160 HES PROJESİ VAR-
Türkiye’de inşaatı devam eden 160 HES projesinin yıllık enerji üretiminin 23 milyar kilovatsaat ve yatırım maliyeti 12 milyar dolar olduğunun vurgulandığı açıklamada, bunlar tamamlandığında yılda yaklaşık 82 milyar kilovatsaatlik bir elektrik üretimi sağlanacağı ve geliştirilen yüzde 36’lık potansiyelin yüzde 90’a çıkarılarak gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşılacağı ifade edildi.
-DÜNYA GENELİNDE ENERJİ TALEBİ EN ÇOK ARTAN ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE-
Türkiye’nin, dünya genelinde enerji talebi en çok artan ülkelerden biri olduğuna işaret edilen açıklamada, dinamik gelişme sürecinde katlanarak artan şekilde enerjiye ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Açıklamada, “İnsanoğlunun milattan önce yel değirmenleri ile faydalanmaya başladığı suyun gücü, günümüzde de vazgeçilmez bir enerji kaynağıdır. HES projeleri suyun enerjisinden faydalanarak elektrik üreten yapılardır. Hidroelektrik santraller, atık oluşturmadıkları için havası ve çevresi ile temiz bir ortam sağlamaktadır. Türkiye’de yanan her üç ampulden birine ışık vermektedir. Sel ve taşkınların önüne geçmektedir. Akarsularla oluşan erozyonu önlemektedir. HES projeleri devreye konulurken tabii hayatın devamını sağlayacak miktarda su, bilimsel esaslara göre tespit edilerek nehir yatağına bırakılmaktadır. Hatta ihtiyaç olduğunda suyun tamamı nehir yatağına bırakılmaktadır. 17 Temmuz 2008 tarihinde çıkarılan yeni ÇED Yönetmeliği ile kurulu gücüne bakılmaksızın bütün HES projeleri ÇED sürecine alınmıştır” denildi.(ANKA)