HABER

Emniyet'ten Af Örgütü'ne yanıt

ANKARA (İHA) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) polis uygulamalarından veya yasal mevzuat eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilen 445 başvuru bulunduğunu bildirdi.

Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsü Çalışkan, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye'de işkence, kötü muamele ve olaylara müdahalede orantısız güç kullanımının devam ettiği yönündeki raporda bulunan iddiaları cevapladı. İsmail Çalışkan, gerek hukuki alanda gerekse mesleki düzenlemeler yapıldığı ve eğitim çalışmalarının sürdüğünü belirterek 2002 yılında, 634, 2003 yılında 481 ve 2004 yılında 661 olmak üzere son 3 yıl içinde 71 bin 77 personele insan hakları konusunda eğitim verildiğini kaydetti.

Çalışkan, gözaltı sürelerinin AİHM içtihatlarınca belirlenen standartlara uygun hale getirildiğini kaydederek, nezarethane ve ifade alma odalarının insan hakları normları doğrultusunda standart hale getirilmesi için gerekli çalışmaların da yapıldığını vurguladı.

Çalışkan, AİHM'ye Türkiye'ye bireysel başvuru hakkının tanındığı 1987 yılından 2004 yılı sonuna kadar aleyhte 9 bin 591 başvuru yapıldığını hatırlatarak, "Bu başvurularının tamamı işkence ve kötü muamele iddialarından ibaret değildir. Büyük çoğunluğu kamulaştırma bedelleri itiraz, düşünce ve ifade özgürlüğü, adil yargılama, mülteci başvuruları, dernek kurma, sendika özgürlüğü ve parti kapatma gibi nedenlerden dolayı yapılmaktadır" dedi.

Mayıs 2005 itibariyle Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderilen başvuruların yapılan incelemesinde, polis uygulamalarından veya yasal mevzuat eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilen toplam 445 başvurulunun bulunduğunu belirten Çalışkan, "Bu başvurulardan 73'ü ihlal kararıyla, 98'i dostane çözüm yoluyla, 33'ü kabul edilemezlik kararıyla, 14'ü kayıttan düşürme kararıyla, toplam 218'i başvuru sonuçlanmış olup, geri kalan 227'sinin işlemleri ise hale devam temektedir" ifadesini kullandı.

İşkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili AİHM'ye açılan davalara bakıldığında, bu davaların büyük oranda terörle mücadelenin en yoğun şekilde yapıldığı 1990'lı yılların ilk yarısında vuku bulan olaylarla irtibatlı görüldüğünü kaydeden Çalışkan, bu başvurularının 90'lı yıllardaki yoğunluğunu kaybettiğine dikkat çekerek "Bu azalmada, gözaltında işkence ve kötü muamele iddialarına karşı alınan etkin önlemler rol oynamıştır" şeklinde konuştu.

Son yıllarda, AİHM'ye yapılan başvuru konularında, işkence ve kötü muamele iddiaların son derece azaldığına, bunların yerini ifade özgürlüğü alanındaki kısıtlamaların aldığının gözlemlendiğini ifade eden Çalışkan şöyle devam etti:

"Teşkilatımız, hızla ilerleyen teknolojiye ayak uydurarak, AB sürecine paralel, gerek hizmet öncesi, gerekse hizmet içi eğitimlerle personelimizin insan haklarına saygı bilincini geliştirme ve bu alanda dünya kriterlerini takip etme konusunda bir çok kurumdan önde gitmektedir. Bunun yanı sıra meydana gelen münferit insan hakları ihlalleri konusunda da derhal adli ve idari soruşturma başlatılarak, kusurlu ve sorumlu olduğu tespit edilen personel kusuru oranına göre Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü gereğince, 4 aylık kısa süreli durdurma cezasından meslekten çıkarma cezasına kadar çeşitli cezalara çaptırılmaktadır. Adli yönden ise TCK'nın 243 ve 245. maddelerine göre yargılanmaktadır."

En Çok Aranan Haberler