Emine Erdoğan: Aile Sıcaklığından Mahrum Çocukların Mesuliyeti Hepimizde

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ‘Gönül Elçileri’ projesi altında başlatılan ‘Koruyucu Aile’ projesinin tanıtımını yaptı. Aile sıcaklığından mahrum olan her çocuğun mesuliyetinden, herkesin sorumlu olduğunu vurgulayan Erdoğan, “‘kimse yok mu’ demeden bizim çıkıp el uzatmamız gerekiyor. İnanıyorum ki bu proje bu farkındalığı artıracaktır.” dedi.

Bakan Fatma Şahin de aile sıcaklığından yoksun çocuklara dikkat çekerek, “Bizim 14 bin fidanımız var. Bu fidanlar ağaç olacak, orman olacak, bu vatana, millete hayırlı evlatlar olacak.” ifadelerini kullandı.

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği geniş kapsamlı ‘Gönül Elçileri’ projesinin amacı ve alt projeleri hakkında kamuoyuna bilgi verildi. Gönül Elçileri Projesi'nin başlangıç projesi olarak tanımlanan ‘Koruyucu Aile’ projesi, Emine Erdoğan ve Bakan Fatma Şahin başta olmak üzere, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldan Akşit, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in eşi Emine Yüksel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in eşi Nevin Gökçek ile illerden gelen gönül elçilerinin katılımıyla tanıtıldı. ATO Kongre Merkezi’ndeki programda yapılan konuşma ve sunumlarla projeye dikkat çekildi.

"GÖNÜL HEM MANTIK HEM AŞKTIR"

Türkçe’de gönül gibi son derece anlamlı bir kelimenin olduğunun altını çizen Erdoğan, gönül kelimesinin kalp kelimesinin karşılığı olmadığını, tarif edilemeyen sadece yaşanabilen ve hissedilebilen bir kelime olduğunu dile getirdi. “Gönül, hem ruh hem de bedendir. Gönül aynı zamanda hem zihin, mantık hem aşk sevdadır.” diyen Erdoğan, Yunus Emre’nin mısraları ile gönülün asıl anlamını anlattı.

"GÖNÜL DEVREYE GİRDİ Mİ HİÇBİR MESELE ÇÖZÜMSÜZ KALMAZ"

Gönlünü başkalarının acısına, başkalarının sevinç ve hüzünlerine kapatanların, gönlünü kararttığını aktaran Erdoğan, gönül devreye girdiğinde, dünya üzerinde hiçbir meselenin çözümsüz olamayacağını, üstesinden gelinemeyecek hiçbir meselenin olmadığını vurguladı. Herhangi bir meseleye gönlünü, yüreğini koyan kişinin er ya da geç o meselenin altından kalkacağını bildiren Erdoğan, işte bugün böyle bir adım atıldığını söyledi.

"BU PROJENİN DÜNYAYA ÖRNEK OLACAĞINA İNANIYORUM"

Aileleri ilgilendiren meselelere bugün gönül gözüyle baktıklarına dikkat çeken Erdoğan, ‘Gönül Elçileri’nin sadece kendi gönüllerine karşı sorumlu olduklarını belirterek, bu anlamlı projede rol alanların, akşamları başını yastıklara koyduklarında, yapabildiklerini ve yapamadıklarını gözden geçireceğini ve daha bir içtihatla meselelere bakacaklarını bildirdi. Bu projeden çok umutlu olduğunu kaydeden Erdoğan, projenin kısa sürede başarıya ulaşacağına ve dünyada örnek olacağına kalpten inandığını ifade etti.

Gönül Elçileri Projesi'nin, ilk olarak ‘Koruyucu Aile’ alt projesiyle başladığını aktaran Erdoğan, Bakan Fatma Şahin ve ekibine katkılarından dolayı teşekkür etti. 2012 yılında Koruyucu Aile Projesi'nde büyük başarılar elde edildiğini vurgulayan Erdoğan, 280 çocuğun koruyucu ailelerin yanlarına yerleştirildiğini söyledi. Yeni yönetmelikle koruyucu ailelerin yanına yerleştirilen çocuk sayısının daha da fazla olacağına olan inancını dile getirdi.

Aileye sahip olmayan her çocuğun potansiyel bir sorun olduğunun altını çizen Erdoğan, aile sıcaklığından mahrum olan her çocuğun herkesin mesuliyeti içinde olduğunu kaydetti. Erdoğan, “‘kimse yok mu’ demeden bizim çıkıp el uzatmamız gerekiyor. İnanıyorum ki bu proje bu farkındalığı artıracaktır.” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de bu projenin önemini şu sözlerle anlattı: “Yola çıkarken söylediğimiz gibi herkes mutlu olmadıkça biz mutlu olamayız. 74 milyon insanın bölgesi şehri ne olursa olsun herkese gönlümüzü açıp yolumuza başladık. Onun için kendi bölgenizde şehrinizde elçilik yapmaya davet ettiğimiz projenin özünde bu yatıyor. İşte ‘Gönül Elçileri’ projesi altında başlattığımız ‘Koruyucu Aile’ projesinin altında bu anlayış yatıyor.” diye konuştu.

“Gönül nedir, gönüllülük nedir?” diye soran Şahin, bu sorunun anlamının çok geniş olduğunu belirterek paylaşmayı, empati yapabilmeyi, örnek olabilmeyi bilenlerin ancak gönüllü olabileceğini söyledi. Küçücük bir kuşun, meyvenin korunmasında önderlik yapan bir medeniyetten gelindiğine dikkat çeken Bakan Şahin, projenin bu gelenekle çağdaş medeniyetin bütünleştiği bir damarı oluşturduğunu belirtti.

"14 BİN FİDANIMIZ ORMAN OLACAK VE VATANA MİLLETE HAYIRLI EVLAT OLACAKLAR"

Kendi şehrinde bir çocuğun, yuva sıcaklığını hissetmeden yaşaması halinde bunun sorumluluğunun herkesin üzerinde olduğunu vurgulayan Şahin, şu örnekleri verdi: “Peygamber Efendimiz'in (sas) ailesi koruyucu ailedir. Uhud savaşından sonra bir çocuk 'babamı kaybettim' dediği zaman ‘üzülme, ben senin babanım, Hazreti Aişe de senin annen olacaktır’ dedi. Yine Peygamber Efendimiz (sas), en hayırlı elin, içinde bir yetimin olduğu ama o yetimin çok mutlu olduğu eldir’ diye cevap verdiyse o zaman bizim yapacak çok şeyimiz var. Bizim 14 bin fidanımız var. Bu fidanlar ağaç olacak, orman olacak, bu vatana millete hayırlı evlatlar olacak.