YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Eleman Aramak, Eleman Olmak

Çalışanlarla işverenlerin karşı karşıya geldiği yerlerde kırıklar ve karanlıklar var.

Sağda solda onlarca eleman ilanı görüyoruz. İşsizlik diz boyu. Gençler nerede bir umut görseler koşuyorlar.

Geçende bir tanıdığı öğretmen kardeşimi aramış. "Aman gözünü seveyim, oğlum iyi bir yerde iş bulmuş ama devlet memuru bir kefil istiyorlar yardım et" demiş.

Kabul etmiş kardeşim. "Sorun yok, yardımcı olabileceksem ne mutlu, olsun" demiş.

Gittiği yerde kefil olup olmadığı sorulmuş. Kabul etmiş.

İşveren çekmeceden çıkardığı bir boş senedi kardeşimin önüne sürüp imzalamasını istemiş. Kardeşim şaşırmış. "Bu ne" diye sorunca, "bu bizim bütün elamanlar için yaptığımız sıradan bir işlemdir. Firmamız kendisini garantiye almak için bunu hep yapıyor" şeklinde bir yanıt almış.

Kardeşim işverenle biraz tartıştıktan sonra tanıdığı olan adama dönüp "kusura bakma, ben senin çocuğuna kefil olurum ama boş senet de imzalamam" demiş. Adam da durumu makul karşılamış.

Bugün tanıdığım ve güvendiğim bir genç de bana başka ilginç bir olay anlattı. Türkiye çapında tanınmış bir firma öncesi geçici çalıştırmak üzere aldığı elemanlara çok sayıda belge imzalatıyormuş. Daha işe başlamamış eleman adaylarından izin kullandıklarına ilişkin belge, hak iddia etmeyeceklerine ilişkin belge ve başkaca gençler tarafından tam tanımlanamayan kağıtlar imzalatıyorlarmış.

Genç belgeleri imzalamıştı ve ne olduklarını bilmiyordu.

Pek çoğumuza komik, trajikomik en azından ilginç gelecek bu tür anlaşmalar büyük olasılıkla kiralama, ödünç verme gibi bağlantılarda da yaşanıyordur.

Yakın zamanda küçük kızını anlaşma imzalayarak babası yaşında adama satan babanın öyküsü medyaya yansımıştı. Kızın öğretmeninin sıradan bir sorgulaması sonucu ortaya çıkmıştı bu vahim olay. Aralarında resimli imzalı uyduruk bir anlaşma vardı.

İnsanlar geçinmek zorunda. Çok sayıda ve her yaştan işsizimiz var.Liseye gidemeden okulu bırakanlar, lise birinci sınıfında bırakanlar, kızlar, erkekler hepsi iş peşinde. Bir iş bulup kendi ihtiyaçlarını karşılamak, bir iş bulup ailelerine yük olmamak için gördükleri her ilana koşan yüzlerce insan var.

Resmi eğitim kurumlarımız geçen yıla kadar uygulanan düzenleme ile oralara devam eden gençleri lisenin birinci sınıfında bir yıl sınıf tekrarının ardından tasdiknamelerini vererek açık liseye gitsinler diye okuldan dışarı bırakıyordu. Yeni sistemde bu işe başkaca bir çözüm üretildi mi tam bilmiyorum. Yanlışım yoksa açık liseye gönderilme işi devam ediyor. Okul dışına çıkan her genç de, böylece doğal olarak işsizler ordusunda genç ve deneyimsiz bir nefer haline geliyor.

Anladığım kadarıyla işgücü arzındaki bu bolluk kimi kontrolsüz işverenler ve işveren kılıklı istismarcılar tarafından sonuna kadar kullanılıyor.

Hakkıyla dürüst çalışan, yasalara ve kurallara uygun eleman çalıştıran, gerçekten insan haklarına ve kul hakkına saygı gösteren çok sayıda işverenimiz, firmamız olduğu bilinen bir gerçek. Çalışma yaşamında işveren sıfatıyla yanlış yapanların insanlar üzerinde bıraktıkları olumsuz intibalar, endişeler ve çekinceler eminim ki onları da rahatsız ediyordur.

Konu istismar olunca aklıma korkunç şeyler de geliyor. Zar zor ele geçirdiği işi kaybetmemek için ya da süslü vaadlerle dolu yeni bir işe girebilmek için kimi çalışan elemanların ya da işsizlerin olmadık güçlüklere, yanlışlara, baskılara katlandıklarını da ister istemez düşünüyorum. Görünen o ki elemanlarını yasal olmayan koşullarda çalıştıranlar, onların haklarını görmezden gelenler çok fazla göze çarpmıyor, çok fazla şikayet konusu olmuyorlar. Elbette bu biraz da çalışan kesimin şikayet süreçleri ve mercileri hakkında sınırlı bilgiye sahip olmasından kaynaklanıyor.

"İşçinin hakkını alnının teri kurumadan verin" şeklinde bir inanca sıkı sıkıya bağlı olduğunu söyleyenlerden de, geçmiş yaşamında, gençlik yıllarında sözde emeğin mücadelesini verdiğini söyleyenlerden de çalışanlarını istismar edenlere ne yazık ki rastlanmaktadır.

Söz buraya gelmişken aklıma gelen başka bir şeyi de yazmadan edemeyeceğim.

Düşük ücretlerle mağazalarda çalışan kimi genç insanlar yemek saatleri dışında müşteri olsun ya da olmasın ayakta beklemek durumunda olduklarını, oturmalarının yasak olduğunu söylemişlerdi bana. Beş - altı saate varan süreler boyunca oturmadan ayakta durmanın ya da benzeri koşulların insan sağlığına, insan haklarına ve çalışma yasalarına uygun olup olmadığını bilmiyorum.

Ülkemiz genç nüfus bakımından yani üretimin temel elemanlarından biri bakımından Avrupa ve Amerika ile karşılaştırıldığında şanslı bir ülke. Sorun bu önemli bir bölümü gençlerden oluşan insanların enerjisinin doğru şekilde ekonomiye kazandırılması, istismar edilmemesi sorunu.

Eminim ki, doğru eleman, işe yarar eleman bulamamaktan yakınan çok sayıda dürüst işverenimiz de vardır ve onlar da dürüst olmayanların tezgâhlarında kırılan, bir türlü doğru işi bulamayan, morali bozuk ümidi kırılmış olan kaliteli elemanlara ulaşmakta güçlük çekiyorlardır.

Ülke insanının işsizlik sorunu mümkün olduğu kadar çözülsün isteyen, bu amaçla eleman çalıştıran işyerlerine teşvikler veren, destekler sağlayan devletimizin aynı iyi niyetle vatandaşlar iyi kötü bir ekmek sahibi olsunlar, akşam evlerine eli boş gitmesinler diye özellikle işsizliğin yoğun olduğu taşra il ve ilçelerde kimi işverenlerin kimi belirgin yanlışlarını denetimde çok etkili olmaması ne yazık ki bazı çıkar sahibi işverenleri cesaretlendirmektedir.

Sonuç olarak devletimizin eleman temini işinin istismar edilmemesi için yıllardır bu işi kendi denetimindeki İş-Kur aracılığıyla yürütüyor olması önemlidir. Ancak ne yazık ki ilgili kurumun varlığı işgücü arzının bol, talebinin kıt olduğu ülkemizde emek üzerinde dolaşan kara gölgelerin tamamını ortadan kaldıramamaktadır.

Durumun çalışma müfettişleri, ekonomi ve sosyal hizmet uzmanları ile planlamacılar tarafından ciddiyetle mercek altına alınması, yasalara dayalı etkili ve sağlıklı çözümler üretilmesi başlıca dileğimizdir.

‎05 ‎Ekim ‎2012 ‎Cuma

17:22

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler