- CHP, TBMM'ye Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir teklif verdi. Teklifte, yasalarda bu yönde bir hüküm bulunmamasına karşın, abonelerden kayıp/kaçak, sayaç okuma bedelleri adı altında milyarlarca lira alındığı vurgulandı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, verdiği teklifin gerekçesinde elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı ile ilgili etkinlikler kamu yararına dönük, toplumun ortak gereksinmesini karşılayan kamu hizmetleri olduğunu vurguladı. Teklifte, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sürecinde yürürlüğe konan yeni tarifelerle şirketlerin mutlak olarak kâr etmesinin garanti altına alındığı da vurgulandı.
Tüketicilerin haklarının yok sayılarak kamu tekelinin özel tekele dönüştürüldüğü savunulan teklifte, elektrik dağıtımının özelleştirilmesiyle vatandaşların tamamen özel şirketlerin insafına bırakıldığı belirtildi.
Teklifte, kayıp/kaçak ve sayaç okuma bedellerine vurgu yapılarak, yarattığı mağduriyetin tahammül edilemeyecek bir boyuta ulaştığı belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:
"Resmi rakamlara göre 2011 yılında alınan kayıp/kaçak bedeli toplam 2.7 milyar lira, 2012 yılında 3.5 milyar lira, 2013'te 5 milyar lira oldu. Sayaç okuma bedeli adı altında ise abonelerden 2011 yılında toplam 129 milyon lira, 2012 yılında 180 milyon lira toplandı. Bu ücretler haksızdır. Anayasanın 73. maddesinde belirtildiği üzere vergi, resim, harç gibi mali yükümlülükler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Oysa Elektrik Piyasası Kanunu'nda bu ücretlerin alınabileceğine dair açık bir hüküm kesinlikle yer almamaktadır. Dolayısıyla bu ücretler elektrik abonesi olan yurttaşlardan kanuni bir dayanağı olmadan, Anayasaya aykırı şekilde alınmaktadır. Nitekim 2014 yılı Ekim ayında Yargıtay 3. Hukuk Dairesi faturalara 'kayıp-kaçak bedeli ve sayaç okuma bedeli' adı altında yansıtılan ücretlerin hukuka aykırı olduğuna hükmetti, Aralık ayında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedellerinin tüketicilerden alınamayacağına ilişkin karar verdi."
Teklifte, söz konusu ücretlerin haksız, kanunsuz ve Anayasaya aykırı olduğu Mahkeme Kararlarıyla sabit olduğuna da dikkat çeken Tanrıkulu, 30 milyon dolayındaki elektrik abonesinin tek tek mahkemelere başvurarak yargının yükünü artırmasına gerek olmadığının altını çizdi ve şöyle devam etti:
"Zira özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedellerinin tüketicilerden alınamayacağına ilişkin kararının kesinleşmesinden sonra yaklaşık 2 milyon yeni davanın açılacağı tahmin edilmektedir. Bu durumda Yargıtay'ın iş yükü 10 kat artacaktır. Öncelikli görevi Anayasa'nın amir hükümlerini hayata geçirecek kanuni düzenlemeleri yapmak ve halkın sorunlarını çözmek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mahkemelerin tüketici lehine vermiş olduğu bu kararları genel bir kural haline getirmesi gerekir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz