Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ayhan Çeri, anne sütünün anne ve bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgi verdi. Anne sütünün, bebekte doyurucu etkisinin yanında onu birçok hastalığa karşı koruyucu özelliğe de sahip olduğunu belirten Dr. Çeri, anne sütüyle beslenen bebeklerin, anne sütü almayanlara göre antibiyotik kullanımı gerektiren hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu kaydetti. Dr. Çeri, bu bebeklerde, astım, egzama, gıda alerjisi gibi reaksiyonlar ile büyüdükten sonra gelişebilen diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklara daha az rastlandığını ifade etti. Emziren annelerin, psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissettiğini ve bebekleri ile aralarındaki bağın daha güçlü olduğunu dile getiren Dr. Çeri, “Emziren annelerde doğum sonrası kanama riski az görülür. Emzirmenin, meme, yumurtalık ve rahim kanseri görülme oranını azalttığı, yapılan araştırmalarda kanıtlanmıştır. Bu nedenle anne adaylarının doğumdan önce zihinsel olarak bebeğinizi emzirme konusunda kendilerini hazırlamaları çok önemlidir. Doğumdan sonra anne 30-60 dakika içinde bebeğiyle cilt teması kurmalı ve sütü gelmemiş olsa bile bebeğini emzirmeye çalışmalıdır. İyi bir emzirme için anne bol ve rahat giysiler giymeli, rahat ve göreceli olarak sessiz bir ortamda olmalı ve psikolojik olarak kaygılardan uzak durmalıdır. Emzirme sırasında bebeğin ağzı, çenesi ve göbeği, kafası ile orantılı pozisyonda olmalı, bebeğin yüzü, göğsü ve karnı anneye dönük bulunmalıdır. Başarılı bir emzirme esnasında bebeğin yutma sesleri duyulur. Emzirme süresince anne ve bebeğin sağlığı çok önemlidir. Bu nedenle annenin özellikle protein ve kalsiyum içeren besinler tüketmesi çok önemlidir. Gebelikte olduğu gibi emzirme döneminde de eğer ilaç kullanılması gerekiyorsa bunun mutlaka doktorun bilgisi dahilinde olması gerektiği unutulmamalıdır. Aksi halde kullanılan bazı ilaçlar süt aracılığıyla bebeğe geçebilir ve istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Emzirme döneminde annenin fiziksel beslenmesinin yanı sıra psikolojik durumunun da emzirmeye uygun olması gerekir. Bu nedenle anneye bu açıdan destek olmak, ona bebeği ile yeterince ilgilenebilme zamanı verilmelidir. Emzirme sıklığı ve miktarı belirli kurallara bağlanmamalı, bebeğinin davranışları gözlenerek onun tercihine bırakılmalıdır. Çünkü emzirme sıklığı ve miktarı bebekten bebeğe farklılık göstermektedir” dedi.
(İHA)