Türk futbolunun önemli isimleri Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da aralarında bulunduğu birçok kişiyi dolandıran Seçil Erzan için yargı zamanı geldi. Toplamda 80 milyon dolarlık bir vurgun yapan Erzan, davasının kapsamında "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 216 yıla kadar hapis cezası istemiyle 20 Kasım günü hakim karşısına çıkacak.
Gerçekleştirilecek duruşma öncesinde mağdur futbolcuların avukatı Rezan Epözdemir'den yeni bir hamle geldi.
Sabah'ın haberine göre futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin "iftira" suçundan bankanın yönetim kurulu üyeleri ve yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Dilekçede; Selçuk İnan'ın hileli hareketlerle aldatılıp, mağdur edilmesine rağmen banka tarafından hakkında "tefecilik" suçundan şikayet edildiği ve takipsizlik kararı aldığı aktarıldı. Takipsizlik kararında Erzan'a dava açıldığı ve İnan'ın dosyanın müştekisi olduğu, aynı olayda hem şüpheli hem de müşteki olmasının mümkün olmadığı kaydedildi.
Seçil Erzan'ın mağdur isimlere fon vaadinde bulunarak paralarını aldığı, banka yöneticilerinin ise kendisine sürece dahil olmadıkları yönünde beyanda bulunması yönünde baskı yapıldığına dair ifade vermesini istediği belirtildi.
Mağduriyeti bulunan futbolcuların çok ciddi tutarlarda zarara uğratıldıkları belli olmasına rağmen şüpheliler tarafından yargılamayı amacından koparmak için şikayette bulunulduğu aktarılan dilekçede gerçek dışı beyanlarla Selçuk İnan, Emre ve Emrah Çolak ile Mert Çetin hakkında 'tefecilik' suçundan soruşturma açılmasına sebebiyet verdiği ifade edildi. Buna gerekçe olarak İnan'ın, Seçil Erzan'dan 2 milyon 150 bin dolar kar payı aldığının ileri sürülmesinin objektiflikten uzak olduğu kaydedildi.
Mağdur futbolcuların, banka şube müdürü Seçil Erzan'ın CEO ve icra Kurulu üyesinin yönettiği ve sadece bankanın seçkin müşterilerine sunulan yüksek getirili bir fon olduğu inancıyla paralarını teslim ettiği vurgulanan dilekçede, "Müvekkiller paraları kazanç elde etmek amacıyla bankaya ve yöneticilerine duyduğu güven nedeniyle teslim etmiştir" denildi.
İnan'ın fona yatırdığı 3 milyon 685 bin doların 2 milyon 150'sini aldığı toplamda 1 milyon 535 bin dolar zararı bulunduğu anlatılan dilekçede, Emre ve Emrah Colak ile Musa Mert Çetin'in fona yatırdığı paranın hiçbirini alamadiğı ve dolayısı ile tefecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı vurgulandı. Şüphelilerin mağdurları yıpratmaya ve manipüle etmeye çalıştığı aktarıldı.
Şüphelilerin asılsız iddialarıyla saygınlık zedeleme ve yargılamaları mecrasından koparmak amacında olduğu belirtilerek "iftira" suçundan cezalandırılmaları için dava açılması talep edildi.