Didier Zokora, Doğan Haber Ajansı'na verdiği özel röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Trabzon'da olmaktan mutlu olduğunu belirten Zokora, "Trabzon'a ilk geldiğimde tabi ki biraz zorluk yaşadım. Trabzon'dan önce son gittiğim şehir Sevilla'ydı. Orası da çok güzel bir şehir. Ondan önce ise Londra'daydım. Kentin olanakları çok iyiydi. Trabzon'da önceleri biraz zorluk yaşadım ama zaman geçtikçe alıştım. Trabzon'a gelmeyi kabul etme sebeplerimden biri de, Şampiyonlar Ligi'nde oynamasıydı" ifadelerini kullandı.
"İÇ SAHADA KENDİMİZE GÜVENİYORUZ"
Sezonun ilk yarısında deplasman fobisine yakalandıklarını da vurgulayan Zokora, şöyle konuştu:
"Bu sezona iyi başlangıç yaptığımı ve devamını da iyi getirdiğimi düşünüyorum. Çünkü hocalarım her zaman bana güveniyor ve şans veriyor. Bende bana verilen o sorumluluğu kabul ettim. Evdeki maçlarda galip geliyoruz, ya da yenilmiyoruz ama dışarıdaki maçlarda kötü performans çizdik. Sebebini tam bilemiyorum ama bu kampta o sebepleri bulup çözmek istiyoruz. Evdeki maçlarda taraftarlarımızın desteği ve alışkanlıklar ile çok iyi maçlar çıkarıyoruz. Kendimize güvenimiz içeride daha fazla oluyor ve işimizi iyi yapıyoruz. Deplasmanlarda ise beraber oynayamıyoruz gibi bir görüntü ortaya çıktı."
"ELEYECEKSEK DE ELENECEKSEK DE JUVENTUS GİBİ BİR TAKIM OLSUN"
Zokora, bugüne kadar Avrupa liginde önemli takımlarla oynadıklarını da vurgulayarak açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Avrupa maçlarında herkes sanki biraz daha üstüne koyuyor ve kendisini göstermek adına daha fazla bir şeyler yapıyor. Orada da başarı bundan dolayı geldi. Umarım orada da devam ederiz. UEFA kuraları çekilirken bir restorandaydım ve 'İnşallah çok üst düzey bir takım çıkar' diye düşündüm. Juventus'u gördüğümde de çok sevindim. Çünkü her futbolcu böyle bir takıma karşı oynamak, böyle bir takıma karşı mücadele etmek ister. Eleyeceksek de, eleneceksek de böyle bir takıma karşı oynamak isteriz. Herkes o maçta elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Benim açımdan iyi bir kura oldu. Umarım kazanan ve turu geçen taraf biz oluruz."
"FENERBAHÇE PUAN FARKINI AÇMIŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR"
Ligin ikinci yarısında deplasman da kötü oynama alışkanlığını yok etmeleri durumunda tırmanışa geçeceklerine inandığını da vurgulayan Zokora, "Ligde sahamızdaki maçlarda iyi oynuyoruz ve kazanıyoruz. Şu ana kadar evimizde hiç kaybetmedik. Ligin ikinci yarısında deplasman maçları ile ilgili sıkıntımızı çözersek ben ligi iyi bir yerde bitireceğimize inanıyorum. Fenerbahçe puan farkını açmış gözüküyor ama 2. sıra ile 7. sıra arasındaki puan farkı yakın gözüküyor. Eğer deplasmanda kazanmaya başlarsak ilk dört içerisinde kalacağımıza inanıyorum" dedi.
"SEZON BAŞINDA SIKINTIM PARA GİBİ GÖZÜKSE DE ASLINDA PROBLEM SAYGIYDI"
Zokora, parayı hiçbir zaman sorun etmeyeceğini de vurgulayarak, "Ben Trabzonspor'u ve bu şehri seviyorum. Çünkü ben futbola aşık bir insanım ve futbola aşık olan insanların şehri de Trabzon'dur. İnsanlar burada futbolu çok seviyorlar ve futbolu yaşıyorlar. Sezonun başında yaşadığım sıkıntı aslında para gibi gözükse para değildi. Aslında problem saygı problemiydi. Ben hep büyük takımlarda oynadım. 150 kere kendi ülkemin milli takımında oynadım, 5 tane Afrika kupası oynadım. Üçüncü dünya kupama gideceğim bu yaz. Ben hiçbir zaman insan ayırt etmem ve insanlara her zaman saygı duymuşumdur. Bu yüzden ben de o karşı saygıyı beklerim. O konuda bir sıkıntımız oldu ama o sorunu giderdik. Hocamız benimle konuştu. Takımımızda çok genç ve yetenekli oyuncular var. Yusuf, Zeki Yavru, Abdülkadir, Kadir ve Caner gibi. Onlara da yardımcı olmak için elimden geleni yapıyorum. Ben o eski dönemi kapattım ve işimi yapıyorum şu anda" diye konuştu.
"EMRE BELÖZOĞLU ASLINDA BÜYÜK BİR OYUNCU"
Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu'yla yaşadığı tartışmayla ilgili soruyu da yanıtlayan Zokora, bu konuda da şunları söyledi:
"O olayı unuttum diyelim ama sorduğunuz için cevap vermek istiyorum. İnsanları Allah yarattı. Rengimiz siyah veya beyaz olabilir. Oynadığımız takımlarda da birçok milletten insanlar var ve her zaman bir forma için oynuyoruz. Ben Trabzonspor için, o da Fenerbahçe için oynuyor. Çok iyi takımlarda oynadı. Saygı duyuyorum. Newcastle ve İnter Milan'da oynadı. Aslında büyük bir oyuncu. Ama böyle bir sıkıntı yaşadık. Onu ben yargılayamam. O konuda gereken her şey yapıldı zaten. Onunla ilgili çok konuşmak istemiyorum. Ben insanları seviyorum. O konuyu unuttum ve onu yargılamak istemiyorum."
"DROGBA AYKUT'U SİNİRLENDİRMEYE ÇALIŞTI, ONU POROVOKE ETTİ GİBİ GÖRDÜM"
Galatasaray maçında Drogba'nın Aykut Demir ile yaşadığı soruna da değinen Zokora, vatandaşıyla milli takımda kaptanlık konusunda bir sorun yaşadıklarını da doğruladı. Zokora, "Drogba çok iyi bir oyuncu. Dünyanın en iyi forvetlerinden biri. Bizim milli takımda yaşadığımız şey saygıyla ilgili. Ben saygıya çok önem veriyorum. Milli takımda kaptanlık ile ilgili sorun yaşadık. Ben en çok maç oynayan oyuncu olduğum için kaptan olarak devam ediyordum ama ona da kaptanlık verilmesi durumu ortaya çıktı. Ufak bir sorun yaşadık ama onu unuttum artık. Çünkü dünya kupasına gideceğiz. O birinci kaptan, ben ise ikinci kaptan olacağım. Başarı istiyoruz dünya kupasında. Galatasaray maçında ise Drogba, Aykut'un sinirli yapısını biliyordu. Bir yerden gördü ya da önceden öyle bir bilgisi vardı. Onunla biraz uğraştı, sinirlendirmeye çalıştı. Onu provoke etti gibi gördüm. Yanına gittim ve, 'Yapma, sen büyük bir oyuncusun' dedim. Galatasaray maçında yaşadığımız budur" dedi.
"COLMAN'IN NOEL TATİLİ İÇİN KIRMIZI KART GÖRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMÜYORUM"
Colman'ın bilerek kırmızı kart görüp Noel tatiline erken gittiği eleştirilerine katılmadığını da vurgulayan Zokora, şu ifaleri kullandı:
"Colman benim oda arkadaşım. Hatta şunu söyleyebilirim ki Trabzonspor'daki en iyi arkadaşım. Uzun zamandır aynı odayı paylaşıyorum. O yüzden onunla ilgili her şeyi söyleme hakkına sahibim. Bir hata yaptı. Onu çok net söyleyeyim. O maçta öyle bir dakikada o hareketi yapmaması lazımdı. Daha sakin olması lazımdı. Reira'ya uydu diyelim. Yapamaması gereken bir hareketti ama noel tatili için bunu yaptı diye düşünmüyorum. O an sadece bir hata yaptı. O hatanın bedelini hem biz hem kendisi ödedi. Hocamız zaten yabancı oyunculara gerekli esnekliği gösteriyor. Bu kampta da öyle oldu."
"BU SEZON BENİM EN İYİ SENEM"
Zokora, geldiği günden itibaren Trabzonspor'daki en iyi sezonunun geçirdiğini de belirterek, "Buraya geldiğim ilk yıl iyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. Bir sonraki sezonda ise iyi değildim. Hem Afrika kupasından döndüm, hem de kız arkadaşımdan ayrıldım. Hem futbolla alakalı, hem de manevi sıkıntılarım oldu. İnsanın kafası rahat olmayınca bu performansına da yansıyor. Ama bu sezon benim en iyi sezonum. Hocalarımın bana duydukları saygı ve verdikleri sorumluluk beni ciddi anlamda iyi hissettiriyor. Bunu da çevremdeki insanlara yansıtmaya çalışıyorum. Trabzon gibi bir şehirde yaşıyoruz. Burada insanlar futbolla yaşıyorlar. Trabzon'da insanlar başarıya aç. Kaybedince her zaman gittiğim alışveriş merkezine bile gidemiyorum. Evimden çıkamıyorum. Kazandığımız zaman dışarı çıkıyorum. O zaman insanlar, 'Zokora hoş geldin. Ne istersin, buyur' diyorlar. Bu insanların futbolla yaşadığının bir göstergesi. Böyle iyi olduğum bir sezonda bir şeyler kazanmak istiyorum. Umarım ligde başarılı oluruz ve Avrupa liginde gidebileceğimiz en iyi yere kadar gideriz" dedi.
"BENİM MAESTRO DİYE LAKABIM VAR, O YÜZDEN GOL ATAMIYORUM"
Zokora, çok fazla gol atamamasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:
"Benim 'Maestro' diye lakabım var. Maestro takımı arkadan yönetir. Bende öyle bir oyuncuyum. Gol atamadığım yönündeki eleştirilere katılıyorum ama takımımızda gol atması gereken oyuncularımız var. Tabi ki bana düşerse bende atmak isterim. Ama ben defansif orta saha oyuncusu olduğum için benim görevim aslında o defansın önündeki bölgeyi ve takımın genelini yönlendirmek. Ben daha çok ona odaklandığım için gol gelmiyor sanırım."
6 TANE ÇOCUĞUM VAR
Zokora, röportajın ardından eşi Dorcas'ın adını sahildeki kumlara yazdı. Bu sırada gelen bir dalganın ismi silmesine üzülen Zokora, 8 erkek ve bir kız kardeşi olduğunu anlattı, kendisinin de 5'i kız biri erkek 6 çocuğu olduğunu söyledi.