HABER

Emine Erdoğan: "Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştiren kahraman ordumuza, Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştiren kahraman ordumuza, Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum. Bu şanlı ordu bölgeye zafer getirecektir. Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Etimesgut Belediyesi tarafından Dünya Görme Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Konuşmasına Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştiren kahraman Mehmetçiklere muvaffakıyet dileyerek başlayan Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştiren kahraman ordumuza, Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum. Bu şanlı ordu bölgeye zafer getirecektir. Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla" dedi.

”Sağlık insanın en kıymetli hayat sermayesidir"
Dünya Görme Günü’nün engellilik kavramı ve engelli bireylerin hayat kalitesinin yükseltilmesi konusunda düşünmek için büyük bir fırsat olduğunu belirten Emine Erdoğan, ”Sağlık insanın en kıymetli hayat sermayesidir. Bedenimizin her bir parçası eşsiz bir sanat eseri gibi yaratılmış mükemmel ve ilahi bir tasarımdır. Her bir beden fonksiyonumuzun değeri paha biçilmez. O nedenle birini diğerine tercih etmemiz elbette mümkün değil. Ancak insanların bildiklerinin yüzde 80’ini görme yoluyla öğrendikleri gerçeği son derece düşündürücü. Böyle önemli günlerde bizlerin dikkatini konuya çekmek için bazı istatistiki bilgiler verilir. Fakat bu rakamsal bilgilerin karşılık bulması için belki rakamdan çok o rakamın içinde taşıdığı ağır deneyime odaklanmak gerekir” diye konuştu.

"Görme engelli kişilerin yüzde 90’ı yoksul ülkelerde bulunuyor"
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre küresel olarak 1.3 milyar insanda bir çeşit görme bozukluğu olduğunu kaydeden Erdoğan, "36 milyon kişi ise görme engelli. Görme engelli kişilerin yüzde 90’ı yoksul ülkelerde bulunuyor. Dünyada her yıl 7 milyon insanın gözlerinin ışığı sönüyor. Her bir dakikada bir çocuk, her 5 saniyede bir insan görme yetisini kaybediyor. Birçok insanın ruhunun yapmak istediklerine bedenlerinde yaşadıkları engel oluyor. Ve ömürlerinin geri kalanını bu engeli aşmaya çalışarak geçiriyorlar. İşte sahip olduğumuz sağlığı korumak, muhtemel tehlikeleri önlemek, yaşama yapılan bir yatırımdır. Bugün bilim bize görme kayıplarının yüzde 80’inin önlenebilir olduğunu söylüyor. Aslında zamanında müdahale ile görme yetisini kaybetmiş kişilerin yüzde 80’i her gün en sevdiklerinin yüzünü görebilirdi. Bir çiçeğe doyasıya bakmaya ya da yapmaya tutkun oldukları işleri yapmaya devam edebilirdi” ifadelerini kullandı.

"Bozukluğun 7 yaş yerine 4 yaşında tespit edilmesi bile aynı tedaviyi alan iki yaş grubu arasında büyük farklar yaratıyor”
Erken tarama, erken teşhis, erken müdahale ile engellilik oranlarının azaltılabilir olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ”Katarakt, göz tansiyonu, genetik hastalıklar ve şaşılık gibi tedavi edilebilen hastalıkların erken teşhisi ile görme kayıplarını önlememiz pekâlâ mümkün. Bunun yanında diyabetin kontrol altına alınması, akraba evliliklerinin azaltılması da önleyici faktörler arasında. En az görme bozuklukları kadar insan hayatını olumsuz etkileyen bir diğer şey de konuşma bozukluklarıdır. Özellikle çocukların geleceğini, sosyal becerilerini ve eğitim hayatını doğrudan etkiler. Çocuklar sosyal ilişkileri geliştirmede ve uyum sağlamada büyük güçlükler yaşarlar. Özgüvenleri örselenir. Konuşma bozukluğunun okuma ve yazma öğrenmeyi dahi etkilediğini biliyoruz. Oysa göz hastalıklarında olduğu gibi konuşma bozukluğunda da erken teşhis ve müdahale çok önemli. Böyle bir bozukluğun 7 yaş yerine 4 yaşında tespit edilmesi bile aynı tedaviyi alan iki yaş grubu arasında büyük farklar yaratıyor” diye konuştu.

"Dünyada bir ilke imza attık ve çocuk göz taraması dünya rekorunu gerçekleştirdik"
Etimesgut Belediyesi tarafından Ankara Şehir Hastanesinin bilimsel danışmanlığıyla başlatılan gençlerde görme ve konuşma taramalarını son derece önemli bulduğunu belirten Erdoğan, “Şehit Ertan Akgül Anadolu Lisesinde gerçekleştirilen göz taramasında bin 379 öğrenciye sadece 21 dakikada tarama yapıldı. Böylelikle dünyada bir ilke imza attık ve çocuk göz taraması dünya rekorunu gerçekleştirdik. 198 çocuğumuzda görme zorluğu tespit edildi. 19 çocuğumuzda ise eğitimlerini engelleyecek düzeyde görme eksikliği bulundu. Tabii hemen ileri tektik ve tedavi süreci başlatıldı. Yakın bir zamanda Etimesgut’ta 200 bin çocuk ve gencin taramaları gerçekleştirilecek. Gerçekten takdire şayan bu başarıda payı olan herkesi tebrik ediyor, çocuklarımız adına teşekkür ediyorum. Çünkü bu sayede çocuklarımızın yüzündeki tebessüm silinmeyecek. Sağlık ile yaşama sevinci arasında doğrudan bir bağlantı var. Bizim yapmak istediğimiz bu bağı mümkün olduğunca kuvvetlendirmek. O nedenle sağlık hizmetlerimizin merkezine ’önce insan’ anlayışını koyduk. Sağlık hizmetlerinin her kalemini bu anlayış etrafında şekillendiriyoruz. Bilhassa engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, hayatın her alanında özgürce yer almalarını sağlamak devletimizin özel çabasıdır” dedi.

"Sanat ve spor alanlarında engelli kardeşlerimiz göğsümüzü kabartıyor, gururumuzun vesilesi oluyorlar"
Ülkenin her yerinde arka arkaya açılan ve özel ihtiyaçlara cevap veren donanımlı merkezlerin artık son derece yaygın hale geldiğini söyleyen Erdoğan, “Engelli çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerine umut oldu. Eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde fırsat eşitliği sağlandı. Bununla beraber, bildiğiniz gibi kamuda da son 17 yılda 55 bine yakın engelli birey istihdam edildi. Sanat ve spor alanlarında engelli kardeşlerimiz başarıdan başarıya koşuyor. Göğsümüzü kabartıyor, gururumuzun vesilesi oluyorlar. Tüm bunlar hayatı herkesin katılımına açık, herkese kucak açan bir hale getirme çabamızın bir ifadesidir. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözüme kavuşturulması, hayat kalitelerinin yükseltilmesi, toplumun genel huzurunu ve mutluluk katsayısını arttırır. Bu konudaki toplumsal hassasiyetin oluşturulması, ortak yaşam alanlarında nezaketin temel prensip haline getirilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Engelli bireyler için tahsis edilmiş araç parklarını, asansör, yürüme yolları ve rampalar gibi alanları meşgul etmemek noktasında aziz milletimizin gerekli duyarlılığı göstereceğine inancım tamdır” diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler