Son dönemde gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve kamuoyuna yansıyan sarıklı amiralle ilgili 104 emekli amiral geceyarısı bir bildiri yayımladı. Bu bildiriye siyasilerden tepkiler gecikmezken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Öte yandan bildiriye MSB'den sert tepki geldi.
MSB'den yapılan yazılı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yurt içinde ve dışında, hak, alaka ve menfaatleri korumak, bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamak, dost ve kardeş ülkelerin de hakkını, hukukunu korumak için büyük bir fedakârlık ve kahramanlıkla hiç olmadığı kadar yoğun ve etkin bir şekilde mücadele ettiği bildirildi. Açıklamada, "Böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır. Uluslararası anlaşmaların kazanç ve kayıplarının da bilgi ve bilincinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz. Bağrından çıktığı asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla içeriden ve dışarıdan her türlü fitne-fesat ve yıkıcı girişime rağmen gücüne güç katan Türk Silahlı Kuvvetleri; egemenlik, bağımsızlık ve bekamız ile hak, alaka ve menfaatlerimizin korunmasını dikkat ve hassasiyetle ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı içinde kahramanlık ve fedakârlıkla başarıyla gerçekleştirmektedir. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile iç-dış fitne ve fesatlara rağmen, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunun parçalanması dahil, düşmanlarımızı hayal kırıklığına uğratan önemli başarılar elde edilmiştir" denildi.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir bütün olduğu, başarılarını görmeyen, görmek istemeyenlerin hırs, ihtiras ve haset ile körleşenler olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Kahraman ordumuzun güçlendiğinin en açık göstergesi, başarıyla icra edilen operasyonlar ile sayısı ve kapsamı giderek artan tatbikatlardır. Uzun yıllardan beri hayal ettiğimiz harekât etkinliğine ulaşılmış ve denizde tüm zamanların yıllık en yüksek seyir süresi gerçekleştirilmiştir. Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerler ile asil milletimizin bağrından çıkan ve Peygamber ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri; Atatürk'ün de belirttiği gibi akıl ve bilimin ışığında, Anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görev ve sorumluluklarının bilincinde, daima görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarında en büyük pay aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir. Bu vesile ile aziz şehitlerimizi; ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz."
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "04.04.2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve '104 amiralden Montrö bildirisi' başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re’sen soruşturma başlatılmıştır" denildi.
Emekli amirallerin gece yarısı bildirisine siyasetçilerden de sert tepkiler geldi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir 'bildiri' yazmışlar. 5'inci kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde. O Türkiye eskide kaldı. Bu millet 15 Temmuz'da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna işaret eden Altun, "Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek" açıklamasında bulundu.
Altun konuyla ilgili son yaptığı paylaşımda "15 Temmuz’a 103 gün kala 104 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır. Bu topraklarda son sözü aziz milletimiz söyler. Bu ışıklar antidemokratik her girişim ve niyete karşı aziz milletimiz için hiç sönmeden yanacaktır. Görevimizin başında, milletimizin emrindeyiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, konuyla ilgili yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
"Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Twitter hesabından emekli amirallerin bildirisiyle ilgili açıklama yaptı. Oktay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, millet iradesini ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar; haddinizi bilin. Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı paylaşımda "Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri..." ifadelerini kullandı.
Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır.
— Süleyman Soylu | Maske???? Mesafe↔️ Temizlik???? (@suleymansoylu) April 3, 2021
Üniformayı taşımak şereftir.
O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir.
Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz...
Ya diğerleri...
Bakan Soylu, yaptığı son açıklamada şunları ifade etti:
"Söyleyeceğimiz cümle şudur; sabrımızı zorlamasınlar. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, devletimize, milletimize, tarihimize, medeniyetimize bağlıyız ve sadığız, biz buradayız. Ülkemizin yapacak çok işi var. Bunları hep birlikte gerçekleştirmeye devam edeceğiz."
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili bildiri yayımlayan emekli amirallere ilişkin, “Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka” dedi.
Şentop, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz’da sadece FETÖ’cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlamasının kabul edilemez olduğunu belirterek "Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Çelik, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir." dedi.
Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklamasının yok hükmünde olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatleri için güçlü bir mücadele verirken birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle Mavi Vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve Hükümeti hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceklerine vurgu yapan Çelik, şunları kaydetti:
"Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz. Kaldı ki Mavi Vatan'da mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir.
Deniz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarak cumhuriyete, demokrasiye, vatana ve Mavi Vatan'a sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz."
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'de milli iradeye ayar verme devrinin çoktan kapandığını bildirdi.
Bakan Selçuk, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Türkiye'de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı. Bu vesayetçi alışkanlıklardan kurtulamayanlar, 15 Temmuz'da milletimizin verdiği cevabı çabuk unutmuş olmalı. Hiç kimse kendini milletin gücünün üstünde göremez!" ifadelerini kullandı.
104 emekli amiralin imzasını taşıyan bildiride Montrö Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara ilişkin şu ifadeler yer aldı:
"Yüce Türk Milletine,
Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.
Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması'nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.
Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.
04 Nisan 2021
Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."
KATILAN EMEKLİ AMİRALLER
E. Amiral Ergun MENGİ
E. Amiral Alaettin SEVİM
E. Amiral Nazif ÖZDAĞDEVİREN
E. Amiral Işık BİREN
E. Amiral Ahmet ŞENOL
E. Amiral Hasan HOŞGİT
E. Amiral Vedat ERSİN
E. Amiral Metin AÇIMUZ
10.E. Amiral Nurhan KAHYAOĞLU
11.E.Amiral Önder ÇELEBİ
12.E.Amiral Metin POYRAZLAR
13.E.Amiral Mücahit ŞİŞLİOĞLU
14.E.Amiral Engin BAYKAL
15.E.Amiral Hüseyin ÇİFTÇİ
16.E.Amiral Atilla KIYAT
17.E.Amiral Vehbi ALPMAN
18.E.Amiral Celal PARLAKOĞLU
19.E.Amiral Mustafa Ekmel ÖZDENGİL
20.E.Amiral Serdar DÜLGER
21.E.Amiral Abdullah METE
22.E.Amiral Ertan DEMİRTAŞ
23.E Amiral Orhun ÖZDEMİR
24.E.Amiral Ersin GÜLER
25.E.Amiral Nadir KINAY
26.E.Amiral Hüseyin HOŞGİT
27.E Amiral İlker GÜVEN
28.E.Amiral Baha EREN
29.E.Amiral Abdullah GAVREMOĞLU
30.E.Amiral Şükrü BOZOĞLU
31.E.Amiral Hakan ERCAN
32.E.Amiral Mesut ÖZEL
33.E.Amiral Taner EZGÜ
34.E.Amiral İbrahim AKIN
35.E.Amiral Ömer AKDAĞLI
36.E.Amiral Mehmet OTUZBİROĞLU
37.E.Amiral Taner BALKIŞ
38.E.Amiral İzzet ARTUNÇ
39.E.Amiral Hakan ERAYDIN
40.E.Amiral Mehmet Ali ÇINAR
41.E.Amiral Deniz DAĞLILAR
42.E.Amiral Yalçın ERTUNA
43.E.Amiral Türker ERTÜRK
44.E.Amiral Aydın CANEL
45.E.Amiral Sami ÖRGÜÇ
46.E.Amiral Yalçın KAVUKÇUOĞLU
47.E.Amiral Nazım ÇUBUKÇU
48.E.Amiral Ahmet AKSOY
49.E.Amiral Can ERENOĞLU
50.E.Amiral Doğan HACİPOĞLU
51.E.Amiral Abdullah AKGÜL
52.E.Amiral Aziz ÖZTÜRK
53.E.Amiral A.Serdar AKINSEL
54.E.Amiral İlker GÜVEN
55.E.Amiral Mustafa İPTEŞ
56.E.Amiral Caner BENER
57.E.Amiral Nejat BERKSUN
58.E.Amiral Kadir SAĞDIÇ
59.E.Amiral Tayfun TANSAN
60.E.Amiral İskender YILDIRIM
61.E.Amiral Ali Yüksel ÖNEL
62.E.Amiral Uğur YİĞİT
63.E.Amiral Mustafa ÖZBEY
64.E.Amiral Cem GÜRDENİZ
65.E.Amiral Bülent BOSTANOĞLU
66.E.Amiral Murat BİLGEL
67.E.Amiral Cengiz ALPÖZÜ
68.E.Amiral Serdar Okan KIRÇİÇEK
69.E.Amiral Tufan MİMİR
70.E.Amiral Turgut TUFAN
71.E.Amiral Turhan ÖZER
72.E.Amiral Alper TEZEREN
73.E.Amiral Mustafa ÜLTANUR
74.E.Amiral Ruhsar SÜMER
75.E.Amiral Cemal ÜREN
76.E.Amiral Gündüz Alp DEMİRUS
77.E.Amiral Deniz CORA
78.E.Amiral Gürkan İNAN
79.E.Amiral Atilla TONGUÇ
80.E.Amiral Mustafa KARASABUN
81.E.Amiral Erol YÜKSEL
82.E.Amiral Özbek GÜRGÜN
83.E.Amiral Bülent OLCAY
84.E.Amiral Nejat GÜLDİKEN
85.E.Amiral Turgay ERDAĞ
86.E.Amiral İsmail TAYLAN
87.E.Amiral Aydın GÜRÜL
88.E.Amiral Raif NALDEMİR
89.E.Amiral Numan ALANSAL
90.E.Amiral Tanzar DİNÇER
91.E.Amiral Erol ADAYENER
92.E.Amiral Haluk Sayın
93.E.Amiral Ferhat FERHANOĞLU
94.E.Amiral Mehmet Ali ÖZGÜVEN
95.E.Amiral Ali Sadi ÜNSAL
96.E.Amiral Doğan DENİZMEN
97.E.Amiral Taner AKKAYA
98.E.Amiral Necati KURT
99.E.Amiral Tayfun URAZ
100.E.Amiral Engin HEPER
101.E. Amiral Hayati Bilgiç
102.E. Amiral Hasan Nihat DOĞAN
103.E. Amiral Ömer Bayram ÇETİN
104.E.Amiral Mithat Kemal ALGÜL
Türkiye'nin dört bir tarafında deniz yetki alanları "Mavi Vatan" olarak adlandırılıyor. Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'i kapsayan Mavi Vatan, ilk defa 2006 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda düzenlenen sempozyumda ortaya atıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen "Karadeniz ve Deniz Güvenliği" konulu sempozyumda emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atılan "Mavi Vatan" emekli Tümamiral Cihat Yaycı tarafından geliştirilen kavram 2010'da Temel Deniz Hukuku kitabında kayda geçirildi.
Türkiye ile Libya arasında gerçekleşen deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Mavi Vatan doktrinin somut adımlarından biri oldu. BM’ye bildirilmesiyle dünyaya ilan edilen bu anlaşma sayesinde Libya ile Türkiye denizden komşu oldu.